Bugün 2 Mayıs. Hogwarts'a bir sürü kahramanın ailesi ve büyücü dünyası için can verdiği gün. Tonks, Remus, Fred, Colin, Lavender ve daha bir sürü kahraman. Onlar sadece kurgusal karekterler değildi. Her biri aslında bize gerçek savaş kayıplarını da anlatıyordu. Gerçek savaşlarda da aileler dağılıyor, daha reşit bile olmamış çocuklar ölüyor, kimi füze ve bombalar tarafından parçalanıyor, ya da duavr enkazı altında kalıyor. Bu ölümleri saygıyla anıp gerçek savaşların da bir an önce son vermesi ümidiyle;
LUMOS MAXİMA /*
" Çek şu lanet arabanı ***** herif!"
" Defol git, Mike! "Uzaklardan gelen bu seslerle
" Ah, şu mugglelar!" diye homurdandı ihtiyar seherbaz. Burnunun makul bir parçası eksikti ve tek gözü yerine diğeriyle orantısız elektrik mavisi bor takma göz vardı." Yapma Deligöz, büyücü dünyasında da her gün böyle şeyler yaşanabiliyor. " dedi siyahi büyücü. Sesi insana garip bir şekilde bir serenat sunuyordu.
Deligöz iki gözünü de devirdi, ama hemen pişman oldu çünkü protez göz tam tur dönmeye başlamıştı.
Öfkeyle elini göze götürdü.
" Şu **** herif kullandığından beri böyle! Hah, sonunda gittiler. Hadi, Kingsley. " arkasına gizlendiği çalılıklardan çıktı ve eskimiş park kapısını açıp ayağını sürüye sürüye caddeye çıktı. Kingsley tam olarak bir adım gerisindeydi.İkisi de sessizce meydanın iki yanını kontrol ettiler ve ardından gözlerini yerli halkın bir yapım hatası olarak adlandırdıkları 11 ve 13 numaranın kesişim yerine diktiler.
İki bina yavaşça ayrılmaya ve aralarında yeni bir bina oluşmaya başladı. 12 Numaralı bina sonunda tamamen ortaya çıkınca ikili kurumuş ve yıllardır kimsenin bakmamış olduğu kesin olan bahçeden geçtiler.
Daha içeriye adımlarını atar atmaz kulaklarını Molly Weasley'in bağrışları doldurdu;
" Fred, George bir daha uyarmayacağım! Eğer bir daha bizi dinlemeye çalıştığınızı görürsem tüm o oyuncularınız çöpü boylar!"" Onlar oyuncak değil, şaka malzemeleri!" diye karşı çıktı Fred
" Ve ayrıca biz reşitiz! Istediğimizi yaparız!" diyerek kardeşini destekledi George.Molly yumruk yaptığı ellerini belinin iki yanına dayadı
" Reşit olmanız her isteğinizi yapabileceğiniz anlamına gelmiyor. Ayr-" sözünü yukardan gelen çığlıklar böldü" Hermione, şu tüylü kedine sahip çık!"
" Asıl sen eşyalarına sahip çık Ronald! Crookshanks bir kedi! Başka nasıl davranabilir ki?"
" Hey, ne oluyor? Yoksa yine mi bebeklik yapıyorsun, Ron?"
" Kapa çeneni, Ginny. "
" Ron, Ginny, birbirinizle düzgün konuşun!"
" Afedersin, anne. "O sırada mutfaktan çıkan siyah saçlı genç ve yakışıklı büyücü
" Hoşgeldiniz, Deligöz ve Kingsley. " dedi." Hoş bulduk, Sirius. " Kingsley onu nazikçe yanıtladı.
Deligöz ise
" Dumbledore geldi mi?" dedi.
" Hayır, o ve Süms- yani Snape daha gelmediler. "Hep beraber içeriye geçtiler. Remus, Bill'le konuşuyordu. İçeriye birilerinin gelmesiyle başını kaldırıp nazikçe selam verdi ve tekrar Bill'e döndü.
Çok geçmeden evin kapısı tekrar açıldı ve içeriye mürdüm rengi - altın cübbesiyle Albus Dumbledore ve her zaman ki gibi siyah cübbesiyle iksir ustası Severus Snape girdi. Herkes ayağa kalkıp Dumbledore'a selam verdiler. Ve nezaketen Snape de. ( Sirius hariç. )
Sonra tekrar oturdular ve Dumbdedore derin bir nefes alıp toplantıya başladı.
" Uzun zaman sonra hepinizi tekrar bu masa etrafında, yani bazılarınızı, görmek beni çok mutlu etti dostlarım. Bildiğiniz üzere Voldemort geri döndü ve şu anda tıpkı bizim gibi eski ordusunu yeniden topluyor. " bu isim bir gurup insanın korkuyka titremesine bazılarının ise ona meydan okurcasına dimdik durmasına neden oldu.
" Gerçekten de bir savaş olucak mı?" diye sordu Bill.
" Başlamadan bitmesini umuyoruz ama şu anda öyle görünüyor, William. "
Bill bir şey demedi. Kimse bir şey demedi. Ne denebilirdi ki? Kimse tabiki de ikinci büyücülük savaşını istemiyordu. Geçen sefer bir çok acı kayıp verilmişti.Dumbledore devam etti
" Hepinizin ne düşündüğünü anlayabiliyorum, dostlarım. Ve inanın ben de kesinlikle bu savaşı istemiyorum ama karanlık güçler tetikte. Kendimizi ve tüm dünyayı korumak için ister istemez savaşmak zorunda kalacağız. Bunun için de hemen bazı önlemler almalıyız. "" Ne gibi önlemler, Dumbdedore?" Sirius sordu. Snape alaycı bir " hıh " sesi çıkarttı. Ama onun aksine Dumbledore sanki bu sorunun sorulmasını bekliyormuş gibi gülümsedi.
" Voldemort gelir gelmez Bakanlık'a, Gelecek Postası'na, Gringotts'a, Diagon Yolu'na... aklımıza gelebilecek ne varsa casuslar yerleştirdi. Hogwarts hariç. Gerçi onu da yaptığını zannediyor. "
Snape'e göz kırptı. İksir ustası ise hiç bir tepki vermedi.
" Biz de aynı şekilde kendi casuslarımızı yerleştireceğiz. "
" Ama zaten eski savaştan çoğu Ölüm Yiyeni tanıyoruz. " dedi Molly.
Bu soruya beklenmedik şekilde Snape cevap verdi.
" Lord, kendine yeni müritler topluyor. Ve bu defa onları casus olarak kullanmayı planlıyor. " bunu söylerken aklına Tonks'la yaptıkları konuşma gelmişti." Kesinlikle. " dedi Dumbledore
" Aynı bizim gibi. Eski üyelerimizin çoğu tanınıyor. Yeni ve şüphe çekmeyecek üyeler kullanmak daha akıllıca olucak. "
" Lucius'un yeğeni gibi mi?" odadaki tüm bakışlar birden Deligöz'e döndü." Yeğeni birden bire seherbazlık bürosuna geçti. O da bir ajan olabilir."
" Olabilir, Alastor ama kritik bir zamandayız. Dikkatli ve gizli olmalıyız. Yine de haklı olma ihtimalin de var. Kingsley, Sirius ve sen genç cadıyı takipe alın. " Remus'un karnı kasıldı. Bu Dumbledore'un gözünden kaçmadı.
Toplantı bitip yemeğe kalmayacak olanlar dağılmaya başlayınca Remus da Sirius'la konuşmaya başladı. Dumbledore onu çağırana kadar.
" Remus, biraz gelebilir misin?"
" Elbette Dumbledore. " ikisi de boş olan Black Ailesi Soy Ağacı odasına gittiler." Benimle ne konuşmak istemiştin, Dumbdedore? "
" Ah, çok şey değil aslında Remus. Sadece sana bir şey diyecektim. Remus, unutma düşmanlarımıza karşı koymak cesaret gerektirir. " Remus başını salladı.Dumbledore elini onun omzuna koydu
" Ama sevgili çocuğum, sevdiğimiz insanlara karşı koymak daha çok cesaret gerektirir ve kimi zaman bunu yapmak mecburiyetinde kalırız. Bu sakın unutma. " Dumbledore, Remus'a göz kırpıp odadan çıktı. Remus ise orada kalıp bu sözleri sindirmeye çalıştı. Yeşil gözlerini duvardaki bir alana dikti.NYMPADORA TONKS.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rewrite The Stars || Remadora
FanfictionBiri eski bir profesör ve kurtadam diğeri ise Ölüm Yiyen akrabaları tarafından yetiştirilmiş bir metamorphagus. Aydınlığın ve karanlığın savaşında birlikte olmaları için bir sürü engel var ve bunlar görüldüğü kadar basit şeyler değil. _____________...