Birbirlerini her an tetiklemeye hazır saatli bomba misali,yemek masasının
başında oturan muhteşem üçlü,aşçı-
başı Yoko'nun hazırladığı etli çörekle-
ri büyük bir sessizlik yemini içerisin-
de yiyordu..Aralarında yarışarak ellerini attıkları
her çörekte,parmaklarını sessiz kılıç-
lar gibi çarpıştıran şovalyeler gibiydi-
ler.Çöreği kapan şovalye,iki yanağını
şişirecek derecede büyük lokmalarla,
hemen çöreği ağzına atıyor,genellikle aynı çöreği hedefledikleri bir sonraki kılıç savaşının yeni raunduna hazırla-
narak bekliyordu.Bu amansız kılıç sa-
vaşının önde gideni Hikari gibi görü-
nüyordu.Ağzına attığı kocaman çörek,
iki yanağını şişirip aynı hızla yanakla-
rında kayboluyor,oradan Rin ve Miyu-
ki'nin şaşkın bakışları arasında,gırtla-
ğını parçalayacakmışcasına,kocaman boğumlar halinde midesine iniyordu.
Ona yetişmeye çalışırken,neredeyse boğulacak gibi olan kızlar,gözleri yu-
valarında fıldır fıldır dönen iki yavru baykuş gibiydi..İçeride masa başında başlayan bu ses-
siz savaş tüm hızıyla devam ederken
Ai ve Bao ile birlikte kapının dışında bekleyen Dadı Ning,kulak kesilmiş,fi-
tili her an ateşlenmeye hazır bu saatli bombanın patlamasını bekliyordu.An-
cak ilginçti ki,içeriden sadece ara sıra duyulan"Paf..!Pof..!Puf..!"seslerinin dı- şında,herhangi bir ses duyulmuyordu.
Oysa kapıyı açıp başını içeri uzatsa,
huşu içerisinde birbirlerinin yanakla-
rını cimdikleyen,o yüzden de çörekle-
ri ağızlarında tutamayıp,en sonunda birbirlerinin yüzüne püskürten üç şo- valyeyi görebilecekti.Arkasında duy-
duğu Asahi'nin sesiyle irkildi."Dadı!"
"Küçük hanıma geldiğimi haber ver!"
Ancak içerideki "Pof..!Puf..!"seslerini daha odasındayken duyan ve bu oda-
da onu bekleyen olası sonuçları az çok tahmin eden Asahi,son anda dadının önünü kesti.Kadının kalbinin durma-
sını istemiyordu."Dur dadı!"
"Belki de uyuyordur,rahatsız etmeye-
lim!""Ben girip bir bakayım!"dedi.
Kapıda bekleyen Akemi muhafızına, kapıyı açmasını işaret etti.Kapıyı aça-
rak,kenara çekilen ve geçmesi için yol veren Akemi muhafızının yanından,
uzun adımlarla içeri girdi.Odanın or-
tasında durduğunda,onu hiç de şaşırt-
mayan beklediği manzarayla karşılaş-
tı.Kendilerini sessiz savaşlarına kap-
tırmış,onun içeri girdiğinin farkında bile olmayan üçlü,iç içe geçmiş yün yumakları gibi yerde ve birbirlerinin üzerinde sessiz sessiz yuvarlanıyordu.
Bu sessizliğe arada,kalın poposunun yere çarpmasıyla canı acıyan zavallı Hikari'nin,fısıltı bile sayılamayacak
"Aaahh..!Uuuhh..!"sesleri karışıyordu.
Yavaşça koltuğa oturdu.Bacak bacak üstüne atarak,izlemeye koyuldu..Mızıkçılık yaparak oyunu bırakmasın-
dan korktukları Hikari'yi gıdıklayarak
oyunda tutmaya çalışan iki kız,patlat-
mak üzere oldukları kahkahalarını bastırmak ve duyurmamak için,yüzle-
rini yerde atılı duran yastıklara gömü-
yor,kollarını bacaklarını boğazlanmış ördekler gibi sallayarak gülüyordu.As-
lında buna pek gülme de denemezdi.
Daha çok gülmemek için çırpınmaydı bu.Sonunda tekrar nefes almak için, başlarını yastıklardan çekmek zorun-
da kaldıklarında,parmaklarını dudak-
larına bastırarak,birbirlerini çaresiz-
ce"Şşşşşşşşşşşşşsş!"diye uyarıyorlardı.
Doğrusu BRAVO!Onca hengamelerine rağmen bu kadar sessiz kalabilmeleri!Bir ara birbirlerini cimdiklemeye bile
başladılar.Ancak aralarında anlaşma-
ya varmışlar gibi,onu da huşu içinde
yapabiliyorlardı.Asahi gördükleri kar-
şısında şaşkındı.İki elini bir bilge gibi
dudaklarının önünde dua eder gibi kavuşturarak"Ne gösteri ama..!"diye düşündü.Eski ama çetin bir savaş sah-
nesi izler gibiydi.Kapının dışında ak-
baba gibi bekleyen dadıyı içeri davet ederek,bu efsanevi dudak uçuklatan
sahneyi birlikte izlemeyi teklif ederdi ama,dadının bundan pek de hoşlana-
cağından emin değildi.Haklarını ver-
mek lazım!Doğrusu hala bu kadar ses- siz olabilmeleri akıl alır gibi değildi.
Üstelik epey de eğleniyor görünüyor-
lardı.Sonunda oyunları sertleşip cim-
diklemelerinin dozajınını arttırdıkla-
rında,kızın orasının burasının morar-
masından endişe duyan ve boğuşma esnasında kalp ritminin artmasına se-
bep kızın beyaz baldırları da ortaya çıktığında,daha fazla dayanamadı.Eli-
ni göğsüne bastırarak ayağa kalktı.He-
men arkasını dönüp gözlerini kapattı.
Hızlanan soluklarını kontrol etmeye çalışıyordu.Kapıda bekleyen akbaba-
ların duyamayacakları kadar alçak ve
oldukça boğuk bir sesle,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prens
FantasyPrens Asahi,uzun kirpiklerinin çevrelediği kapkara gözleriyle, Akemiler'in yaşadığı gökyüzüne baktı.Pencereyi açıp bulutlara elini uzatsa,elinin ıslanacağından emindi.Aşağıda Terra bölgesinde, hala ışıkları yanan evler vardı.Dağatların okyanusuna ya...