Miyuki'ye göre sonbahar,Abel Gezege-
ni'nin en güzel mevsimiydi.Ağaçların
dallarından sıkılan kahverengi,kırmı-
zı ve turuncu yapraklar,toprağın teni-
ne yapışır,rengarenk bir mozaik oluş-
tururdu.Yağmurlar,mutluluktan ağla-
yan genç bir kızın gözyaşları gibi dur-
maksızın yağardı.Terra,sonbaharın kendine has güzel-
liklerini,cömertçe Abel halkının göz-
lerinin önüne sererken,gökyüzünde Akemiler boş durmaz,sonbaharın ilk ve en değerli yağmurlarını toplayarak kristal kürelere doldurur,sarayın en derin,karanlık mahzenlerine taşırdı.
Dağat Okyanusu ise,hemen sonrasın-
da devam eden ve yıl boyu sürecek yağışlardan kendi payını alır,adeta ye- nilenerek hayat bulurdu.Abel'de son-
bahar her zaman muhteşemdi.Hikari,havaların serinlemiş olmasın-
dan dolayı,akşamdan beri şöminenin karşısında oturan ve yüzünde anlam-
sız bir gülümseme ile mavi alevlere dalmış Miyuki'ye baktı.Bacaklarını kendine doğru çekmiş,yakası beyaz tilki kürklü pelerinine sarınmış kızın kalın saç örgüsü,omuzunun üzerin-
den önüne düşmüştü.Uzun zamandır çok eski bir aşk şarkısını,kendi kendi-
ne mırıldanıyordu.Bir sonbaharda kavuştum sana
Dalından kopan yapraklar gibi
Kavuştu ruhum sana
Bütünleştik toprakla
Doğmak üzere,
Kıştan sonra
Sımsıcak bir ilkbahar sabahına.Hikari,sanki hiçbir şey yokmuş gibi o-
dada dolanıp duran Rin'e baktı.Miyu-
ki'yi görmüyor,ya da en azından duy-
muyor muydu bu kız!Oysa aynı melo-
diyi,durmaksızın söyleyen kızın sesi, artık kulaklarını tırmalamaya başla-
mıştı.Yanından yürüyüp geçen Rin'i
kolundan tutarak yanına çekti."Ne oluyor bu kıza?"
"Bugün pek bir tuhaf.Yarım saattir aynı şarkıyı mırıldanıp duruyor!"
"Biraz daha devam ederse,sağır olma pahasına,kulaklarımı çav tohumlarıy-
la tıkayacağım!"dedi."Sadece bugün değil!"
"İki haftadır bu durumda efendim!"
"Kendi kendine konuşuyor,şarkılar mırıldanıp duruyor."
Derin bir nefes alarak susan Rin,de-
vam edip etmemek arasında tereddüt etti.Hikari sabırsızca Rin'in bildiği her şeyi anlatması için onu dürtükledi."Hadi canım anlat!"dedi.
"Zaten bu kızın hayatında,durağan tek bir bölüm olsa şaşardım!"
"Eeeee?"
"Şey..!Dün gece uykusunda sayıklayın-
ca yanına gittim.Ne dediğini anlamak için kulağımı iyice yaklaştırdım.Bir-
den gözlerini kocaman açarak beni bi-
leğimden yakaladığı gibi yanına çekti."Önce bana sarıldı!"
"Aynı anda birden beni iterek,sırtımı hem yumruklamaya,hem tekmeleme-
ye başladı!"Hikari'nin gözleri açıldı.Rin'i kolun-
dan tuttuğu gibi kenara çekerek"Devam et!"diye fısıldadı.
"Canım acımadı ama korkumdan kı-
mıldayamıyordum!""Eeeeee!'
"Sonrası daha korkunçtu efendim!"
"Aniden tekme ve yumruklar kesildi!"
"Elimi tutarak dudaklarına götürdü ve doya toka defalarca öptü!"
"Aferin kızıma.Eeeeeee!"
"Sonra kolumu çekerek,bana sırtını döndü.Elimi göğsüne bastırarak saba-
ha kadar bırakmadan,mışıl mışıl uyu-
du!"Hikari Rin'in neden bütün gün kızdan uzak durmaya çalıştığını anlamıştı.
"Bitti mi Rin?"
"Yoksa seni parçaladığı,yiyip bitirdiği,
sonra tekrar bir araya getirdiği bölüm
de var mı!?"diye sordu."Bitti!Bu kadar!"
"Ne güzel işte Rin!"
"Bak..?Seni aynı anda hem sevip,hem döven bir arkadaşın var!"
"İnan bana böyle bir arkadaşa sahip olmak,günümüzde az bulunur bir ni-
telik!"dedi.Sonbaharda kavuştum sana
Dalından kopan yapraklar gibi
Kavuştu ruhum sana
Bütünleştik toprakta
Doğmak üzere,
Kıştan sonra
Sımsıcak bir ilkbahar sabahına.Elleriyle kulaklarını kapatan Hikari,
"Gidip bir düzine çav tohumu bulsam iyi olur!"
"Bu gece için sana bol şans canım!"di-
yerek oradan kaçarcasına uzaklaştı.Öte yandan Daga ağacının kalın göv-
desine yaslanarak,Hikari ve Rin ara-
sında geçen konuşmaları dinleyen A-
sahi,gülmekten neredeyse boğulacak-
tı.Miyuki'yi o küçücük elleriyle Rin'i yumruklarken,ayaklarıyla zavallı kıza tekme atarken hayal eden Asahi,elini
göğsüne götürerek nefes alıp sakinleş-
meye çalıştı.İçeri,kraliçesinin yanına
girmeden hemen önce,"Aferin benim savaşçı kraliçeme!"di-
ye mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prens
FantasyPrens Asahi,uzun kirpiklerinin çevrelediği kapkara gözleriyle, Akemiler'in yaşadığı gökyüzüne baktı.Pencereyi açıp bulutlara elini uzatsa,elinin ıslanacağından emindi.Aşağıda Terra bölgesinde, hala ışıkları yanan evler vardı.Dağatların okyanusuna ya...