Karanlık Prens

Av Bitmedi!

Erkek kaplan,ona doğru gelen avının üzerine müthiş bir zamanlama ile at- ladı.Havada,avının üzerine kenetlen-
miş bir ok gibi süzülürken,avını ikiye bölmek amacıyla kaldırdığı dev pen-
çesini hırsla savurdu.Aynı anda elinde kılıç,atının üzerinden şimşek hızıyla havalanan karaltı,çevik bir hareketle, avını önünden aldı.Havada daireler çizerek,az ileride durdu.Onu hemen tanıdı.Dişisini öldüren avcıydı o..

Kaplanın pençesi asıl hedefini son an-
da ıskalayıp,asil Bagati atının gövdesi-
ni yardığında,atın bütün bağırsakları,
dalgalar halinde çimenlerin üzerine yayıldı.Az öncesine kadar delirmiş,çıl-
gın bir tempoyla ormanı yararak ko-
şan atın bedeni,büyük bir gürültüyle yuvarlanarak yere yığıldı.Zavallı at  hala burnundan soluyordu.Sonunda acıklı bir kişnemeyle,son nefesini ver-
di.

Yaşananları,prensin onu sımsıkı sa-
ran kollarının arasından dehşetle iz-
leyen Miyuki,hıçkırıkla karışık bir
çığlık atarak,yüzünü prensin göğsüne gömdü.Prensin bedeni titriyordu.Kılı-
cı hala elindeydi.Birden onu yakının-
da,bir ağacın arkasına savuran prens

"ORADA DUR!"

"SAKIN KIPIRDAMA!"diye bağırdı.

Miyuki söyleneni yaptı.Sırtını,prensin onu savurduğu ağacın gövdesine da-
yayarak,kıpırdamadan durdu.Sessiz
sessiz ağlamaya başladı.

Kaplan avını ıskalamasına sebep olan davetsiz misafire baktı.Korkunç bir kükreme Terra Ormanı'nın derinlikle-
rinde yankılandı.Uzun sivri dişlerin-
den salyalar akıyordu.Gözlerini yavaş yavaş kıza çevirdi.Asahi,siyah kanat-
larını ve uzun bacaklarını tehditkar bir şekilde iki yana açarak,kızın önü-
ne geçti.Kaplan,kızı görmesine engel olan ve görüş alanını kapatan avcıya
kükredi.Asahi,kabzasından sımsıkı
tuttuğu kılıcı havaya kaldırarak bağır-
dı.En az kaplan kadar öfkeliydi.

Kaplan akıllıydı,hemen saldırmadı.Bu
şekilde onun karşısında hiçbir şansı
yoktu.Hem daha önce dişisini avlayan avcının ne kadar yaman bir avcı oldu- ğunu da görmüştü.Kaplan seri adım-
larla,sağa sola hareket ederek,avcının
arkasına saklanan kızı görmeye çalış-
tıysa da,onunla birlikte hareket ede-
rek her seferinde önünü kapatan avcı buna izin vermedi.Anlaşılan avcı bu şekilde avına ulaşmasına izin verme-
yecekti.Birden gerisin geri dönerek,
ormanın içine daldı.Çok uzaklaşmadı.
Buyük bir Daga ağacının arkasına sak-
lanarak avcıyı izlemeye koyuldu..

Asahi hiç şaşırmadı.Ya da kaplanın avlanmaktan vazgeçtiğini düşünmedi.
Bu ,Terra kaplanlarının alışıldık bir  taktiğiydi.Avından vazgeçiyormuş gi- bi yapıp,en beklenmedik bir anda or-
taya çıkarak avını avlamak..!Kaplan şimdi çok daha tehlikeliydi.

Uzaktan,deli gibi koşan bir atın,nal  sesleri duyuldu.Haru onları fark edip atını onlara doğru sürüyordu.Bunun kaplan için beklenmedik bir fırsat ola-
bileceğini iyi bilen Asahi,gözlerini de kulaklarını da ormana dikti.Ancak na-
file..!Kaplanda en ufak bir hareketlilik
yoktu.Haru daha atından inmeden,A-
sahi'nin ona etrafta bir kaplan oldu-
ğunu haber veren işaretini gördü.Kılı-
cını çekerek yanına koştu.Beklemeye başladılar..

Dakikalar saatler gibi geçiyordu..!Bu,
uzun bir bekleyişti.Kaplanın ne kadar sabırlı olabileceğini iyi bilen Asahi'-
nin günün sonunda kaplana yem ol- maya da,sunmaya da niyeti yoktu.O-
nun için sorun da yoktu.Böyle sabaha kadar bekleyebilirdi.Ancak arkasında
ağacın dibinde iki büklüm olmuş,kor- kudan ağlayan kızın,iyice sararmış ve
rengi gitmiş yüzü,neredeyse bayılmak üzere olduğunu gösteriyordu.İstese o-
nu aldığı gibi buradan uçup götürebi-
lirdi.Ancak onun kadınına,en değerli
varlığına,saldırmaya cüret eden,dola-
yısıyla ona meydan okuyan bu sinsi  avcıya boyun eğmeyecekti.Hayır!Kaç-
mayacaktı.Buradaki tek avcı kendisiy-
di..

Asahi artık gözlerini kapatmış,şimdi daha çok etrafı dinliyor,en ufak bir tıkırtıya dikkat kesiliyordu.Normalde
avına odaklanan kaplanların ne kadar
sabırlı olabileceklerini biliyordu.An-
cak bugün bu kaplan için,istisnai bir
durum vardı.Dişisini henüz yeni kay-
betmişti ve ne kadar sabırlı olursa ol-
sun sonunda intikam arzusunun onu
zayıflatacağından emindi.Sonunda sabrını kaybedip,hamlesini yapacaktı.
Nitekim az sonra aldığı her nefesi,at-
tığı her adımı duymaya başladı.Artık
sürekli yer degiştirerek çevrelerinde dolanıyordu.

Kaplan,saklandığı çalılığın arkasından birkaç adımla harekete geçti.Asahi a-
vının nereden saldıracağından emin-
di artık.Onlara doğru sabırsızca hava-
lanan iri beyaz gövdeye baktı.İleriye,
iki dizinin üzerinde kayarak kaplana doğru harekete geçti.Kol ağzından çı-
kardığı üçgen kamayı,kaplanın göğ-
süne saplayarak,gövdesini göğsünden
karnına kadar boylu boyunca yardı.
Kaplan'ın iç organları,daha gövdesi havadayken Terra'nın yeşil çimlerine döküldü.Elindeki kanla kaplı kamayı yere fırlatıp,kılıcına sarıldı.

"BENİM OLANA SALDIRMAYA CÜRET
ETTİN ÖYLE Mİ!"diye bağırarak kılıcı
salladığında,hayvanın dev kafası göv-
desinden ayrıldı.

Miyuki bayılmadan önce,üstü başı  kan içindeki adama baktı.Dizlerinin
bağı çözülüp yere doğru süzülürken iki güçlü kol,son anda onu yakaladı.
Asahi bir elinde ucundan kan damla-
yan kılıcı,dört bir yana dağılmış avı-
nın parçalarına bakarak,anlaşılmaz bir dille haykırdı.