8. Kısım: İntikam

236 15 39
                                    

Bu bölüm normalde dün gelecekti ama dün oruçlu oruçlu birden önce karnıma ağrı girdi sonra da kusmaya başladım. Acile gittim kum ya da taş döküyormuşum. Bu yüzden bugün geliyor bölüm.

" Hey, Aylak; sen... İyi misin?" dedi Sirius şüpheyle.

" Tabiki de değilim, Patiayak! Şu anda resmen bir adamı öldürmeye gidiyoruz. "

" Ama unutma ki o pis fare de bizden James ve Lily'i aldı! Onun o saçma sapan, gereksiz ***tan lordu yüzünden Harry şimdi Lily ve James'le beraber oyun oynamak yerine kofti bir bakıcının yanında huysuz kedilerle oturuyor!" dedi Sirius bir hışım.

Remus bir şey demedi. Sirius'un dediği her bir şey noktasından virgülüne kadar doğruydu. İçinde ki Peter'a karşı olan öfke tekrar havalandı ve yumruklarını sıktı.

İkili konuşmadan kapkaranlık sokaklarda ilerlemeye devam ettiler. Eski ve kokuşmuş bir ara sokağa gelince Remus'un gözüne ilk çarpan şey ay ışığının çarptığı duvardaki bilindik bodur, tombul silüet oldu.
Bu silüeti yıllardır kah muziplik, kah onun küçük tüylü problemi için gizlice okul koridorlardında dolaşırken görürdü.

İçinde garip bir duygu çalkantısı oluştu. Ama Sirius'un sesiyle birden geçti.

" Kılkuyruk! Bak eski dostların Patiayak ve Aylak geldi! Bize bir hoşgeldiniz, demeyecek misin?" dedi Sirius alaycı bir sesle. Ama bu alaycı sesin altında öfke titreşimleri hissediliyordu.

Peter'ın olduğu köşeden titrek ve başarısız bir yutkunma duyuldu. Sirius bu defa son derece ciddi bir tavırla asasını çıkartıp o köşeye uzattı. Aynı şekilde Remus da.

Lumos büyüsü ile aydınlanan Peter korkuyla yerinden sıçradı. Kaçışı yoktu. Hem Remus ve Sirius onu köşeye sıkıştırmıştı hem de FYBS'leri bile kopyayla geçen Peter'ın onlara karşı hiç bir şansı yoktu.
Bu yüzden hemen merhamet dilenmeye geçti.

Kendini yerlere atarak
" Sirius, Remus... Eski dostlarım... B-ben böyle olmasını istemezdim. A-ama Karanlık Lord yoksa-"
" Hâlâ Karanlık Lord diyorsun. " diye onun sözünü kesti Remus. Sesi garip bir şekilde aşırı sakindi. Ama gözlerinden nefret fışkırıyordu.

" Belki bilmiyor olabilirsin Peter ama James ve Lily'nin katledildiği gece Voldemort asasını Harry'e doğrulttu ama ne oldu biliyor musun? Avada Kadavra laneti Harry'den sekip senin o yenilmez sandığın lorduna geri döndü. Hani senin sırf o lanet olası pislik canını kurtarmak için arkadaşlarına ihanet edip sığındığın lorduna!" Sesi gitgide yükselmiş, bunları öfkeyle tükürmüştü.

Sirius bile dostunun bu hareketine şaşırtmıştı. Remus devam etti.
" Ve şimdi Peter Pettigrew, sıra senin o lanet olası iğrenç ve gereksiz yer kaplayan canına geldi. Umarım cezanı hakkıyla çekersin Peter ve senin için katil olacağıma cidden inanamıyorum. Ama şimdi bunu ben yapmazsam ileride bir gün Harry yapacak ve James oğlunun pislik bir *** için katil olmasını istemezdi. Cehennemde yan, Pettigrew. "

Sirius ile beraber laneti söylemek için ağızlarını açtılar ama tam da o esnada ikisinin de beklemedikleri bir şey oldu.

Peter birden bile kendini patlattı. Remus ve Sirius patlamanın etkisiyle geriye savrulup hızla yere çarptılar.

İkisi de parçalanmış toz toprak olan elbisleri içinde acıyla, inleyerek doğruldu. Sokak kesinlikle büyük bir hasara uğramıştı ama neyse ki etrafta hiç muggle yoktu.

" Remus, bak!" Remus, Sirius'un dürtmesiyle bakışlarını az önce Peter'ın durduğu yere çevirdi. Sadece kopmuş bir parmak duruyordu. Sirius asasıyla parmağı kaldırırken Remus
" O-o intihar mı etti?" dedi zar zor.

" Öyle görünüyor. En azından bizim yapacağımız işi o halletti. Galiba bu daha hayırlı oldu. Ellerimi gereksiz bir sıçan için kana bulamadım ama intikam almayı da çok istiyordum. "
" Ben de öyle. " ikisi muggle polislerinin sirenleri duyulana kadar orada kaldılar. Sonra da hızlıca cisimlendiler.

Loş bir ışıkla aydınlanan odada masa bir sürü kitap ve parşömenle doluydu. Ve hepsinin de konusu belliydi: kurtadamlar.

Tonks esneyerek kahvesinden bir yudum aldı ve notlarına geri döndü. Bu pek de Tehlikeli Yaratıkların Yönetimi Komitesi işine benzemiyordu. Daha çok kişisel bir araştırma gibiydi.

Okuduğu kitabı kapatıp sandalyesinde geri yaslandı ve notlarını gözden geçirdi.

" İksir, halsizlik, yara izleri ve yaklaşmakta olan dolunay... " diye mırıldandı kendi kendine. O sırada camına bir baykuş vurmaya başladı.

" Bu saatte kim mektup gönderen?" diye söylenip yerinden doğruldu ve cama gitti. Malfoy ailesinin hüd hüd kuşuydu gelen. Camı açıp onu içeriye aldı ve büyük, zarif kuş pencerenin kenarındaki yemlikten bir şeyler atıştırırken o da mektubu okumaya başladı. Lucius Malfoy'dandı. Aynen şunları yazmıştı:

" Tonks,
Komite'de bazı değişiklikler oldu.
Jack Grant emekliye ayrıldığı için
artık onun yerine kurtadam dosyalarına da sen bakacaksın.
Şimdilik bu kadar.

L. Malfoy. "

Tonks göz devirip masadan tüy kalem ve mürekkepi aldı ve aynı mektubun arkasına kısaca

" Tamam. "

yazıp kuşun ayağına bağladı.


Canlar ve cananlar; bu kitabımda seriye daha bağımsız gitsem de gördüğünüz gibi yine ona az çok bağlı ilerleyeceğim.

Bir iki bölüm daha Tonks pek aktif olmaz. Bilemiyorum. Yeni bölüm en yakın zamanda gelir. Hepinize hayırlı ramazanlar❤

Rewrite The Stars || RemadoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin