Dağatın derin okyanusları..
Miyuki yıllarca anneannesinin Dağat-
ın derin okyanusuları ile ilgili hikaye-
lerini dinlemiş ve bir melez olarak ya- şadığı Terra Ormanı'ndan çıkarak,ok- yanusa gidebilmenin hayallerini kur-
muştu.Saraya geldiği ilk günlerde,Kutsal İka-
ri Ağacı'nın kök saldığı,o meşhur Da- ğat kıyılarını görmüştü.Hatta Asahi onu,deniz kızlarının şarkılarıyla onla-
ra eşlik ettiği,Dağat Okyanusu'nun ne-
fes kesen akşam manzaralarında,defa-
larca uçumuştu.Ancak onların hiçbiri,
Miyuki'nin şu anda Dağat Okyanusu'-
nun derinliklerinde gördüklerinin ve kimbilir daha göreceklerinin yanında-
ki yerini alamazdı.Asahi,"Seni Dağat'-
ın derin okyanusları ile tanıştıraca-
ğım!dediğinde,doğrusu Miyuki,nefesi-
ni bu denli kesebilecek eşsiz güzellik-
ler görebileceğini hiç düşünmemişti.Saraydan havalanıp Dağat Okyanusu üzerine geldiklerinde,Asahi bir an bi-
le duraksamadan,onları baş aşağı,di-
rekt okyanusa doğru yönlendirdiğin-
de,Miyuki ister istemez çığlık atarak,
yüzünü Asahi'nin göğsüne gömdü.O-
nu kollarıyla sarıp iyice kendine çe-
ken Asahi"Korkma kraliçem!Herşey yolunda!"
diyerek onu sakinleştirdi.Okyanusa dalmalarına birkaç metre kala,üzerinde balık sembolü olan eli-
ni aniden dümdüz ileriye,okyanusa doğru uzatan Asahi,işaret parmağıy-
la havada görünmez daireler çizdiğin-
de,suyun yüzeyinde derinlemesine i- nen bir girdap oluşmaya başladı.Dur-
madan girdabın içine girdiklerinde ıs-
lanmadılar.Sanki tek bir vücutlarmış gibi,girdabın içinde oluşan hava boş-
luğunda,girdapla birlikte dönmeye başladılar.Saçları,birbirlerinin yüzü-
nü hafif dokunuşlarla kamçılıyor,Asa-
hi'nin kulağına fısıldadığı aşk sözcük-
leri de,Miyuki'nin kalbini ayrıca kam- çılıyordu.Bir süre sonra dönüşleri ya-
vaşladı.Artık neredeyse okyanusun di- bine ulaşmak üzerelerdi.Birden,üze-
rinde balık sembolü olan elini kaldı-
ran Asahi,işaret parmağıyla etrafları-
na tek bir turla görünmez kocaman bir daire çizdi.Hemen arkasından eli-
ni göğsüne doğru çekti,parmaklarını kapatarak bir yumruk halinde göğ-
sünde,kalbinin üzerinde birleştirdi.
Sanki okyanusun kalbine,kalbiyle ses-
lenen Dağat'ın kralı gibiydi.Zaten öyle değil miydi!!Aynı anda etraflarını dev bir hava ba-
loncuğu sardı.Girdap kayboldu.Karan-
lık,sessiz bir boşlukta savruluyor gi-
biydiler şimdi.Miyuki gözlerini kırpış-
tırıyor,beyni gördüklerini anlamlan-
dırmaya çalışıyordu.Asahi'nin gayet sakin etrafına ve yaşadıklarına aşina olduğu çok belliydi.Bir süre sonra Mi-
yuki,onları şaşkın gözlerle izleyen,bir-
birlerinden güzel denizkızlarını fark-
etti.Gözlerini kocaman açmış,başları-
nı sağa sola yatırarak,"Bu davetsiz mi- safirler de kim!" der gibi bakıyorlardı onlara.Derin bir sessizlik içerisinde,
hareketsiz bedenleriyle orada öylece dururlarken,sarı,kızıl ve siyah saçları başlarının etrafında dalgalanıyor,gü-
müş,zümrüt yeşili,gri,pul pul gövdele-
ri,elmas gibi ışıldıyordu.Elmas made-
nine düşmüş gibiydi Miyuki.Derin bir karanlık ve sessizlikte,bula-
nıklığı dağılan suda beliren silüetler..
Karşılıklı bakışlar..Asahi Miyuki'nin
büyülenmiş şaşkınlığıyla keyifleniyor-
du.Kulakları sağır edecek kadar uzun,
tiz bir çığlıkla onları selamlayan dev bir Dağat Balinası,bu derin sessizliği ve şaşkınlığı dağıttı.Birden etrafların-
da bir hareketlilik oluştu.Davetsiz mi-
safirlerin Abel'in prensi Asahi olduğu-
nu anlayan deniz kızları,şimdi etrafla-
rında girdaplar oluşturarak ve garip sesler çıkararak dönüyor,bazıları bir-
birlerinin elini tutarak,annelerinin yaptığı şekerlemeleri,az sonra arala-
rında paylaşacak çocuklar gibi sevini-
yordu.Uzakta,derin maviliklerden,ışık hızıy-
la onlara doğru gelip duran altı Dağat muhafızı,altın rengi mızraklarını ön-
lerinde çaprazlama tutarak,kendileri-
ne özgü selamlarını verdiler.Prensle-
rini burada görmeyi,akıllarından dahi geçirmeyen muhafızlar,en az deniz-
kızları kadar şaşkındı.Asahi'nin oluş-
turduğu hava balonuna hayranlıkla
bakıyorlardı.Üç sembole de sahip ol-
duğunu bildikleri prenslerinin,zaten
özel bir kral olacağına dair şüpheleri
yoktu ama,daha önce balık sembolü-
ne sahip de olsa,hiçbir prens ya da kralın böyle okyanus altına inip kendi
hava balonunu oluşturabildiği de du- yulmuş değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prens
FantasiaPrens Asahi,uzun kirpiklerinin çevrelediği kapkara gözleriyle, Akemiler'in yaşadığı gökyüzüne baktı.Pencereyi açıp bulutlara elini uzatsa,elinin ıslanacağından emindi.Aşağıda Terra bölgesinde, hala ışıkları yanan evler vardı.Dağatların okyanusuna ya...