Karanlık Prens

İç Hesaplaşma

Bordo rengi duvarlar,duvarda gümüş çerçevesinde asılı,Kraliçe Yua'nın ne-
fes kesici güzelliğini gösteren portresi.
Tavanda resmedilmiş Terra Ormanı,
ayakları siyah Dağat İncileri'yle süs-
lenmiş,üzerinde Saki Sütü'nün hiç ek- sik olmadığı kristal masa.Tavandan  yere kadar sarkan siyah ipek perde-
ler,yerdeki krem rengi ipek halı.Her gün üzerindeki ipek çarşaf ve örtüle-
rinin değiştirildiği,Daga Ağacı'ndan  yapılma Terralı ustaların muhteşem
el işçiliğiyle oyulmuş yatağı..

Yirmi yıldır sayısız kabus dolu gecele-
rine eşlik eden odaya,şimdi oturduğu
Dağat incileriyle süslü ahşap koltuk- tan,sanki onu ilk defa görüyormuş gi-
bi dikkatle baktı.Bütün gece hiç gir-
mediği yatağının üstündeki siyah ipek çarşaflar,hiç kırışmamış muntazam
bir şekilde duruyordu.

Nasıl uyusundu ki!Miyuki ateşler içe-
risinde kıvranırken..Böyle olmalıydı.
Elinden daha fazlası gelemezdi.Üç ka-
bile lideri,uzun zamandır her gün An-
ga zehiriyle babasını içten içe tüketip bitirirken,her fısıltıyı duyan Asahi on-
ları nasıl oldu da duyamamıştı.

Gece boyu,bu zamana kadar hiç far-
ketmediği birçok ayrıntı yakaladı oda-
sında.Mesela yatağının karşısındaki duvarda,beyaz bir Akemi Faresi küçü-
cük bir delikten sürekli kafasını uza-
tarak ona bakıyordu.Duvarın arkasın-
da,kendine küçük bir imparatorluk kurduğu belliydi.

Yine pencerenin duvarla birleştiği kö-
şede,bütün gece ördüğü ipek kozasın-
da mışıl mışıl uyuyan Akemi Tırtılı..
Birkaç güne kadar yuvasından çıkıp beyaz kanatlarını açacak,bir yıl kadar sürecek kısacık ömründe,Akemilerin gökyüzünde o bulut senin,bu bulut  benim diye uçacaktı.Gökyüzünde,be-
yaz Akt Ağacı'nın üzerinde yuvalan-
mış bir ağaç dolusu Akemi kelebeği havalanarak,Asahi'nin penceresinin
önünden geçti.

Akemili babasının beyaz kanatları gel- di aklına..Daha o çok küçükken,sara-
yın geniş Akemi Terası'ndan,babası-
nın gökyüzünde Akemili muhafızlarla kanatlanarak uçuşu izlediğinde ne ka-
dar mutlu olduğunu hatırladı."Bir gün benim de kanatlarım olduğunda,ba-
bamla birlikte uçacağız"diye düşüne-
rek,kurduğu hayalleri de hatırladı.
Hepsi yarım kalmıştı.Oysa o zamanlar bile,içten içe biliyordu ki,birlikte uça-
bilmek için babasının kanatları yeter- liydi..

Yine de babasına kızamıyordu.Bugün
oldugu kişi olmasını babasına borç-
luydu.Ayağa kalktı.Pencerenin kenarı-
na giderek,geniş Dağat Okyanusu'na düşmüş yakamozları izlemeye koyul-
du.Deniz kızlarının esrarengiz sesle-
riyle söyledikleri,kendine güvenen
çok yakışıklı erkekleri bile baştan çı-
karabilecek kadar büyüleyici aşk şar-
kılarını dinledi.Uzakta,okyanusun al-
tında,bir Dağat Balinası ince,uzun,tiz çığlığıyla onlara eşlik ediyordu..

Neyse ki sabaha karşı Miyuki'nin ateşi düştü.Bunu Asahi'nin bütün gece bey-
ninde yankılanan,onu bir canavar gi-
bi gören Miyuki'nin hayal kırıklığı do-
lu sayıklamalarının son bulmasından
anlamıştı.Kız nihayet derin bir uyku-
ya daldığında,Asahi rahatladı.Biraz-
dan Dadı Ning ona seslenerek odaya girecekti.Yıllardır süren,bu ritüeli bu-
gün yaşamak istemiyordu.Ancak elini çabuk tutmalıydı.Dadı gelmek üzerey-
di.Pencerenin yanından ayrılarak,Da-
dı Ning'in,bir gece önce hazır ettiği bi-
nicilik kıyafetlerini giydi.

Biraz temiz havaya ihtiyacı vardı.

Kapıyı açıp çıktığında,onu binici kıya-
fetlerinin içinde görünce şaşıran Ake-
mi muhafızları onu selamladı.

"Maori'yi hazırlayın!"dedi.

O daha aşağı,atların tavlasına ulaşma-
dan muhafızlar emrini yerine getir-
miş olacaktı.Koşturarak giden muha-
fızların arkasından dalgın dalgın ba-
kan Asahi'yi,Miyuki'nin artık uyuyor olması,hem rahatlatmış hem mutlu etmişti.Dadı,Haru ile birlikte korido-
run başında belirdiğinde siyah deri eldivenlerini sakince eline geçiriyor-
du.

"Henüz kahvaltınızı yapmadınız!"di-
yerek yanına gelen dadının,geri kalan seromonisini duymamak için,elini ha-
vaya kaldırarak onu susturdu.

"Miyuki'nin kahvaltısını yaptığından emin olun dadı!"diyerek Haru'ya dön-
dü.Elini Haru'nun omuzuna atarak,
gözlerini gözlerine dikti.

"Bizim yapacak çok işimiz var dadı!"

"Öyle değil mi komutan Haru!"dedi.

Başını evet anlamında sallayan Haru
ile birlikte koşar,neredeyse kaçar a-
dımlarla koridorun sonuna kadar yü-  rüyen Asahi gözden kayboldu.Dadı Ning iki uzun adamın arkasından yi-
ne bakakalmıştı..