Gök şehrinin geniş iskelesine yanaşan yirmi metrelik kraliyet gemisinin ça-
paları atıldı.Çapaların bağlı kalın ha-
latlar gerildi.Havayla temas eden çelik
çapalar,sanki görünmez bir el tarafın-
dan tutuluyormuş gibi aniden dondu,
halatlar taş kesilerek gemiyi iskeleye sabitledi.Mızrakları ellerinde tek sıra halinde koşarak gelen,iri yapılı bir dü- zine dişi Akemi muhafızı,iskeleye sıra-
landı!Onlar nesilden nesile aktarılan olağanüstü yeteneklere sahip,usta İka-
ha'nın konağında görev yapan son de-
rece sadık muhafızlardı.Aniden hep bir ağızdan bağırarak yaptıkları hare-
ketler oldukça ilgi çekiciydi."HA!"Elde mızraklar,kollar ilerde düz,
yere paralel."KA!"Bileklerde çevrilen mızraklar,gö-
ğüslere çekildi."RA!"Mızraklar paralel havaya kaldı-
rıldı."Tİ!"Havada dik konuma getirilerek
yere vuruldu.Toplamı iki saniye bile sürmeyen ve
gözlerin takip edemeyeceği bir hızla
"HAKARATİ!"diye bağırarak yaptıkları bu hareketler,prenslerini selamlama,
aynı zamanda ona sadakat ve bağlılık-
larını gösterme şekilleriydi.Asahi bir çırpıda"TİKAHARA!"diyerek selamla-
rına karşılık verdi.Böylece aynı şekil-
de onlara sadakat ve bağlılıkla hizmet edeceğine yemin etti.Arkasını döndü,olanları merakla izle-
yen Miyuki'nin elini tutarak,iskeleye çıkmasına yardım etti.Haru ve saray-
dan ayrılırken onlara yol boyunca eş-
lik eden Akemi muhafızları,Asahi'nin yanındaki yerlerini çoktan almışlardı. Hep birlikte iskele boyunca İkaha'nın
konağına doğru yürümeye başladılar.
Konaktan telli Bayuka'nın büyüleyici tınıları etrafı sardı.Miyuki bu tınılara yabancı değildi."Bu..!Bu tınılar..!"diye mırıldandı.Asahi gülümsedi.Konağın tamamen buz kristalinden o-
luşmuş kapısına ulaştıklarında,Haru daha ileri gidemeyeceğini biliyordu.
Buradan itibaren onlara,sadece İka-
ha'nın dişi muhafızları eşlik edecekti."Tın tın,tın tın!"
Konağın kapısı açıldı.Asahi kızın elini
tutarak yürümeye devam etti."Tın tın,tın tın!"
Telli Bayuka'nın tınıları hız kesmeden
devam ediyordu."Tın tın,tın tın!"
Konağın içine girdiklerinde yerlerin, duvarların tamamen buz kristalleriy-
le kaplı olduğunu gördüler.Hatta ta- vandan salonun ortasına kadar inen buz sarkaçlarına rağmen,bunaltmaya-
cak ve şaşılacak derecede sıcaktı içeri-
si."Tın tın,tın tın!"
Merdivenlerin başında üzerlerindeki
kadife pelerinleri çıkararak,onları al-
mak için bekleyen,dişi Akemi muhafı-
zına verdiler.Oradan itibaren,ustanın kendi muhafızları dahi daha ileri git-
meyecekti.Yolun kalanında yalnızlar-
dı."Tın tın tın!"
Telli Bayuka'nın tınıları hızlandı.Onu çalan ustası,günün bu özel konukları-
nı görmek için sabırsızlanıyor gibiydi."Tın tın tın tın tın tın tın tın tın!"
"Tın tın tın tın tın tın tın tın tın tın!"Miyuki,Asahi için dans ettiği geceyi
hatırladı.Yine böyle ustanın tınıları eşliğinde,tek fark,o gün merdivenler-
den inerken,şimdi aynı tınılarla mer-
divenleri çıkıyordu!Sonunda merdi-
venlerin sonuna ulaştıklarında,tınıla-
rın kaynağına iyice yaklaştıklarını an-
ladılar.Artık Bayuka'dan çıkan tınıla-
rın arası daha açık,ama çok daha sert
ve uzundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prens
FantasyPrens Asahi,uzun kirpiklerinin çevrelediği kapkara gözleriyle, Akemiler'in yaşadığı gökyüzüne baktı.Pencereyi açıp bulutlara elini uzatsa,elinin ıslanacağından emindi.Aşağıda Terra bölgesinde, hala ışıkları yanan evler vardı.Dağatların okyanusuna ya...