SARAYA VEDA

49 5 2
                                    

Üç hafta sonra..

Miyuki,yarım saattir Asahi'nin onun için hazırlattığı cam terasta oturmuş,
içinde şifalı otların olduğu kavanozla-
ra dalgın dalgın bakıyordu.Buraya he-
nüz güneş doğmadan gelen Miyuki'yi
uyku tutmamıştı gece.Nasıl tutsundu ki..!Zehirli okla vurulmasının üzerin-
den üç hafta geçmiş olmasına rağmen,
Asahi'nin emri olduğunu söyleyip,bir gölge misali yanından bir an olsun ay-
rılmayan Hikari ve Rin,yine onunla birlikteydi.O günden beri aşçıbaşı Yo-
ko'nun,her gün düzenli olarak yanına yolladığı Minta isimli hizmetli kıza,is-
tediği özel bir yemek olup olmadığını
sordurması,Dadı Ning'in bir gardiyan misali yemeklerini yiyip yemediğini kontrol etmesi,Hiroşi'nin,Haru'nun
hatta kapıdaki muhafızların sürekli ü- zerinde yakaladığı istikrarlı kaçamak
bakışları onu iyice bunaltmıştı artık.
Kısacası Asahi,kendisi dışında herkesi ona göz kulak olması için seferber et-
mişti..!Hatta bir gece yarısı,Ai'yi bur-
nunun dibinde nefes alıp almadığını kontrol ederken bile bulmuştu.O gece gözlerini açıp da,Akemili Ai'nin beyaz saçlarının çevrelediği soluk yüzüyle karşı karşıya kaldığında çığlığı basmış
"HAYALEEEET!"diye bağırarak korido-
ra fırlamıştı.Hemen aynı anda,"Ne OL-
DUU?"diye bağırıp elindeki kılıcı Ake-
mi muhafızlarına sallayan,Asahi'nin kollarının arasında bulmuştu kendini.
Ne olup bittiğini anlayamayan zavallı muhafızlar açıklama fırsatı dahi bula-
mamıştı.Haru,Hiroşi,Dadı Ning,Hika-
ri,Rin,odası Miyuki'nin hemen yanın-
da olan anneanne!Gürültüleri duyup, da üstüne başına bakmadan koridora bir elma gibi dökülen herkes,Asahi'-
nin kollarının arasında bir yaprak gi-
bi titreyişine bakakalmıştı.Böyle bir atmosferde başı önünde mahçup bir şekilde "Şey..!Ben sadece küçük hanı-
mın nefesalıp almadığını kontrol edi-
yordum!"diyen Ai'ye,Asahi'nin tepkisi sert olmuştu.

"CANINA MI SUSADIN Aİ?"

"NEFESİNİ KONTROL EDEYİM DER-
KEN,AMACIN ONU NEFESSİZ BIRAK-
MAK MIYDI?"

"BİR İŞİ DOĞRU DÜZGÜN YAPAMIYOR
MUSUNUZ!"diye bağırmıştı.

Neredeyse Asahi'yle birlikte büyüyen Ai,ona içerlenerek bakmış,hemen ar-
dından ağlayarak ve koşarak uzaklaş-
mıştı oradan.Ai'nin endişesi abartılı
olabilirdi ama,Asahi'nin tepkisinin de çok normal olduğu söylenemezdi.Ge-
ce yarısı o saatte herkesi başına topla-
mış olmanın utancı içinde olan Miyu-
ki,ortalarda göründüğü nadir zaman-
larda,bir de sürekli agresif davranışla-
rına tanık olduğu Asahi'nin Ai'ye bu denli sert çıkışmış olmasına üzülmüş-
tü.Gurur,öfke,utanç ve hayal kırıklığı karışımı duygularla,Asahi'nin kolla-
rından silkinerek kurtulan Miyuki,
odasına doğru yürürken,

"SİZE VERDİGİMİZ RAHATSIZLIKTAN
ÖTÜRÜ..!"

"ÖZÜR DİLERİZ KRAL ASAHİ!"diye ba-
ğırarak,kapıyı arkasından sertçe ka-
patmıştı.

Ondan geri kalmamıştı Asahi.Yüzüne
kapatılan kapının öfkesiyle iyice çile-
den çıkmış,kapının dibine kadar gele-
rek,yumruk yaptığı elini kapıya daya-
yarak,

"O ZAMAN SİZ DE ÖYLE OLUR OLMAZ
HER ŞEYE ÇIĞLIK ATIP!"

"BÜTÜN BİR SARAYI AYAĞA KALDIR-
MAYIN KÜÇÜK HANIM!"

"EVET RAHATSIZLIK VERDİNİZ!"diye-
rek homurdanmıştı.

Kapıyı açmadan,kapının dibinde ava-
zı çıktığı kadar bağırarak cevap ver-
mişti Miyuki.

"NE YAPSAYDIM KRAL ASAHİ?"

"HAYALET ZANNETTİĞİM Aİ'Yİ KUCA-
ĞIMA ALIP!"

"BİR DE ONA NİNNİ Mİ OKUSAYDIM?"

Karanlık Prens Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin