Terra Bölgesi'ne inen geçit kapısı açıl-
dı.Asahi,yanında Haru ve iki Akemi muhafızı ile birlikte dışarı çıktı.Onları birer düzine Terra ve Dağat muhafızı bekliyordu.Asahi'yi selamladılar.Uzun boylu Dağat muhafızı,Asahi'ye yakla-
şarak,gece kadar siyah ve safkan bir Bagati atını işaret etti."Prensim Maori hazır!"
Asahi çok sevdiği atına gururla baktı.
Maori dişi bir attı ve Asahi'nin on beş yaşına giriği gün,ona babası Kral Aju'-
ra tarafından hediye edilmişti.Daha önce bütün eğitmenlerini hiç acıma-
dan sırtından atan Maori,Asahi'ye he-
men yaklaşmıştı.Önce onu uzun uzun koklayan Maori,başıyla Asahi'nin göğ-
sünü hafifçe dürterek,onu adeta sırtı-
na binmesi için davet etmişti.Hiç dü-
şünmeden bu asil Bagati atının sırtına
atlayan Asahi,eğitmenlerin şaşkın ve hayranlık dolu bakışları arasında,atı
saatlerce Terra'nın düzlüklerinde koş-
turmuştu.Sonunda ikisi de yorgunluk-
tan bitap düşüp,tatlı su kaynağıyla
beslenen küçük bir gölette soluğu al-
dıklarında,atın burnundan soluyarak
su içmesi,Asahi'nin o kadar hoşuna gitmişti ki ona"Tatlı Su"anlamına ge-
len "Maori"adını vermişti."MAORİ!"
"GEL KIZIM!"diye seslendi ona.
Asahi'nin sesini duyan at sevinçle kiş- nedi.Toynaklarını sabırsızca yere vur-
du.Başını salladı,yularını tutan Akemi
muhafızının elinden kurtularak,sakin ve asil adımlarla Asahi'ye doğru ilerle-
di.Ona iyice sokulan at,okşaması için başını göğsüne koydu.Deri eldivenle-
rini çıkararak,uzun parmaklarıyla o-
nu usulca okşayan Asahi,alnını Mao-
ri'nin buz gibi ama kadifemsi alnına koyarak,gözlerini yumdu.Maori mem-
nuniyetle kişnedi.Aralarında tarif edi-
lemez bir bağ vardı.Asahi atın özgür ruhunu iliklerinde hissetti.Bir süre
öylece kaldılar..Asahi,Maori'nin yularını sımsıkı tuta-
rak bir çırpıda sırtına atladı.Maori
mutlulukla kişneyerek başını yukarı aşağı sallıyordu.Muhafızlar,Haru'nun bir baş işareti ile atlarına bindi.Kon-
voy,Asahi'nin ardı sıra Terra'da ilerle-
yerek,Tiera Kapısı'na doğru yöneldi.Tiera Kapısı'na vardıklarında,Asahi-
nin ilk dikkatini çeken,atının üzerin-
de uyuklayan Miyuki oldu.Kızın sol- gun beyaz teni,uzaktan bile fark edili-
yordu.Ancak ona çevrilmiş hayranlık dolu bakışlar da dikkatinden kaçma-
dı.Gözleri karardı.Aynı anda topukla-
rı ile Maori'yi dürtüp,ileri doğru hare-
ket ettirirken,Kral Peju'nun kellesini
koparmayı düşünüyordu.Haru,atını kralların önüne süren Asahi'yi,bir an için takip etmekte zorlansa da,alelace-
le muhafızlara kendisini takip etmele-
rini söyleyerek,ona yetişti.Maori,sahibinin hiddetini hissetmişti.
Kral Peju'nun önüne geldiğinde sahi-
binin onu yularından tutarak son an-
da durdurmasıyla önce doksan derece şahlandı,ardından da toynaklarını in-
direrek yere sertçe vurdu.Neye uğra-
dığını şaşıran krallar ve Peju neredey-
se atlarından düşüyordu.Kral Peju'-
nun direkt gözlerinin içine bakan Asa-
hi'nin dudakları gülümsese de,gözleri
tehdit saçıyordu."Abel Gezegeni'nde görülmeye değer güzelliklerimiz çoook,Kral Peju!"
"Bugün onları size tek tek gösterece-
ğim!"dedi.Maori kişnedi.Siyah deri eldivenleri-
ni çekiştirerek düzelten Asahi'nin du-
dakları ince bir çizgi halindeydi.Derin bir nefes alarak yularından tuttuğu Maori'nin başını,kendisini bekleyen Abel muhafızlarına çevirdi.Krallar şaşkındı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prens
FantasyPrens Asahi,uzun kirpiklerinin çevrelediği kapkara gözleriyle, Akemiler'in yaşadığı gökyüzüne baktı.Pencereyi açıp bulutlara elini uzatsa,elinin ıslanacağından emindi.Aşağıda Terra bölgesinde, hala ışıkları yanan evler vardı.Dağatların okyanusuna ya...