Karanlık Prens

Asil Beruda'nın Kızı

Üç sembol,üç kabile!Melezler bile sa-
raya davet edilebilir! Miyuki elleri ba-
şının altında,gözlerini tavana dikmiş,
yatağında sırtüstü yatıyordu.Umarım öyle olur!diye düşündü.

Prensin üç sembole sahip olması,onu
oldukça şaşırtmıştı.Henüz on dokuz
yaşında olan Miyuki,bir melez olarak günü geldiğinde,en azından Akemili
babasının beyaz kanatlarına sahip o- lup olamayacağını düşündü.Yoksa na-
dir de olsa bütün melezlerin kaderle-
rinde olabileceği gibi,hiçbir sembole sahip olamadan,Terranın bu derin or- manlarında kaybolup gidecek miydi?Ne kadar şanslı!diye düşündü.Doğru-
su Abel'in bu üç sembollü prensini,iyi-
ce merak eder olmuştu.

Ayağa kalktı,masada duran annesin-
den kalma fildişi tarağı eline aldı,du-
varda asılı ahşap çerçeveli boy aynası-
na bakarak saçlarını taramaya başla-
dı.Birkaç defa Terra pazarında da duyduğu,ama daha çok Terralı odun-
cuların ormanda çalışırken,aslında sevgililerine söylediklerini bildiği şarkıyı mırıldanmaya koyuldu.

Abel'in hüzünlü ormanları!
Kanatır yüreğimi parça parça!
Sen hiç gördün mü güzelim!
Maskai kuşlarını ormanda!
Hüzünlü bir aşk şarkısıdır bu!
Güzel gelinim!
Al beni yüreğine yavaşça!

Anneanne torununa bakarak,ne ka-
dar masum olduğunu düşünüyordu.
Yıllarca ona ailesinin yokluğunu his-
settirmemek için elinden geleni yap-
mış,dışlanıp üzülmemesi için Terra pazarına bile gitmesini istememişti.
Ayrıca bir melez olarak veliahtla ev-
lenme şansı yoksa,ne diye saraya gi-
dip boş umutlara kapılsındı ki.

Oysa şimdi durum farklıydı.Bütün bir gezegene yayılan prensin üç sembollü olduğu haberleri,melezlerin de prens ile evlenme şanslarının olup olamaya-
cağı tartışmalarını birlikte getirmişti.
En az onun kadar konuşulan diğer bir konu melezleri sürekli aşağıladıkları
bilinen kabile liderlerinin buna izin verip vermeyecekleriydi.Özellikle A-
kemi lideri Sora!Onun Miyuki'nin ba- bası Akemili Beruda'yı Akemi bölge-
sinden nasıl sürgün ettiğini,ona yaşat-
tığı zorlukları en iyi bilen oydu.Saraya
kabul edilseler bile,melezlerin diğer kabilelerce hor görüleceklerine şüphe yoktu.Abel Gezegeni'nde haberler ça-
buk yayılır.Nasılsa birkaç güne kadar,
bu konudaki kesin haberleri alırlardı.

Mutfağa geçen anneanne,torununun çok sevdiği Sipta mantarlarıyla yaptı-
ğı tatlıyı tabağa aktardı.Dalgın dalgın

"Yapılacak çok iş var!"

"Takacağı takıları,sürüneceği kokuları hazırlamalıyım!"

"Yeni kıyafetlere de ihtiyacı var".

"Onları en kısa zamanda dikmeli,toru-
numu ona layık şekilde oraya gönder-
meliyim" diye mırıldandı.

Evet böyle olmalıydı!O,kraliyet soyun-
dan asil Beruda'nın kızıydı!Üstelik Be-
ruda'ya verilmiş yeminli bir sözü var-
dı.Miyuki'yi saraya götürecek,onun Terra Ormanı'nda kaybolup gitmesine izin vermeyecekti.Miyuki baktı.Saçla-
rını taramaya devam ediyor ve hala Terralı oduncuların"Abel'in Hüzünlü Ormanları şarkısını mırıldanıyordu.

Abel'in hüzünlü ormanları!
Kanatır yüreğimi parça parça!
Sen hiç gördün mü güzelim!
Maskai kuşlarını ormanda!
Hüzünlü bir aşk şarkısıdır bu!
Güzel gelinim!
Al beni yüregine yavaşça!