Kralın ölüm haberi Abel Gezegeni'nde büyük bir şok etkisi yarattı.Herkes üç
kabile liderinin bunda parmağının o-
lup olmadığını düşünüyor,gizli saklı
köşelerde fısıltılar durmak bilmiyor-
du.
Terra Ormanı'nın derinliklerine de u-
laşan bu fısıltılar,bir hafta önce karga
Pulha'dan torununun iyi olduğu ha-
berlerini alıp sevinen anneanneyi,en-
dişelendiriyordu şimdi.Yakınlarda bir Maskai kuşununun daha çok çığlığa benzeyen sesiyle irkilen anneanne, toprağı kazarak,zorlukla çıkardığı Bungi tohumunu,sepete yerleştirdi.
Neredeyse bir elma büyüklüğündeki siyah tohum,daha şimdiden pis pis kokuyordu.Ne kadar pis koksa da,to- humun bir o kadar da hayat kurtarıcı
özelliğini biliyordu.Uzun süredir,tepe-
sinde dolanan ve fırsat bulsa hemen
kafasına konup onu gagalamaya hazır
karga Pulha,sonunda umudunu kese-
rek Ber ağacına kondu.Ağacın kovu-
ğunu gagalayarak çıkardığı,iri turun-
cu bir solucanı afiyetle midesine in-
dirdi.Hayat işte!diye düşündü.Bir can-
lının ölümü bir başka canlıya yaşam sunuyordu.Ya da bir şey ne kadar ze-
hirliyse,bir o kadar da faydalı olabili-
yordu.İçini bir sıkıntı kapladı kadının.
Sarayın artık eskisinden çok daha teh-
likeli bir yer olacağını biliyordu!
"Asil Beruda'nın kızı.Umarım güvende
olursun!"diye mırıldandı.
Öte yandan kralın öldüğü haberini sa-
baha karşi Hikari'den öğrenen Miyuki
hemen Akemi Sarayı'na koşup Haru'-
yu bulmuş ona prensin durumunu so-
rarak,görmek istediğini söylemişti.An-
cak prensin durumu hakkında kısaca bilgi veren Haru,geri dönmesi gerekti-
ğini söyleyerek onu geri çevirdiğinde,
Miyuki onu dinlememişti.Hemen gi-
dip prensin çok sevdiğini bildiği ve bir nevi annesi konumunda olan Dadı Ning'i bulmuş,kadının bütün itirazla-
rına ve homurtularına aldırmadan,o- nunla birlikte saatlerce prensin kapı-
sının önünde beklemişti.
Nihayetinde onu ancak öğleye doğru,
kralın cenaze töreninde,üzerine giydi-
ği beyaz yas kıyafetlerinin içinde an-
cak uzaktan görebilen Miyuki,prensin alnında alev rengi lekeleri gördüğün-
de,bunun bir çeşit yas sembolü oldu-
ğunu düşünmüştü..!Prens büyük bir huşu içinde,etrafını çeviren Hura,Pe-
şi,Dong gibi daha birçok gezegenden
gelmiş olan kralların taziyelerini ka-
bul ediyordu.Ancak aklının başka bir yerde olduğu belliydi.Miyuki onun i-
çin derinden üzüldüğünü hissetti.
Asahi,Akemi ve Dağatlı genç kızların ölen kral için ağlayarak söyledikleri yas şarkılarını dinledi.Terralı savaşçı kızların,savaş dansları arasında,kra-
lın toprağa verilişini de sakinlikle izle-
di.Tören bittiğinde babasının gömülü
olduğu mezarının başına geldiğinde,
yüzü duygusuz,taşlaşmış gibiydi.Aynı anda Abel halkı,cenaze alanına sürük-
lenerek getirilen üç kabile liderini iz-
ledi.Kalaslar toprağa çakılarak yüksel-
tildi.İpler yükseltilen kalaslara gerildi.
Terralı muhafızların ite kalka,idam sehpasına çıkardıkları kabile liderle-
rinin gözleri kapalıydı.Asahi,Haru'ya işaretini verdi,ipler çekildi..!
Şimdi Abel halkı,alelacele kurulan i- dam sehpalarında üç kabile liderinin ipte sallanışını izliyordu.Cenaze ala-
nında Asahi'nin sesi yükseldi.Sözleri kesik kesik ama netti.
"BABAM KRAL AJURA!"
"ÖLÜM DÖŞEĞİNDEYKEN BANA!"
"ADİL BİR KRAL OL!DEDİ!"
"İŞTE ŞİMDİ TAM BURADA!"
"KRAL AJURA'NIN HEMEN YANINDA!"
"ONUN İÇİN!"
"BENİM İÇİN!
"SİZİN İÇİN!"
ADALETİ SAĞLADIM!"
Yanında Haru ve bir düzine Akemi muhafızıyla oradan ayrılıp Miyuki'-
nin olduğu kalabalığın yanından ge-
çerken,kızın hayal kırıklığına uğramış
yüzünü görerek kısacık bir an durup ona baktı.Arkasında kızın bayılmadan
önce"Bu kadar zalim olamazsın..!"söz-
lerini duyduğunda,bir an için dönmek istediyse de durmadan yoluna devam etti.
Abel Gezegeni'nde hiçbir şey artık es-
kisi gibi değildi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prens
FantasyPrens Asahi,uzun kirpiklerinin çevrelediği kapkara gözleriyle, Akemiler'in yaşadığı gökyüzüne baktı.Pencereyi açıp bulutlara elini uzatsa,elinin ıslanacağından emindi.Aşağıda Terra bölgesinde, hala ışıkları yanan evler vardı.Dağatların okyanusuna ya...
