İki ay sonra..
Miyuki,uzun süredir ağzında sıkıntıy-
la kemirdiği kuru bir dal ot,elleri başı-
nın altında,bir bacağı diğer bacağının
üstünde sırtüstü yatıyor,Asahi'nin iki
ay önce şifalı otlarla dolu küçücük te-
rasta oluşturduğu hortumu düşünü-
yordu.Hortumun şiddetinden tutuna-
cak bir yer bulamayıp,korkuyla yere kapaklanan Hikari ve Rin'i,cezalandı-
rılırken yüzü gözü kanlar içerisinde kalan Kasumi ve öfkeden gözü kara- ran Asahi'yi!Şimdiye kadar anneanne-
sinden bile duymadığı,efsanevi Hanza kuşuyla o gün tanıştı.Karanlık,sisli bir duman halinde uçan kuşun siyah ka-
natlarının,buna rağmen her biri kes-
kin bir hançeri andıran siyah tüyleri-
ni bir türlü aklından çıkaramıyordu.
Düşmanını alt ederken,vahşi kanatla-
rının çıkardığı o garip metalik sesi a-
deta beynine kazınmıştı.İki aydır sarayda,kapalı kapılar ardın-
da fısıldaşılarak konuşulan tek konu buydu.Hanza kuşu..!Evrenin karanlık ruhu da denilen bu gölge kuş hakkın-
da çok da bilinen bir şey yoktu.Diğer bir adının,"Gölge hançer"olduğu söy-
leniyordu.Cismine tam da yakışır bir isim!Nereden ve nasıl geldiği bilinmi-
yor,o zamana kadar varlığı bile şüp-
heli,bir efsaneden ibaretti.Peki ama efsanevi kuşun,Asahi'nin içinde olma-
sının anlamı neydi?Sarayda bununla ilgili tek bir söylentinin dahi çıkma-
ması,belki de onu Asahi'nin bedenine girerken görmemiş olmalarındandı.O-
nun dışında orada bulunan herkes,bu efsanevi kuşun fırtınanın içinden çık-
tığına inanıyor ve fırtınanın dinmesi
ile kaybolduğunu düşünüyordu.Oysa kendi gözleriyle görmüştü.Efsanevi kuş Asahi'nin bedeninden çıktığı gibi aynı şekilde bedeninde kaybolmuştu.
O günden beri Asahi'nin kendisine bi-
le sormadığı,hatta dilinin ucuna dahi getirmediği bu bilgiyi kendine saklı-
yordu..Üç sembole sahip olması yetmezmis gibi,bir de Gölge hançere sahipti.Ne-
rede,ne zaman ve kim tarafından ve-
rilmişti ona bu?Gölge hançer evrenin karanlık ruhuysa,Asahi'nin içinde ne
işi vardı?Asahi bu karanlık ruhla baş
edebilecek miydi?Ya da Asahi Gölge
hançerin kendisi miydi..?Cevaplarını
Asahi'nin bildiğinden dahi emin ol-
madığı,aklındaki soruların ardı arkası kesilmiyordu.Yoksa Asahi'nin bu ani ruh değişimlerinin sebebi Gölge han-
çer miydi?Eğer öyleyse,o hançeri için-
den bizzat söküp çıkaracaktı Miyuki.Rin'in sesiyle düşüncelerinden sıyrıl-
dı.Gölgesine uzandığı kalın Daga ağa-
cının,gökyüzüne doğru uzanan zarif,
ince dallarına baktı.Hemen gözlerini kapatarak uyuyormuş gibi yaptı.Onu iyi tanıyan Rin,tekrar seslendi."Hadi Miyukiii!"
"Uyumadığını biliyorum!"
"Kızlar artık saraya dönmemiz gerek-
tiğini söylüyor!"Sabahın erken saatlerinde,Rin ile bir-
likte at binmeye karar verdiklerinde,
Terralı Sakura ve Minato dahil,Dağat-
lı Yuma da onlara katılmak istemişti.
Haru'yu bu konuda bilgilendirdikle-
rinde,bunu Asahi'ye söylemesi gerek-
tiğini belirterek yanlarından ayrılmış-
tı.Yarım saat sonra,yanında iki düzine Akemi muhafızıyla dönen Haru,onla-
ra eşlik edeceğini söylediğinde yola ćıkmışlardı.Zaten aylardır dışarı çıka- madıkları için iyice bunaldıkları sara-
ya bu kadar çabuk dönmek!Hızla doğ-
rularak oturdu."Ne?"
"Bu saatte mi?!"
"Henüz gün ortası bile değil!"
"Daha atlarımızı yarıştırmadık bile!"
Ayağa fırladı.Gölgelerde somurtarak
oturan Yuma ve Minato'ya baktı.Ken-
dini güneşten sakınmayan Sakura'nın yüzü kıpkırmızıydı.Akemi muhafızla-
rı onları rahatsız etmeyecek bir mesa-
fede etrafı kolaçan ederek geziyor,Ha-
ru,az önce gölgesinde oturduğu Daga ağacının tepesindeydi.Bir Dağatlı ola-
rak okyanuslarda olması gereken Ha-
ru'yu böyle kuş gibi ağaç tepelerinde görmek onu güldürdü.Anlaşılan Asa-
hi sıkı sıkı tembihlemişti onu.Öyle ya!Gölge Hançer'in,hiç acımadan yüzünü
parçaladığı Kasumi düşünülecek olur-
sa,kim bilir Haru'ya neler yapardı?
Muhtemelen onu bin parçaya ayırır,
okyanusun her bir yerine balık tozu olarak serpiştirirdi.Haru'nun Dağatla-
ra özgü mavi vücudunu,un ufak edil-
miş olarak hayal edince içi ürperdi..!
İyice sıkıldıkları belli olan Yuma ve Minato,kuru bir dalla,yeri deşmekle meşkuldü.Demek Terra'nın geniş boz-
kırlarına,yeni köstebek yuvaları ka-
zandırmakta kararlılardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prens
FantasyPrens Asahi,uzun kirpiklerinin çevrelediği kapkara gözleriyle, Akemiler'in yaşadığı gökyüzüne baktı.Pencereyi açıp bulutlara elini uzatsa,elinin ıslanacağından emindi.Aşağıda Terra bölgesinde, hala ışıkları yanan evler vardı.Dağatların okyanusuna ya...