Kek Nerede Kraliçem

50 4 3
                                    


İki saat sonra..

Miyuki odasına çıkar çıkmaz,hizmetli
kızların yardımıyla temizlenip yıkan-
dı.Banyodan sonra üzerine mavi elbi-
sesini geçirerek,Rin'in saçlarını kuru-
tup taramasını zar zor bekledi.Saçları-
nı örmek isteyen Rin'e,

"Prens beni bekliyor Rin!!"
"Onu bekletmemeliyim.Toplamana ge- rek yok!"diyerek ayağa kalkıp,odadan
koşarak fırladı.

Elbisesinin eteklerini tutarak,korido-
run diğer ucunda ,Asahi'nin odasına
doğru koşturdu.Elinde gümüş tepsi, Miyuki'nin hazırladığı yemekleri taşı- yan Dağatlı kız,ona yetişmeye çalışı-
yordu.Prensin kapısında bekleyen ve Miyuki'nin geldiğini gören Akemili muhafızlar,hiç bekletmeden ona kapı-
yı açarak,odaya girebilmesi için kena-
ra çekildi.Miyuki bir bahar rüzgarı gi- bi içeri dalıp,odanın ortasında aniden durduğunda,uzun saçları iki omuzu-
nun üzerinden önüne dökülüp yüzü-
nün yarısını kapattı.Dağatlı kızın elin-
deki tepsiyi alan kız,heyecanla üzerin-
dekileri tek tek kristal masaya yerleş-
tirirken,bir yandan da yüzüne düşen saçlarını elinin tersiyle başının arka-
sına itiyordu.

Kız odaya girdiğinde çalışma masası-
nın üzerine açtığı Andromeda Galak-
sisi'nin yıldız ve gezegenler haritasını incelemekte olan Asahi,başını kaldıra-
rak kıza baktı.Gül kurusu uzun ipek elbisesinin içinde peri gibi görünü-
yordu.Bu elbisenin kumaşını,geçen ay saraya gelen Terralı bir kumaş tücca-
rından,ona çok yakışacağını düşüne-
rek bizzat kendisi almıştı.Asahi ger-
çekten de yanılmadığını görüyordu.
Kızın incecik beyaz bileğinde,saray hazinesinden yine bizzat kendisinin seçtiği pembe incilerle süslü sade bir bilezik vardı.Büyülenmiş gibi masa-
nın başından ayrılarak,sakince kıza doğru yürüdü.Elini uzatarak kızın pembeleşmiş yanaklarına dokundu.
Ateş gibiydi.İçinden kızı öpmek için
dayanılmaz bir arzu duydu.Asahi ba-
şının döndüğünü hissetti.Miyuki ise yaptığı yemeklerin heyecanına kendi-
ni kaptırmış,kadifemsi ve ateş gibi te-
ninin Asahi'de yarattığı arzusunun farkında bile değildi.

"Prensim!Bugün size çok değişik ye-
mekler yaptım.Umarım beğenirsiniz!"
diyerek kaselerin kapaklarını tek tek açıyordu kız.

Bütün dikkatini Miyuki'ye vermiş,kı-
zın güzelliğinden gözlerini alamayan
Asahi,onu nasıl bir kaderin beklediği-
ni zaten çok iyi bildiği için,yemekle-
rin ne olduğunu ya da nasıl olduğuy-
la ilgilenmiyordu.Ancak burnuna ge-
len keskin yanık kokusuyla, gözlerini masaya,kaselerin içindeki yemeklere çevirdi.Hepsi simsiyah,yanmış gibi görünüyordu.Başını çevirerek inan-
mayan gözlerle kıza baktı.Kızın şimdi ürkek duruşuna bakılacak olursa,ye-
meklerin yandığının farkında olduğu belliydi ancak,ısrarla bir an önce tadı-
na bakması için onu teşvik ediyordu.
"Anlaşılan kaderimdeki en büyük kriz başlamak üzere!"diye düşündü Asahi.
Onun düşünceli yüz ifadesini gören kız çekine çekine

"Henüz yemeklerin tadına bile bak-
madın!Nasıl oluyor da şimdiden doy-
duğunu hissediyorum!?"diye fısıldadı.

"Yok canım!"Bütün gün yapacağın ye-
meklerin hayalini kurdum!"diyerek, kaselerin birinden aldığı yemeğin ta-
dına baktı Asahi.Yanıktı.

"Beğenmedin mi?"diye soran kıza

"Hayır çok beğendim"diyerek aynı ka-
seden daha büyük bir lokma alıp zor-
lukla yuttu.Kızın yüzünün rengi ve
kendine güveni biraz gelmiş gibiydi.

"Bunun da tadına bak!"dedi

"Hangisinin.Bunun mu?!"

Ne olduğu belli olmayan,ama nispeten daha az yandığı belli olan bir yemeği göstererek soruyordu Asahi.

Karanlık Prens Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin