Karanlık Prens

Susturun Bayuka'yı

Evrende her şeyin bir ritmi vardır..!
Her şey dans eder.Doğa,toprak,tepe,
ağaç,gökyüzü,gün batımı,mevsimler!Yağmurda dans etmek.Güneşli günde
dans etmek.Sonbaharda,ilkbaharda,
gök gürültsünde dans etmek..

Telli Bayuka'nın,sakin bir sonbahar yağmurunu andıran ince tınıları Ake-
mi salonunu doldurdu.Ustası her teli-
ne öyle sakin,öyle yavaş ve tane tane basıyordu ki,salonda bulunan herke-
sin yüreğine bir sonbahar yaprağı dü- şürüyordu.Yukarıda,merdivenlerin
başından,Bayuka'nın her bir tınısında parmaklarının ucuna basarak inen kız,ayaklarının altında sanki incitme-
meye çalıştığı çiçekler varmışcasına,
narince yürüyordu.Asahi nefesini tut-
tu,gözlerini dahi kırpmadan tahtında
doğrularak oturdu!

"Tınnn,tın tın!"
"Tınnn,tın tın!"

Elleri yüzüne doğru çaprazlama,par-
makları küçük,kıvrak beyaz yılanlar gibi gözlerinin hizasında salınıyordu.

"Tınnn,tın tın!"
"Tınnn,tın tın!"

Yukarı aşağı,sağa sola kıvrılan beyaz ince beli,hafif bir rüzgarla ağır ağır savrulan,Fuji Nehri'nin incecik sazla-
rını hatırlatıyordu.

"Tınnn,tın tın!"
"Tınnn,tın tın!"

Hafif yağmur sonrasında gelen topra-
ğın huzur veren kokusu,salondakilere
eski aşklarını hatırlattı.

(Aşkım sensin kraliçem!)

"Tın tın tın tın!"
"Tın tın tın tın!"
"Tın tın tın tın!"

Her basamakta,başının hizasında yu- karı doğru narin bir dal gibi kaldırdı-
ğı bacağını,eliyle tutarak yavaşça et- etrafında dönüyor,geriye doğru bir yay gibi gerilerek yumuşak taklalarla bir alt basamağa geçiyordu.

"Tınnn,tın tın!"
"Tınnn,tın tın!"

Yağmurda dans etmek,yağmurla dans
etmek bu olsa gerekti.Merdivenlerin sonuna geldiğinde kız durdu.Abel Ge-
zegenin'de sonbahar her zaman kısa-
dır zaten.Bitti..!

"Tınnnn!"

Müzik değiştiğinde dansta değişir.Us-
ta telli Bayuka'ya daha sert basıyordu şimdi.Kış gelmişti.

"TINN TINN TINN TINN!"
"TINN TINN TINN TINN!"

Müzik olmasaydı da dans eder,bede-
niyle konuşurdu kız.Şifalı otlarını tek
tek topladığı Terra Ormanı'nda da kendi kendine defalarca dans etmişti.

"Tınnn,tın tın,tınnn!"
"Tınnn,tın tın,tınnn!"

Sadece,bu zamana kadar bütün hayatı boyunca,sanki yanlış yerde yanlış me-
lodiyle dans etmiş gibi,asıl olması ge-
reken yerde,sevdiği adamın önünde , doğru melodiyle dans ediyordu şimdi.

(Doğru yerdesin kraliçem!)

"Tını tını tını tını tını tını tını tını!"
"Tını tını tını tını tını tını tını tını!"

Belinde tuttuğu kılıcı iki eliyle kavra-
yarak,başının üzerinde yere paralel,
yukarıya doğru kaldırdı.Bunu öyle na- rin,öyle sakin,öyle yumuşacık yapmış-
tı ki,incecik beyaz kolları herkese İka-
rinin dallarını hatırlattı.

"Tıııııııın!"
"Tıııııııın!"
"Tıııııııın!"
"Tıııııııın!"

Parmaklarının ucunda yükselerek be-
liyle bir sağa,bir sola doğru eğilerek, mavi mermer zeminde ilerliyordu.Bu
haliyle aşırı sonbahar yağmurlarıyla
taşmış,hangi yöne doğru akacağını u- nutmuş,Fuji Nehri gibiydi.