Kraliyet bayrağının yanında,sisli gök-
yüzünü andıran beyaz ipek tüller uçu- şuyor,açık mavi masa örtülerinin seri-
li olduğu masalardan enfes yemek ko-
kuları yükseliyordu.Dağatlar bölgesinden getirilen midye,
havyar,kalamar ve istakozlar,Terrada
avlanıp gün doğmadan ağır ağır,özen-
le kızartılmış,bazıları tütsülenmiş av hayvanları!Hepsi beyaz porselen kase
veya tabaklarda,kenarlarında gümüş çatal kaşık takımlarıyla masalara yer-
leştirilmişti.Terranın ağızları sulandı-
ran değişik büyüklük,renk ve farklı tadlardaki meyveleri gözleri dolduru-
yor,Saki sütü ve çiğ damlalaları ile ya-
pılmış özel içecekler,Akemiler bölge-
sinden geldiği belli olan,dokunsan kı- rılacakmış hissi veren,ancak son dere-
ce dayanıklı kristal sürahi ve bardak-
larda hazır,ikram etmek üzere kenar-
da bekletiliyordu.Tören alanında her şey mükemmeldi!Abel halkı tören ala-
nının büyülü havasına kapılmış,veli-
aht prensin gelmesini bekliyordu..Kabileler arası evliliklerin yasak oldu-
ğu gezegende,bu kurala uyanlar,alın-
larında kabilelerinin kendine has özel sembolleriyle doğuyordu.Nadirde olsa kurala uymayıp,kabile dışı evlilik ya-
pan çiftler ise melez olarak adlandırı-
lan çocuklarıyla birlikte,Terra Orma-
nı'nın derinliklerinde herkesten ve her şeyden uzak dışlanmış bir halde
yaşıyordu.Gezegende sadece veliaht prens,yani geleceğin Abel kralı,kendi kabilesin-
den olmayan biriyle evlenebiliyor,an-
cak yine de kraliçe,yirmi yaşına gir- miş veliahtın törende edineceği sem-
bole bağlı olarak o kabilenin içinden seçiliyordu.Bu yüzden bu tören,veli-
aht için olduğu kadar,kraliçenin ken-
di kabilelerinden olmasını umut eden üç kabile için de bir o kadar önemliy-
di.Genellikle bu kurala uyan kraliyet üyelerinde,bazı istisnai durumlar ya-
lar da yaşanmıyor değildi!Mesela Asa- hi'nin babası Kral Ajura,doğuştan bir Akemili olarak alnında Akemi sembo-
lü ile doğmuş olsa da,bütün itiraz ve engellemelere rağmen,kraliçesini Ake-
mi kabilesinden seçmek yerine,Terra kabilesinden seçmişti.Bütün bir saray,
Abel'in genç prensi Asahi'nin,annesi Yua için üç kabile liderini korkusuzca karşısına alan babası Kral Ajura'ya,ne
kadar saygı duyduğunu bilirdi..Asahi tören alanına yaklaştıkça kala-
balıktan gelen uğultuya dikkat kesildi. Alana girmeden önce kenarda bekle-
yerek,bir süre tören alanını izlemeye karar verdi.Alanın sağ tarafında,altın sarısı işle-
melerle süslü beyaz ipekten gisileri-
nin içerisinde,mavi gözlü,uzun boylu,
ve uzun beyaz saçlı Akemiler oturu-
yordu.Doğuştan,uçabilmelerini sağla-
yan beyaz kanatlara sahiplerdi.Babası
da Akemili olan Asahi,onlara hayran-
lıkla baktı.Sol taraf Dağatlara ayrılmıştı.Açık ma- vi tenleri,yeşil gözleri ve koyu mavi giysilerinin içinde,en az Akemiler ka- dar uzunlardı.Kulaklarının arkasında ince solungaçları olan bu kabileler do-
ğuştan iyi birer yüzücüydü.Asahi içle-
rinden bir kaçını tanıdı.Ne de olsa ço-
cukluğunda kraliyet ailesinin kaldığı
Akemi bölümünden kaçıp,sarayın Da-
ğat bölümüne gittiği sayısız gecelerde,
onları kalın camların arkasından,sa-
bahlara kadar bol bol izleme fırsatı bulmuştu.Buğday tenli,yeşil veya ela gözlü olan Terralar alanın ön tarafındaydı.Kızıl ya da siyah saçlıydılar.Akemi ve Da-
ğatlar kadar uzun olmasalar da üç ka-
bilenin en zeki olanları onlardı.Çocuk-
luğunda onu eğiten alimlerin bir çoğu Terralıydı.Son olarak tören alanının en uzak u-
cunda uzakta,etrafı dalkavuk kabile
liderleri tarafından çevrilmiş,altın iş-
lemeli tahtında oturan babasına,Kral Ajura'ya baktı!Hala gür,uzun beyaz saçları önünde,oturduğu yerde dizle-
rine kadar inerek kıvrılıyordu.Akemi olduğu için doğuştan edindiği gümüş rengi şimşek sembolü,alnının ortasın-
da pırıl pırıl parlıyordu.Asahi Akemili babasına gururla baktı.Yaşarken hiç tanımadığı,sadece portrelerinden gör-
düğü Terralı annesini düşündü.Baba-
sının şimşek,annesinin ağaç sembolü!Acaba hangi sembolün sahibi olacak-
tı!?Nihayet bunun cevabını,bugün öğ-
renecekti.Tören alanına girdi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prens
FantasyPrens Asahi,uzun kirpiklerinin çevrelediği kapkara gözleriyle, Akemiler'in yaşadığı gökyüzüne baktı.Pencereyi açıp bulutlara elini uzatsa,elinin ıslanacağından emindi.Aşağıda Terra bölgesinde, hala ışıkları yanan evler vardı.Dağatların okyanusuna ya...