Karanlık Prens

Kiraz Savaşları

Anneanne yorgun olduğunu söyleye-
rek,prensten izin isteyip içeri gireli
çok olmuştu.Asahi şimdi verandada tek başına oturmuş,anneannenin ona söylediklerini düşünüyordu."Kişi en iyi kendini bilir,o yüzden de en önce kendi sevgisinden emindir.Bir başka-
sının sevgisinden asla tam anlamıyla emin olamaz"diye düşündü Asahi.Mi-
yuki'yi seviyor ve ne kadar sevdiğin-
den de emindi.Ancak anneanneden bundan emin olmasını beklemek,ne-
redeyse imkansız gibi bir şeydi.O yüz-
den sohpetleri esnasında,tüm saygısı
ve içtenliğiyle"Merak etmeyin anne-
anne!Sözlerinizi kalbime aldım!"diye-
rek onu rahatlatmak istemiş ve öyle de yapmıştı.

Anneanneyle olan sohpetlerinin sonu-
na doğru,Miyuki'nin babasının,anne
tarafı kraliyet soyundan olan Asil Be-
ruda olduğunu öğrenmişti.Bir zaman-
lar Akemi ordusunun en seçkin komu-
tanlarından biri olan Beruda.Bir me-
leze aşık olduğu için Akemi Bölgesi'
nden sürgün edilen,yıllarca sevdiği kadın ile birlikte,gizli saklı Terra Or-
manı'nda yaşamak zorunda kalan ve orada da gömülen Beruda.Miyuki'nin anne ve babasının aşkları yüzünden yıllarca ne tür zorluklar yaşamış ola-
bileceğini tahmin bile edemeyen Asa-
hi,iç geçirdi.Geceyi burada geçirip sa-
bah erkenden saraya döneceklerdi.
"Dönmeden mezarlarını mutlaka ziya-
ret etmeliyim!diye düşündü..

Neden sonra kız,verandaya yanına çıktığında,gerçekten de baya bir iş yapmış gibi görünüyordu.Kıyafetleri-
ni değiştirmiş,üzerine uzun,solgun ye-
şil bir elbise giymişti."Bu haliyle bile çok güzel!"diye düşündü.Elinde tuttu-
ğu tepside,dumanları tüten iki fincan keçi sütü,bir koca kase Terra yaban kirazı ile anneannenin çok önceden yapıp cam kavanozlarda muhafaza ettiği ve içine konulan baharatların-
dan dolayı tazeliğini uzun süre koru-
yan,bir kase dolusu kurabiye vardı.
Asahi'nin elindeki tepsiye endişeli gözlerle baktığını gören Miyuki,tepsi-
yi gereğinden biraz sert koydu masa-
ya.Saçlarını savurarak fincanlardan
birini prensin eline nazikçe vererek,
kurabiye tabağını yavaşça önüne yer-
leştirdi.Arkasına yaslanıp fincanından sıcak bir yudum süt içerek,

"Merak etmeyin anneannem yaptı!"
dedi.

Elinde tuttuğu fincanı sakince masa-
ya koyan Asahi,kızın neyi ima ettigini anlayarak gülümsedi.Kirazlardan biri-
ne uzanarak ağzına attı.

"Peki bunca zaman,beni burada yal-
nız bırakarak,içeride neler yapıyor-
dun Miyuki!diye kinayeli kinayeli sordu.

"Size bu gece rahat uyumanızı sağla-
yacak,kendi odamı hazırlıyordum A-
sahi!"diye aynı kinayelikle cevap ver-
di kız.

"Çarşafları değiştirmeseydiniz Miyu-
ki!Kokunuzu uzun uzun içime çeker-
dim!"

"Belki de geceyi verandada geçirerek,
gecenin buz gibi kokusunu içinize çekmeyi tercih edersiniz Asahi!"

"Çok güzel olur.Tabi sende yanımda
olursan Miyuki!"

"Neden olmasın!Hatta anneannemi de
çağırır,çocukluğumda anlattığı Terra
masallarından birini bize anlatmasını
isteriz!"

Ardından Asahi'nin henüz dokunma-
dığı kurabiyeleri işaret ederek,

"Hem böylece daha elinize dahi alma-
dığınız kurabiyeleri,kimin yaptığını bizzat ona sorar ve neden bir tane bi-
le yemediğinizin ifadesini verirsiniz!"

Ağzına aldığı kirazlardan birini yiye-
rek,çekirdeğini Asahi'nin hiç bekle-
mediği bir anda,mükemmel bir orta-
lamayla püskürterek,Asahi'nin burnu-
nun tam ortasına isabet ettirdi.Asahi irkildi,gözlerini kocaman açarak Mi-
yuki'ye inanmayan gözlerle baktı.Kız
sırıtıyordu.Ancak kendini hemen to-
parlayarak,Miyuki'nin gözlerinin içi- ne baka baka kaseye uzandı,iri bir ki-
razı alarak ağzına attı.