Miyuki odasına çıkar çıkmaz,hizmetli
kızların yardımıyla temizlenip yıkan-
dı.Banyodan sonra üzerine uzun,gül kurusu ipek elbisesini geçirerek,Rin'-
in saçlarını kurutup taramasını zar zor bekledi.Saçlarını örmek isteyen Rin'e,"Prens beni bekliyor Rin!"
"Onu bekletmemeliyim!"
"Toplamana gerek yok!"diyerek oda-
dan fırladı.Elbisesinin eteklerini tutarak,heyecan
içinde Asahi'nin odasına koşarken,ha-
zırladığı yemekleri geniş,gümüş bir tepside taşıyan Dağatlı kız,ona yetiş-
mekte zorlanıyordu.Geldiğini gören,
prensin kapısının önünde nöbet tutan
Akemi muhafızları hiç bekletmeden kapıyı açarak,içeri girebilmesi için ke- nara çekildi.Miyuki bir bahar rüzgarı gibi içeri dalıp,aniden odanın ortasın-
da durduğunda,uzun saçları iki omu-
zunun üzerinden önüne dökülüp yü-
zünün yarısını kapattı.Dağatlı kızın e- lindeki tepsiyi alan kız,heyecanla üze-
rindekileri tek tek kristal masaya yer-
leştirirken,bir yandan da yüzüne dü-
şen saçlarını elinin tersiyle başının ar- kasına itiyordu.Kız odaya girdiğinde çalışma masası-
nın üzerine açtığı Andromeda Galak-
sisi'nin"Yıldızlar ve Gezegenler"hari-
sını incelemekte olan Asahi,başını kal-
dırarak ona baktı.Gül kurusu uzun el-
bisesinin içinde peri gibi görünüyor-
du.Elbisenin kumaşını,geçen ay sara-
ya gelen Terralı bir kumaş tüccarın-
dan,ona yakışacağını düşünerek,biz-
zat seçerek kendisi almıştı.Gerçekten de yanılmadığını görüyordu.Kızın in-
cecik beyaz bileğinde,saray hazinesin-
den yine bizzat kendisinin seçtiği gül
kurusu yakutlarla süslü,sade bir bile-
zik vardı.Masanın başından ayrılarak,büyülen-
miş gibi kıza doğru yürüdü.Elini uza-
tarak kızın pembeleşmiş yanaklarına dokundu.Ateş gibiydi.İçinden kızı öp-
mek için dayanılmaz bir arzu duydu.
Başının döndüğünü hissetti.Kız,yaptı-
ğı yemekleri ona sunacak olmanın he-
yecanına kendini kaptırmış,kadifem-
si,ateş gibi teninin onda yarattığı ar-
zunun farkında bile değildi."Prensim!"diyordu kız.
"Bugün size çok değişik yemekler yap-
tım!""Umarım beğenirsiniz..!"diyerek kase-
lerin kapaklarını tek tek açıyordu.Bütün dikkatini ona vermiş,kızın gü- zelliğinden gözlerini alamayan Asahi,
onu nasıl bir kaderin beklediğini iyi
bildiği için,yemeklerin ne olduğu ya da nasıl olduğuyla ilgilenmiyordu.An-
cak burnuna gelen keskin yanık koku-
suyla,gözlerini çevirip masaya,kasele-
rin içindeki yemeklere baktığında ir-
kildi.Hepsi simsiyah ve yanmış gibi görünüyordu.İnanmayan gözlerle kı- za baktı.Gülümserken bile ürkek bir
ceylan gibi duruşuna bakılacak olur-
sa,yemeklerin yandığının kendisi de farkındaydı..!Ancak ilginçti ki,bir an önce tadına bakması için ısrarla onu teşvik ediyordu.Anlaşılan kaderimde-
ki en büyük kriz başlamak üzere!di-
ye düşündü.Kız,düşünceli halinin far-
kında olmalıydı ki çekine çekine,"Henüz yemeklerin tadına bile bak-
madınız!""Nasıl oluyor da şimdiden doyduğu-
nuzu hissediyorum?"diye mırıldandı."Yok canım!"diyen Asahi
"Bütün gün yapacağın yemeklerin ha-
yalini kurdum!"diyerek, kaselerin bi-
rinden aldığı yemeğin tadına baktı.Ya-
nıktı.."Beğenmediniz mi?"diye sordu kız
"Hayır çok beğendim"
Aynı kaseden daha büyük bir lokma a-
larak zorlukla yuttu.Kızın yüzünün rengi ve kendine güveni biraz gelmiş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prens
FantasiaPrens Asahi,uzun kirpiklerinin çevrelediği kapkara gözleriyle, Akemiler'in yaşadığı gökyüzüne baktı.Pencereyi açıp bulutlara elini uzatsa,elinin ıslanacağından emindi.Aşağıda Terra bölgesinde, hala ışıkları yanan evler vardı.Dağatların okyanusuna ya...