Rewrite The Stars || Remadora

44. Kısım: Yeni Üye

İki hafta sonra Remus iyice toparlanmıştı. - Sirius'a göre bunda neredeyse her gün uğrayan Tonks'un büyük bir katkısı vardı.

Tonks onlara toplantıda ki olaydan bahsetmemişti ama bir sonraki hafta Dumbledore'un Hogwarts'taki ofisinde konuşurken yaşlı adama bunu söylemişti. Snape bunu zaten söylemiş olsa da Dumbledore, Tonks'un bundan bahsetmesiyle sadakatinden iyice emin olmuştu.

Tonks hazır okula gelmişken Dolores'in yeni rejimindeki değişikliklere de göz atma şansı elde etmişti. Ve gördüğü şeyler onda Hogwarts'tı olabildiğince hızlı terk etme arzusu uyandırmıştı. Korkunçtu. Tek kelimeyle korkunç.

Gerçi kuzeni bu değişiklerden oldukça memnun görünüyordu. Öyle ya! Snape'ten sonra Slytherin'i kayıran yeni biri daha eklenmişti ve o daha güçlü bir konumdaydı.

Kendisi de Slytherin olsa da bu binalar arası kayırmadan nefret ediyordu. En iyi arkadaşı Lydia ona her zaman aslında bir Hufflepuff olduğunu söylerdi hatta bu yüzden. Ah, güzel günler.

Tüm bunlardan sonra kendini toparlayıp okulu terk etti. Ve şimdi de buradaydı! Uzun mutfak masasının etrafında, Moody'nin tüm ters bakışlarına karşın Remus ve Sirius'un arasında oturuyor, Dumbledore'un kehaneti koruma konusundaki planlarını dinliyordu.

Karargaha Dumbledore ile gelmişti ve fidelius tılsımı onun için kalktıktan sonra Tonks çocukluğunun yarısından fazlasının geçtiği evi tüm detayları ile anımsadı. Hâlâ hatırladığı kadar kasvetliydi ama onun için bunun bir önemi yoktu.

Uzun dar koridorlardan geçerken Walburga Halanın tablosunun perdeleri hızla açılmış ve tam çığlık atmak için hazırlanırken aynı hızla yatışmıştı. - Bu Yoldaşlık üyeleri için mucize gibiydi.

Ve yüzüne ufak, asil bir tebessüm oturtarak genç kıza aynen şunları söylemişti;

" Oh, evine tekrar hoşgeldin, Nymphadora. Kan haini oğlumdan ve onun kanı bozuk arkadaşlarından sonra sonunda gerçek bir Black..." tabi sesleri duyup karşılamaya gelen Sirius hemen asasını çekip perdeleri indirmişti ama bu sefer de ihtiyar ev cini Kreacher başlamıştı. Onu görünce adeta yerlere kapanıp ona tapmış ve sürekli bir arzusu olup olmadığını sormuştu.

Tonks onu nazik bir dille reddetti.

" Teşekkürler, Kreacher ama şimdilik lüzum yok. " 

Ev cini onaylayıp tekrar ortadan kayboldu ve böylece toplantıya başlayabildiler.

Snape'in ilettiği planla Dumbledore hemen Yoldaşlığı'n planını oluşturdu. Bu plan Voldemort'un aksine tamamen savunmaya yönelikti. Sonuçta Yoldaşlığın amacı almak değil korumaktı.

Toplantının ardından Snape ve Dumbdedore kalktı, Tonks da kalkıyordu ama Dumbledore onun kalıp üyelerle kaynaşmasını istemişti. Bu yüzden bir süre Sirius'un araya girmeleriyle Emmeline Vance ve Hestia Jones ile konuştu. Remus ise bu konuşmalara nadiren katılıyor, daha çok genç cadıyı seyrediyordu ki bu güveç pişiren Molly'nin keskin gözlerinden kaçmadı. Acaba Tonks'un da Remus'a karşı bir ilgisi var mıydı? Bunu anlamanın tek bir yolu var...

" Binan neydi, Tonks canım? "

Ortalık bir anda sessizleşti.

Tonks açık sözlülükle Gryffindor'a sıkı sıkıya bağlı bu kadını yanıtladı 

" Ben bir Slytherin'dim. Annem gibi..."
" Oh, baban yani-"
" Babam Hufflepuff'tı. Aslına bakarsanız seçmen şapka beni de son ana kadar Hufflepuff'a koyacaktı ama fikrini değiştirdi. "

" Dromeda'nın bir Hufflepuff evleneceğini duyurduğu günü hatırlıyorum..." Sirius sanki o günü tekrar yaşıyormuş gibi konuştu. Remus yüzünü buruşturdu.

" Bu bir sorun muydu?"

Sirisu elini sanki bir tozu silkeliyormuş gibi salladı.

" Bu ailede Slytherin değilsen her halükarda hor görülürsün. " sesinde kasvet ve iğrenme arası bir ton vardı ama bu saliselik bir şeydi. Birden dikleşip tüm neşesiyle
" Ee, yemekte ne var Molly? Köpek gibi acıktım. " dedi.

Onun bu neşeli oyunbaz tavırlarına hepsi de güldü. Molly hariç. O gözlerini devirip kendi kendine doğranması için havuçları büyüleyerek

" Bu soruyu iki saat önce de sordun, Sirius. Ve cevabım hâlâ aynı. Güveç yapıyorum. " dedi, sonra da Arthur ve Mundungus'u kontrol etmekle ilgili bir şeyler mırıldanıp gitti. O gidince Sirius Tonks'a döndü.

" Ee, kuzen? Mütevazı Yoldaşlığımızı nasıl buldun bakalım?"

" Ölüm Yiyenler'e milyon kez yeğleyeceğimi söyleyebilirim. " tekrar bir gülüşme oldu.

Yemekten sonra Tonks, Sirius'un ısrarıyla Grimmuld Meydanı'nda kaldı. Şimdilik boş bir odada kalacaktı. Sonra da eski odasını düzenleyecekti. - Molly'e göre içerde bir böcürt olabilirdi. Ve bu bile onu hemen ikna etti. Çünkü oldum olası böcürtlerle savaşamazdı. Saçmaydı, biliyordu ama 3. yılında ilk kez böcürtünü görünce dizleri ve elleri titremeye başlamış, öğretmenin onu iki öğrenciyle Hastane Kanadı'na götürmesi gerekmişti. Sonra da daha bu karanlık yaratıklarla karşılaşmamak için elinden geleni yapmıştı. Çünkü karşılaşırsa yine aynı şeylerin olacağından emindi.

Rezalet bir bölümdü 😞😝 aslında her şeyi normal ayrıntılarıyla anlatacaktım ama o zaman iki bölüm olacaktı ve geçen bölüm zaten sıkıcı olduğu için uzatmak istemedim. - Ayrıca üşengeçliğim tuttu. 

Walburga ve Kreacher'ın Tonks'a iyi davranması saçma olabilir ama Tonks şimdi orada büyüdüğü için böyle olabileceğini düşündüm. En yakın zamanda adamakıllı bir 45. bölüm gelecek inşallah. Şimdilik bu kadar, hoşçakalın 👋🏻