Ok ve Yay

90 12 4
                                    

Atış alanında herşey normal sürecin-
de ilerliyordu..

Kızlar başlarında hocaları ok ve yay nasıl tutulur,nasıl atılır öğrenirken,
bu konuda zaten uzmanlaşmış Terralı kızlar  hocalarına zorluk çıkarmıyor-
du.Prens kayıtsız bakışlarla yapılan çalışmaları izliyor,az önceki tehditkar
bakışlardan sonra,şimdi Miyuki'nin
olduğu tarafa bile bakmıyordu.

Miyuki ise,Rin kadar iştahlı olmasa da hocasını dinliyor,gözünü Asahi'nin ol- duğu tarafa bakmaktan alamıyordu.
Öyle ki doğru düzgün dikkatini verip
atış bile yapmıyordu..Rin'in becerik-
sizliğine onun umursamazlığı ekle
nince,alandaki en kötü atışları yapan- lar melezler olmuştu.Bu durum,diğer kabile kızlarının alaylı  gülüşmelerine
ve melezlerden sorumlu Hikari'nin çıldırmasına sebep oluyordu.Miyuki
yine de umursamıyor,elindeki ok ve yayla adeta kavga ediyordu.

İsminin Kasumi olduğunu öğrendiği
Akemili kız,yanına yaklaştı.Uzun be-
yaz saçlarını savurarak,

"Ne oldu güzelim!"

"Gözünü alamadığın çok sevgili pren-
sin,artık seninle ilgilenmiyor mu!"di-
ye alay etti onunla.

Dönüp yürüyümeye başlayan Kasumi-
nin arkasından bakan Miyuki,elindeki
yayı kızın kafasına geçirmeyi düşün-
dü.Kendini zor tuttu..Kasumi,yanına gittiği arkadaşlarına doğru eğilerek onların tarafına bakarak bir şeyler söyledi.Aynı anda Miyuki'nin tarafina bakan kızlar,hep birlikte gülüştüler.
Hikari kolundan tutup ,onu engelle-
memiş olsaydı,neredeyse oraya gidip kızın beyaz saçlarını yolacaktı.

Döndü prensin oraya baktı..

Haru prense doğru eğilmiş kulağına bir şeyler söylüyordu.Prens ise elinde
tuttuğu kadehten buz gibi olduğu belli
Saki'yi içiyor biraz abartılı,ama neşeli kahkahalar atıyordu.Miyuki hiddet-
ten artık iyice boğuklaşmış sesiyle

"Hıh keyfe bak!"

"Boğazınızda kalsın!"

"Biz burda ok yay elimizde güneşin
altında kavrulalım!"

"Sizde Saki Süt'ü eşliğinde keyifli kah-
kahalar atın!"

"Umarım çıkacağın ilk kaplan avında, kaplana yem olursun"dedi.

Yine ona çevrilen tehditkar bakışlar..
Miyuki hemen arkasını döndü.Sakla-
anabileceği bir delik aradı.Ama yoktu.

Prens aniden gölgesinde oturduğu a-
ğaçların altından ayağa kalktı.Ellerini arkasına koyarak öne doğru ilerledi.

"BU KADAR YETER!"

"OK ATMA YARIŞMASI YAPILSIN!"

"EN İSABETLİ ATIŞI YAPAN,YARIN ÇI-
KACAĞIM KAPLAN AVINDA BANA EŞ-
LİK EDECEK!"dedi.

Ortalığı bir heyecan sardı.Hiç kimse
daha ilk günden bunu beklemiyordu..
Ok atma denemelerinde Terralı Saku-
ra,Akemili Kasumi ve Dağatlı Yuma-
nın oldukça becerikli oldukları Miyu-
ki'nin gözünden kaçmamıştı.Zorlu ra- kipler olabilirlerdi ama henüz Miyuki'
yi görmemişlerdi..

Prensin emriyle başlayan yarışmada,
kızlar sırayla çıkıp,atışlarını yapmaya
başladı.Akemili Kasumi ve Kazue,Da-
ğatlı Yuma,Terralı Sakura ve Minato dışında,geri kalan bütün kızların atış-
ları geçersiz sayıldı.Elenen bazı kızla-
rın atışları o kadar kötüydü ki,nere-
deyse Terralı bir muhafız canından  bile oluyordu.

Sıra melezlere gelmişti.İlk atışı Rin ya-
pacaktı.

"Gözünü hedeften ayırma ve rahat ol!
diyerek Rin'e cesaret veren Miyuki,ar-
kadaşının elini sıktı.Ürkek adımlarla atışını yapmaya giden Rin'e,dalga ge- çerek bakan kızlar,Miyuki'nin sinirle-
rini bozsa da,geriye dönüp kendisine bakan Rin'e cesaret vermeye devam ediyordu.

Rin atışını yapıp,oku ancak üç metre ileriye attığında,Dağatlı birkaç kız dı- şında bütün kızlar yerlere yatıp gülü-
yor,Hikari arkasını dönmüş,Rin'in ta- rafına bile bakamıyordu.Rin,başı iki elinin arasında orada öylece bir yap- rak gibi titreyerek duruyordu.Miyuki üzüntüyle gözlerini yumdu.Derin bir nefes aldı.Hızlı adımlarla arkadaşının yanına giderek kendisi için ayrılan ok ve yayı eline aldı.Oku yaya takıp,yayı iyice gererek hedefe atışını yaptığın-
da,beline kadar inen kalın saç örgüsü,
siyah bir kırbaç gibi arkasında sallan-
dı.Ve tam isabet!!Günün sonunda en isabetli atışı yapan oydu.

Önüne döndü.Şaşkınlıktan gülmeleri
yarıda kesilmiş ve gözleri sonuna ka- dar açılmış kabile kızlarına bakarak, Rin'in elini tuttu onu Hikari'ye doğru
sürükleyerek götürdü.Hikari neredey-
se ona teşekkür edercesine bakan göz-
lerle iki elini açmış,onu kucaklayacak-
mış gibi bekliyordu.Rin'i Hikari'nin  kollarına bırakan Miyuki,hızla geriye döndü,hala şaşkınlıktan ağızları bir karış açık kızların yanına giderek

"Ne o Kasumi!"

"Kaplan Avı hevesin yarıda mı kaldı!"

"Sakın üzülme tamam mı!"

"Belki de hala,bir Akemi Geyiği olarak
av alanına sürülme şansın vardır!"

"Ne de olsa av alanında avcı kadar!"

"Avın iştahını kabartacak bir Akemi
Geyiği'ne de ihtiyaç var.Değil mi!"dedi

Arkasını dönüp yürümeye başladığın-
da,kalın saç örgüsü siyah bir kırbaç  gibi,Kasumi'nin yüzünde şakladı.O-
lanları izleyen prens kızın ok atmada-
ki hünerine mi,Kasumi'yi yerin dibine
sokmasına mı!Hangisine daha çok  hayran kaldığını bilemedi.

Kasumi dengesini kaybedip yere düş-
tüğünde,prens hemen kanatlarını aça-
rak yanlarına indi.Kasumi'yi elinden tutarak ayağa kaldırdı.Dış gezegenle-
rin casuslarının etrafta olduğunu bili-
yordu.Miyuki'ye tehditkar gözlerle  dönüp baktığında

"BENİM YERİME KONUŞMA HAKKINI
SİZE KİM VERİYOR KÜÇÜK HANIM!"
diye gürlüyordu.

Hızlı ve sert adımlarla Miyuki'ye doğ-
ru ilerledi.Eğildi,kulağına iyice yakla-
şarak

"Demek bana Abel'in kaç bucak oldu-
ğunu göstereceksin öyle mi!" diye fı-
sıldadı.

Demek duymuştu,ama nasıl olur!Kor-
kuyla başını indirip,prensin önünde eğilen Miyuki

"Affedin prensim!"dedi.

Prens oralı olmadı.Kasumi'ye dönerek

"YARINKİ KAPLAN AVINDA KASUMİ,
SİZDE OLACAKSINIZ!"

"ANCAK  KESİNLİKLE BİR YEM OLA-
RAK DEĞİL!"dedi.

Öfkeliydi Asahi.Av alanı tehlikeliydi.
Hele de etrafı bu kadar casus ve düş-
manla doluyken..En iyi atışı yapan oy- du.Doğrusu ok ve yayıyla durmadan kavga edip duran kızdan bunu bekle-
miyordu.Mecburen ava onu da götür-
meliydi.Geri de dönemezdi artık.Söz ağızdan çıkmıştı bile.

Evet öfkeliydi.Onu kendinden uzak tutarak ne kadar korumaya çalışsa da, bu kızın her zaman Asahi'nin etrafın-
da olmak gibi bir özelliği vardı."Haru'
ya gerekli talimatları hemen vermeli-
yim"diye düşündü.Alanda güneşli ha-
vaniın sıcaklığına rağmen buz gibi bir
sessizlik vardı.Uçarak uzaklaşan Asa- hi'nin kanatlarının çıkardığı ses bu sessizliği bozdu.Haru ve Akemili mu-
hafızlar onu takip ediyordu..

Kasumi eliyle yanağını tutup sırıtır-
ken,ayağa kalklmaya çalışan Miyuki ağlamak istiyordu.Ancak Miyuki'nin bilmediği,bugün ok atmadaki hüneri-
ni gördükten sonra,Haru'nun da gö-
zünden kaçmayan,prensin ona hay-
ranlık dolu bakışlarıydı.

Ve şimdi ona hayranlıkla bakan o göz- lerin sahibi,ok atarken saçları sırtında kamçı gibi savrulan Miyuki'yi düşü-
nüyor,bir türlü uyuyamıyordu..

Karanlık Prens Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin