Miyuki'nin yirminci yaş töreni,Abel Gezegeni'nde olduğu kadar,galakside de büyük yankı uyandırmıştı.Casusla-
rın hemen aynı gün,bir melezin Mas-
kai ruhu taşıdığına dair uçurduğu ha-
berler,galaksinin dört bir yanında me-
rak kadar endişe de yaratmıştı.En son
bundan bin yıl önce,galaksinin nere-
deyse yok olmanın eşiğine geldiği bir savaş ortamında görülen kızıl kanatlı
Maskai,galakside olası bir savaş duru-
mu anlamına geliyordu.Haberi alır almaz,krallarını henüz ye-
ni kaybetmiş Fav ve Boykat gezegenle-
rinin yeni kralları Gaya ve Botara da-
hil,galaksinin diğer kralları Gotan,Pe-
ju,Sanko ve Coykar,Abel kralının taç
giyme töreni sonrası Akemi salonun-
da verdiği mesajları hatırlayarak tela-
şa kapılmışlardı.Nitekim köle ticareti konusunda ikna edemedikleri Abel'in
genç kralını,tehditle alayla sinirlerini
iyice zorlayarak bir de yetmiyormuş gibi düşmanlığını kazanarak gezegen-
lerine dönmüşlerdi.Üstelik o gün,kra-
liçesinin neredeyse ölümüne sebep ol- maları yüzünden,Şogar ve Kavza'nın başına gelen acılı ölümleri de hafıza-
larında taptazeydi.TAYK KATARA!Kra-
lın selamı.Bundan daha açık bir mesaj olabilir miydi?Şogar ve Kavza'yı kendi gemilerinde kıskıvrak yakalatan Asa-
hi,bu selamla onları Abel'in cehenne-
mine yollamamış mıydı?Filozof olma-
ya gerek yoktu.Taç giyme töreninde söyledikleri düşünülecek olursa,aslın-
da bu Abel kralının onlara son uyarısı
gibiydi.Peki ama gerçekten,galaksi ye-
ni bir savaşın eşiğinde olabilir miydi?Bir melezin sembol töreninde aniden ortaya çıkan kızıl kanatlı Maskai,baş-
ka hangi anlama gelebilirdi ki?Ancak ilginçti ki,Abel Gezegeni'ndeki
casuslarından aldıkları bilgilere göre,
gezegende hiç de öyle bir savaş hazır-
lığı varmış gibi görünmüyordu.Aksi-
ne,sadece yakındaki bahar festivaline hazırlanıyor gibiydi gezegen.Terra'da şenlik hazırlıkları,Abel'in en seçkin ordusunda görevli Akemi komutanla-
rının gözle görülür rehabetleri ve Da-
ğat'ın derin okyanuslarında gece gün- düz duyulan,deniz kızlarının bitmek tükenmek bilmeyen şarkıları..!Abel,
savaşmaya hazır bir gezegen olmak-
tan çok uzaktı.Belki de yanılmışlardı.
Abel kralının açık selamının korkutu-
culuğuna rağmen,bir hafta sonra şen-
liğe giderek,gözleriyle meraklarını gi-
dermekten başka çareleri yoktu..Akemi Salonu..
"Size yerlerini ve isimlerini verdiğim
casusları yakın takiptesiniz değil mi?""Evet kralım!"
"Gözlerimiz sürekli üzerlerinde!"dedi Hanna.
"Peki askerlerin eğitimi?"
"Onları gizlice eğitiyoruz kralım!"
"En seçkin Akemi komutanlarımız bu
konuda uyarıldı!""Çalışmalarını yardımcı komutanları-
na devredip,özellikle rehabet içerisin-
delermiş gibi rahat davranıyorlar!""Peki saray içinde olanlar?"
"Onlar Haru'nun görevlendirdiği hiz-
metlilerin gözetiminde!""Güzel!"dedi Asahi.
"Emir verseniz,kellelerini hemen uçu-
rurduk ya!"diye hevesle atıldı Horas."Onlar gider,yerlerine başkaları gelir Horas!Kim olduklarını biliyor,kontrol ediyoruz zaten!"
"Posta güvercinliği yapıyorlar işte!"
"Bırakalım işlerini yapsınlar!"
"Bizim istediğimiz haberleri,istediği-
miz şekilde uçursunlar!""Hem biz şenliklere odaklanmadık mı?"
"Onlar da bize odaklansın!"
Ebeveyni tarafından ikna edilmiş,hır-
çın,temiz kalpli iri yarı bir çocuk gibi
başını önüne eğdi Horas.Asahi,Horas'-
ın omuzuna elini atarak,soğukkanlı
Akemi liderine,Anzar'a döndü.Keyifli keyifli sırıtıyordu."Ne demiştin Anzar?"
"Dostlarına yakın,düşmanlarına daha da yakın dur,değil mi?"
"Evet kralım!"
"HAZIRLANIN!"
"YAKINDA GEZEGENİMİZİN YENİ Mİ-
SAFİRLERİ OLACAK!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prens
FantasyPrens Asahi,uzun kirpiklerinin çevrelediği kapkara gözleriyle, Akemiler'in yaşadığı gökyüzüne baktı.Pencereyi açıp bulutlara elini uzatsa,elinin ıslanacağından emindi.Aşağıda Terra bölgesinde, hala ışıkları yanan evler vardı.Dağatların okyanusuna ya...