Miyuki yavaş yavaş gözlerini açtı.Bir-
yerlerden okumuştu."Uyku ölümün yarısıdır!"Gerçekten de öyle.Uyku ha-
linden sıyrılıp,bilinci yerine geldikçe,
verandadan gelen alçak fısıltılar,volü-
mü kulaklarınfa gittikçe artan konuş-
malara dönüşüyordu.Miyuki eski bir Terra masalının repliklerini dinliyor gibiydi.Abartılı,övgü dolu konuşmala-
ra kulak kabarttı.Tilki Prens,yaşlı kur-
da methiyeler diziyor,oda yetmezmiş gibi Terranın yaşlı dişi kurdu,prensin
karşısında yirmilik bir genç kız gibi kikirdeyip duruyordu."Aman prensim abartıyorsunuz!"di-
yen dişi kurda,"Sanmıyorum!Miyuki'nin bu güzelliği nereden aldığına artık iyice eminim!"
diyordu tilki."Siz asıl beni gençliğimde görecekti-
niz!"diyordu dişi kurt."Gençliğinizde Terranın en yakışıklı delikanlılarını etrafınızda koşturdu-
ğunuza şüphe yok!"dedi tilki.E tabi..!Sonuçta tilki,Miyuki'nin dişi
kurdun gençlik hikayelerinden bildiği,
kaç delikanlının kafasını yarıp Terra-
nın derin ormanlarına yolladığını bil-
miyordu ki!"Galiba öyle!"
"Miyuki'nin dedesi son derece yakışık-
lı,genç bir adamdı mesela!"O tıknaz minicik adam mı?
"Orman perisi Şiva'yı bile kıskandıra-
cak güzellikteydiniz eminim!"Doğduğu günden beri,etrafı Dağat,
Terra ve Akemili hizmetlilerle çevrili
şu tilkinin dediğine bakın hele!"Ha Ha Ha..!Bunu sizden önce söyle-
yenler de oldu prensim!Pekiii!Dişi kurdun bütün bunları tilki-
ye bu denli rahat anlatabilmesi için,til-
ki'nin onun boğazına yapışmış olması gerekmiyor muydu!Oysa tilki ile kur-
dun karşılıklı kahkahaları,durumun hiç de öyle olmadığını gösteriyordu!"Bundan hiç şüphem yok anneanne!"
Gülüşmeler,kahkahalar..
Miyuki Terra pancarına dönen yüzü-
nü yorganın altına iyice gömerek,ku-
laklarını sımsıkı kapattı.Uyu ve kai-
natın bütün dertlerini unut!diyerek kendini verandadaki sedire atan an-
neannenin,anında uyuyakaldığı gün-
ler geldi gözlerinin önüne.Acaba ben-
de gözlerimi kapatsam,öyle hemen uyuyakalıp kainatın bütün dertlerini unutur muyum?diye düşündü.Dişleri-
nin arasından,"Yer yarılsaydı da,yerin dibine girsey-
dim!""Hatta kalan ömrümü orada solucan olarak yaşasaydım!"diye mırıldandı.
Aynı anda,Asahi'nin söylediği her şe-
yi,her fısıltıyı duyduğunu hatırlaya-
rak dilini ısırdı.Atmak üzere olduğu çığlığını zorlukla bastırdı.Acıyla buğu-
lanan gözlerinden iki damla yaş süzü-
lürken,yatakta doğrularak dimdik o- turdu.Dilinin acısını unutmaya çalışa-
rak,Asahi'nin az sonra sıralayacağı ki-
nayeli incileri beklemeye başladı.Nite-
kim çok geçmeden konuşmaların ren-
gi değişti,tilki yüksek perdeden incile-
rini bir bir dökmeye başladı."TERRANIN BU BOL OKSİJENLİ OR-
MANLARINDA YAŞAMAK DA SİZLERİ
BÖYLE GÜZELLEŞTİRMİŞTİR ANNE-
ANNE!"Bol oksijenin sağlıklı düşünmeye de faydası vardı ama,bu kural şu an dişi kurt için geçerli görünmüyor gibiydi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prens
FantasyPrens Asahi,uzun kirpiklerinin çevrelediği kapkara gözleriyle, Akemiler'in yaşadığı gökyüzüne baktı.Pencereyi açıp bulutlara elini uzatsa,elinin ıslanacağından emindi.Aşağıda Terra bölgesinde, hala ışıkları yanan evler vardı.Dağatların okyanusuna ya...