KOMA

8 2 0
                                    

Gücün olduğu vakit şarkı söylersin!Hiçbir şeyin olmadığındaysa,sadece
çığlık atarsın!

Saraya artık,neredeyse hiç uğramıyor-
du.Öyle ki çoğu geceler,gezegen halkı onu yanında muhafızları olmadan
Terrada dolaşırken,ya da Akemilerin gökyüzünde,Dağat Okyanusu üzerin-
de kendi kendine uçarken görür ol-
muştu.

Yıldızlı gecede uzaktaki seni arıyorum.
Omuzlarıma vuran ay ışığı aynı!
Geçmişin hatıraları sardı beni.
Yokluğunda bana eşlik ediyor!

Bir yıl önce,Miyuki'nin yaralanıp ko-
maya girdiği o günden beri,gezegen a-
deta onunla birlikte komaya giren,ölü
bir gezegene dönüşmüştü.Rin,Hikari,
dadı Ning,Hiroşi,Haru ve bütün saray! Hatta Abel'in gelecekteki kraliçesinin
aslında aylardır aralarında dolaşan dilsiz şifacı olduğunu öğrenen bütün bir gezegen halkı!Günlük hayat rutin-
leriyle birlikte zorunlulukla devam et-
se de,herkes Abel kralı ile birlikte de-
rin bir yas dönemine girmişti.

Kısa süre önce Doğu Rüzgarları bura-
daydı!
Doğu rüzgarları sert olur bilirsin!
Eski avluyu coşkun düşlerim doldurdu.
Söylesene sevgilim ne zaman dönecek-
sin!?

Kırmızı kapılı verandada ayakta du-
ruyor,avluda yere dökülmüş yazdan kalma kurumuş kirazları sivri gaga-
sıyla tırtıklayan Çaça kuşunu izliyor-
du.Biraz nefes almak için çıkmıştı av-
luya.Beş ay önce Miyuki'nin göğsüne
girip,onu ölümcül bir yarayla damga-
layan gümüş kılıç belinde asılıydı.Hu-
zursuzca çekiştirdi onu.Sanki bir yeri
ağırıyormuş gibi yüzünü acıyla buruş-
turdu.

Son görüşmemizden yana ne çok hü-
zün var!
Ne çok özledim seni bir bilsen!
Sarmış içimi kapkara bulutlar!
Kimse nerede olduğumu bilmiyor!

O gün yaşananların her anını her sa-
niyesini,gece gündüz,tekrar tekrar de- falarca yeniden yaşayan Asahi ,içini  kavurup bitiren suçluluk duygusunu bir türlü bastıramıyordu.Rüyalarında,
o gün Miyuki'nin göğsüne saplanan  kılıcın,aslında kendi göğsüne saplan-
dığını görerek,sabahında rahatlamış
olarak mutlulukla uyanıyordu.Ancak çok geçmeden kendine gelip de gör-
düklerinin bir rüya olduğunu anladı-
ğında öfkeye kapılıyor,yanına muha-
fızlarını almadan gizlice saraydan ay- rılarak,geceyi kimsenin görmediği,bil-
mediği yerlerde geçiriyordu.

Akşama kadar yağmurları dinledim sensiz.
Boyalı pencerenin yanında,kırmızı ka-
pılarda gözyaşı döktüm.
Hüzün içinde debelenen Daga ağacına
yaslandım!
Şeftali çiçekleri hatırladığım gibi.

Ancak geceyi nerede geçirirse geçir-
sin,ister Dağat Okyanusu'nun dibinde,
ister gezegenin diğer ucunda,Miyuki'-
nin uyanmış olabileceğini düşünerek,
her gün düzenli olarak anneannenin evine uçuyor,yatakta hareketsiz yatan kızın iyice zayıflamış bedenini gördü-
ğünde ise derinden kahroluyordu.

Akemilerin gökyüzünde rüzgarlar ye-
dim!
Dağatların okyanusunda ıslandım!
Terraların toprağında üzerim tozla
kaplandı!
Usta İkaha,Mataganda,Arkadya!
Hepsi seni sordu,cevap veremedim!

Göğsünden girip,sırtından çıkan kılıç-
la nefesi kesilen kızın,kanlar içerisin-
de kucağına düştüğü o günden beri A-
sahi kendinde değildi.Kızı hemen  an-
neannenin evine taşıyan,saray dokto-
ru başta olmak üzere gezegenin bili-
nen bütün şifacılarını seferber eden Asahi,onlardan Miyuki için yapılabile-
cek pek de bir şeyin olmadığını,saba-
ha dahi çıkamayacağını öğrendiğinde
perişan olmuştu..

Güneşsiz gökyüzü gibi!
Kıyısız dalgalardan farkım yok!
Rüzgarsız dağlar gibi!
Köksüz ağaçlardan farkım yok!
Altın kafeste kapalı kuş gibiyim!

Yine de doktorları hayrete düşürerek, anlaşılmaz şekilde geceyi atlatabilmiş-
ti kız.Ölmemişti ama yaşıyor da sayıl-
mazdı.Arafta gibiydi.Kalbi güçlü atı-
yordu,ancak nefes  aldığı söylenemez-
di.Gözlerini açarak tavana bakıyor, ancak kimseyi görür gibi değildi.Za-
ten bir süre sonra,gözlerini de açmaz olmuştu!

Rüzgar geçmişi savurdu!
Kendimi bulamıyorum!
Fırtınalar kalbime doldu!
Kendimi sevmiyorum!
Söylesene sevgilim!
Kendini sevmeyen birini kim sever ki!

Asahi defalarca,o gün daha sakin ka-
lıp ona doğru havalanmasaydı,sevdiği kadının yaralanmayacağını düşündü.
Sonuç olarak Asahi,yaşadığı mı öldü-
ğümü belli olmayan kendi Arafında
amaçsızca yaşayıp gidiyordu.

Yoruldum!
Sıcaktan,soğuktan,dondan!
Yoruldum!
Sensizlikten,bizsizlikten!

Günlerce,kendine mi ona mı,kime güç vermek istediği belli olmadan,sabah-
lara kadar kızın elini tutarak,en azın-
dan yaşadığı için tanrıya şükretmişti.

ZAMAN!Duman gibi geçiyor!
GEÇMİŞ!Toza dönüşüyor!
GELECEĞİ!Tahmin etmek imkansız!










Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 02 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karanlık Prens Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin