43. Kısım: Hatalar ve Aptallıklar

135 19 13
                                    

Bölüm adı çok saçma farkındayım ama başka bir şey bulamadım. Bu arada sizce bu toplantı işlerini azaltmalı veya kısa mı kesmeliyim?

Tonks başka bir şak la yeniden belirdi; hâlâ kendi etrafında dönüyordu ama yeterince gecikmişti. - Greyback'in de orada olma ihtimaline karşın cübbesini değiştirmesi gerekmişti. Bu yüzden midesinin bulanmasını filan aldırmadan Little Hangleton'un bakımsız tepe yolunu çıkmaya başladı.

Tepe çok büyük değildi ama zahmetliydi. Ve fidelius tılsımı da kapının yanına cisimlenmesini engelliyordu.

Adımlarını daha da hızlandırıp asasını çıkardı ve beş metre kala ufak bir bilek hareketiyle kapının savrularak açılmasını sağladı. Kasvetli boş koridorlardan geçerken bir an için durdu ve dinlemeye başladı. Üst kattan gelen konuşmaları saymazsak biraz ötedeki mutfaktan bazı sesler geldiğine yemin edebilirdi. Yetişkin bir adamın iniltilerine benziyordu ama buna vakit yoktu. Çünkü Voldemort'un öfkeli sesini duymuştu. Hızla ahşap merdivenleri çıktı ve toplantı odasına girdi.

Odadaki herkes gerginlikle oturuyordu ve sevgili eniştesi Lucius Malfoy kendi sandalyesine sinmişti. Hemen çaprazındaki Merula ise solgundu. Titreyen eliyle su bardağını sıkı sıkı kavramıştı.

Vakit kaybetmeden Voldemort'a selam verdi ve verilecek herhangi bir komutu beklemeye başladı. Karanlık Lord ölüm beyazı ellerinin uzun parmak uçlarını birleştirmiş, kan rengi gözlerini masada belirli bir noktaya dikmişti. Birdenbire Tonks'a baktı ve hiç bir şey söylemeden bu defa da onu izlemeye başladı.

Aynı şekilde Tonks'un da yüzü ifadesiz olsa da içten içe korkuyordu. Acaba Greyback dönüşmüş olmasına rağmen Sirius ve Remus'a yardım edenin o olduğunu anladı mı? Göz ucuyla ona baktı ama o da en az Lucius kadar mahcup duruyordu. Zihin kalkanlarına dikkat ederek tekrar Voldemort'a baktı.

Bir anda o yılan tıslamasını andıran sesiyle konuşmaya başladı.

" Nymphadora, gelmene çok sevindim. " sesini olabildiğince ifadesiz tutarak
" Haberi alır almaz geldim, Lord'um. "

Voldemort başını salladı ve kaykınıp arkasına yaslandı.

Ve beyaz kollarını hafifçe iki yana açarak
" Eminim bu acil toplanmayı merak ediyorsundur. Görüyorsun ya sevgili Nymphadora, aramızda iki aptal var ki Zümrüdüanka Yoldaşlığı şimdi önlemlerini iki kat arttıracaktır. Ve bunlardan birini eminim çok iyi tanıyorsun. Çünkü sevgili enişten Lucius bu aptallardan biri. "

Uzun eliyle Lucius'u göstererirken normalde herkese tepeden bakan, dik duruşlu adam koltuğuna daha çok sindi.

Voldemort ona küçümser bir bakış atıp bu sefer tüm Ölüm Yiyenler'e döndü.

" Bode yakalandı! Daha doğrusu bulundu! Şu anda St Mungos Sihirsel Sakatlıklar ve Yaralanmalar hastahanesinde tedavi görüyor. Konuşamaz durumda ama bu durum çok sürmeyecek. Ve en kötüsü Dumbledore artık bizim kontrolümüz altında olabilme tehlikesine karşı Esrar Dairesi'nde önlemler alacak. " masa çevresinde öfkeli ve kınıyıcı nidalar yükseldi.

Sesler Voldemort tekrar konuşmaya başlayınca kesildi. Diğer bir aptalımız ise sokma lanetinden yeni yeni kurtulan bir seherbazla baş başa olsa bile kaçan sevgili Greyback. " bu defa herkes ona döndü.

" Kendisi Remus Lupin'i yaralayıp etkisiz hâle getirdi ama ne hikmetse yorgun biriyle karşı karşıya kalınca geri çekildi. "

" Lordum, asamı almıştı-" Greyback kendini savunmaya geçti ama Voldemort onu öfkeyle böldü.

" Ne cüretle ben konuşurken konuşmaya kalkarsın, seni sefil yaratık!" Odada bulunan herkes ürpertiyle sandalyelerine gömüldüler.

Voldemort ürpertici derecede sakin bir ses tonuyla konuşmaya devam etti.

" Evet, sevgili yoldaşlarım. Aramızda bazı aptallar var ve acilen başlarına gerçek birer Ölüm Yiyenler koyma vakti geldi. Eminim Bella, Rodolphus ve Rabastan memnuniyetle Lucius'u dize getirir. Ve senin için de Antonin, Fenrir. Eminim Dumbledore noel hediyemizi beğenecek. Ama o zamana kadar kehaneti ele geçirme işini kendi ellerimi almam gerekecek. "

Lucius'a ters bir bakış attı.

" Herhangi bir konuda düşüncesini paylaşmak isteyen yoksa Azkaban firarı için gidecek ekibi açıklamak isterim; Severus, Corban, Alecto ile Amycus. " gözlerini masanın etrafında dolaştırdı.

" Fazla dikkat çekmemeliyiz. Ama sanırım genç bir cadı da bize eşlik etse fena olmaz..."

Merula yerinde heyecanla kıpırdandı ancak Voldemort onu hiç umursamadan bakışlarını tekrardan Tonks'a odakladı.

" Ne dersin Nymphadora? Senin eşsiz yeteneklerini test etmek için ideal bir zaman. Ve ayrıca sadakatini kanıtlamak için bulunmaz bir şans. "

Tonks dikleşti.

" Ben bundan onur ve şeref duyarım, Lordum. Bana güvenebilirsiniz. "

" Güzel, zaten tam tersini yapmak gibi bir lüksün yok. Burası Dumbledore'un acemi gurubuna benzemez. Hataların bedeli her zaman ağırdır. Bu yüzden dikkatli ol ve sevgili enişten gibi bir aptallık yapmaya tenezzül dahi etme."

" Evet, elbette Lordum. " Tonks bunu derken Merula'nın belli belirsiz sırıttığını görür gibi oldu.

İçinden küçük şeytan sanırım yine yerinde duramadı, diye geçirdi ve etrafında sandalyelerin hareketlendiğini duymasıyla kendi de kalktı. Aklındaki tek düşünce ise Voldemort'u sadakatine inandırmak için nasıl bir yol izleyeceğiydi.

Rewrite The Stars || RemadoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin