Kendinizi Tanrı Mı Sanıyorsunuz!

22 3 0
                                    

Abel Gezegeni bir yılını,güneşin etra-
nda dönerek 300 günde tamamlar!
Güneşin bir yılı ise Andromeda Galak-
sisi'nin etrafında dönmesi ile olur,ki o- nun yolculuğu çok daha uzundur.
Tam 150 milyon yıl..!

Asahi'nin aklı,birkaç hafta önce gece
yarısı Gök Şehri'ni ziyaretinde,Usta İ- kaha'nın Galaksiler Ve Evrenin Sırları
kitabından okuduğu bu satırlardaydı.
Daha sonra,Andromeda Galaksisi'nin muhteşem genişliğine gömülmüş mil-
yarlarca yıldızı izlerken,ustanın ona büyük bir bilgelikle aktardığı düşün-
celeri ise bundan çok daha ilginçti.

"Eğer hayatlarımızı yaşadığımız geze-
gene göre değil de,güneşe göre hesap-
lamış olsaydık bir kişinin ömrünün or-
talama beş saniye olduğunu söyleyebi-
lirdik!Beş saniye için doğmak..!"

"Güneşin bakış açısından bizler,Abel üzerinde yaşayan milyonlarca kıvılcı-
mız sadece!"

"Beş saniyeliğine parlayıp sönen!"

"Bir nefes kadar kısa!"

Asahi şimdi saraydan çok uzak Terra'-
nın derinliklerinde,az önce sade bir törenle gömülen anneannenin meza-
rının başında,onun beş saniyeliğine parlayıp sönen hayatını sorguluyor-
du.Torunu için canını bile verebilecek kadar onu sevmiş,üzerine titremiş,
ona annelik,yeri geldiği zaman baba-
lık yapmış yaşlı bir kadının,Terra Or-
manları'nda başlayıp biten yüz yıllık kısacık ömrünü!Kim bilir ne çok acı,
ne çok hüzün sığmıştır bu ömre..

Miyuki'ye baktı!Rin ve Hikari'nin ko-
luna girmiş,anneannesinin mezarının
başında ayakta durmaya çalışan kız oldukça zayıflamış görünüyordu..!U-
zun siyah elbisesinin içinde,doğu rüz-
garlarının savurduğu incecik vücudu yaprak gibi titriyor,duru,ifadesiz yü-
zü,dünden beri sessizce akıttığı göz-
yaşlarının,artık tükendiğini gösteri-
yordu.

Biraz geride endişeli gözlerini ondan ayırmadan bekliyordu Asahi.Bir za-
man Terrayı ziyaretlerinde,anneanne-
nin sitem dolu sözlerini,içi burkula-
rak hatırladı."Eğer onu yeterince sev-
miyorsanız,istediğini veremeyecekse-
niz ondan uzak durun!"demişti anne-
anne.Miyuki'ye yaşattıklarının anne-
annenin kulağına giderek,onu ne den-
li üzmüş olabileceğini tahmin eden A- sahi,pişmanlık içinde derinden üzülü-
yordu şimdi.Ancak o zamanlar etra-
fında onca casus ve düşmanı varken,
Kızıl Kanatlı Sakai Ruhu olarak ortaya çıkan Miyuki'yi korumak,gözleri on-
dan uzak tutmak için böyle davran-
ması gerektiğini,fakat gün sonu yata-
ğa girdiğinde yaşadığı derin acılarını anneanneye nasıl anlatabilirdi ki!Üstelik yaptıklarını henüz kendine bi-
le kabullendirememişken..!Anneanne
de dahil,Miyuki ile artık ilgilenmedi-
ğinin düşünülmesi,istediği tek şey de-
ğil miydi!Derin bir iç çekti!Pişmandı..!Üzülmeye hakkı yoktu.Akıtamadığı gözyaşları yırtıcı bir diken gibi içinde dolaşıp durarak kalbini kanatıyordu.
Siyah kanatlarını sonuna kadar aça-
rak,nereye gittiğini bilmeden buradan
uçarak uzaklaşmak istiyordu.Huzur-
suzca yerinde kıpırdandı.

"Benim yüzümden öldü!"

"Ağlamayı bile haketmiyorum!"diye mırıldandı.

Hemen yanı başında ayakta duran ve uzun zamandır,ama özellikle dünden beri,Asahi'nin kendi kendiyle yürüttü-
ğü acımasız savaşına tanık olan dadı Ning,ona iyice yaklaşarak,kızgın ama yine de şefkat dolu bir sesle,

"Kendinizi tanrı mı sanıyorsunuz Asa-
hi!"

"Biri sizin yüzünüzden nasıl ölebilir!"
diye fısıldadı.

Karanlık Prens Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin