Ölüm,Acı,Kaos

97 14 1
                                    

Andromeda Galaksisi'nin ortasında simsiyah bir boşluktaydı.Abel Geze-
geni'ne bakıyordu.Dağat Okyanusu'
nun suları çekilip kurumuş,geçitteki iki nöbetçi taş heykel, kılıçlarını bom-
boş okyanusa amaçsızca sallıyordu.
Küller içerisindeki,Terra Ormanları'
ndan hiç ses çıkmıyor,Akemilerin da-
ha önce beyaz bulutlarla kaplı gökyü-
zünü simsiyah dumanlar kaplamıştı.
Asil Pulsar Atları'nın vücutlarını alev-
ler sarmış,gökyüzünde acılar içinde kişneyerek koşuyorlardı.

Yaşayan tek canlı kendisiydi.Üstelik aşağıda yaşanan onca kaosa rağmen,
olanları izlerken hiç acı çekmiyordu.
Şimdi parçalanmış dumanlar içerisin-
deki gezegenin yutulmasındaydı sıra.
Galaksinin bütün gezegenlerini,az ön- ce yutup yok eden güç,Abel Gezegeni'
ni sona bırakmıştı.Bir yemeğin en lez-
zetli lokmasının,sona saklanması gibi.
Peki kimdi,neydi bu güç?

Birden,bütün gezegen,yoğun kara bir duman halinde,tek bir yöne doğru ak-
maya başladı.Peki nereye?Kaosun  kendisine.Başını çevirse nereye aktı-
ğını görür müydü?Gerek yoktu ki!El-
lerine baktı!Sırtından çıkmış siyah ka-
natlarına.Parçalanmış gezegen kara bir dumanla karışmış,ona doğru akı-
yordu!Yoksa kaosun sebebi kendisi miydi!Evet!Kaosun ta kendisi..

Asahi uyandı.Alnındaki terleri sildi.
Gördüğü kabus,her zamankilerden farklıydı.Daha önce kabuslarında ka-
ranlığa doğru çekilirken,bu sefer tam
tersine galaksinin bütün karanlığını,
parçalanmışlığını kendine doğru çeki- yordu.Ayağa kalktı.Başı zonkluyordu.
Masadaki sürahiden bardağına Saki
Sütü doldurdu.İçmek üzereydi ki gözü aynaya,alnında alev şeklindeki kırmı-
zı lekelere takıldı.İyice yaklaştı ayna-
ya.Lekeler parlıyordu..

Aniden kulak kesildi.Haru'nun ayak seslerini,daha o koridorun başınday-
ken duydu.Adımları sert,hızlı ve telaş-
lıydı.Haru'nun gelmesini beklemeden,
şimşek hızıyla kanatlarını açtı,kapıya ve oradan koridorun başına adeta
ışınlanarak uçtu.Haru'yu koridorun başında yakaladı.

"Gidelim!"
"Babam iyi mi?"

Kral Ajura'nın odasında..

Kral iyi görünmüyordu.Bembeyaz te-
ni sararmış,alnını ve vücudunu soğuk
terler kaplamıştı.Boynunda atan da-
marlar,nabzının hızlı attığını gösteri-
yordu.

Hiroşi'ye dönen Asahi telaşlıydı.

"SARAY DOKTORU NEREDE KALDI?"

"NE ZAMANDAN BERİ BÖYLE?"diye
sordu.

Aynı anda doktor,Akemili bir muhafı-
zın eşliğinde içeri daldı.Hiç bekleme-
den kralın yanına gitti.Elini tutarak nabzını yokladı.Gözbebeklerine baktı. Geriye doğru sıçradı.

"Efendim!"

"Kral zehirlenmiş!"dedi.

Haru dondu.Hiroşi yere yığıldı.Dadı Ning'in ağlama sesi dışında,odada bir ölüm sessizliği vardı.Herkes gözünü
dikmiş Asahi'ye bakıyordu.

"Bunu nasıl göremedim,nasıl anlaya-
madım!

"Saraydaki her fısıltıyı duyan ben!"

"Bunu nasıl farkedemedim!!diye mı-
rıldanıyordu.

Uzun boylu ve heybetli Akemili baba-
sının,dakikalar içerisinde eriyerek
yatağında kıvranışını izleyen Asahi,
yumruğunu duvara geçirdi.Gözünden bir karartı geçti.Yumruklarını tekrar
duvara geçirecekmiş gibi sıkıp,hiddet-
le döndü.Öfkeden çizgi halini almış dudaklarının arasından,

"BUNU YAPANI!!"

"BANA HEMEN BULUUUUUUNNNNN!diye bağırdı.

Neredeyse bütün odayı kaplayan si-
yah kanatları,öfkeden yaprak gibi tit-
riyor,gözleri avını arayan bir Abel Şa-
hini gibi parlıyordu.Alnında,alev şek-
lindeki kırmızı lekeler,iyice belirgin-
leşti.

Beş saat sonra..

Kral Ajura biraz kendine gelir gibi ol-
duğunda yanıbaşından ayrılmayan,
onu kollarında şefkatle tutan oğluna
bakarak

"Asahi!Herkesi dışarı çıkar!"diye fısıl-
dadı.Zaten odada bir ölüm sessizliği
olduğu için,onu duyan herkes Asahi'
nin bir şey söylemesine fırsat verme-
den dışarı çıkmıştı bile.Asahi'yi kolla-
rından sımsıkı yapışmış Kral Ajura'
nın hala acı çektiği belliydi.Oğlunun yumruğunu duvara vurmasından do-
layı kanayıp,ellerinin üzerinde kuru-
muş kan lekelerine bakan kral,titre-
yen parmaklarıyla onları temizlemek istedi.Asahi hıçkırarak babasının elle-
rini kavradı.

"Zamanım doldu Asahi.Yua beni bek-
liyor!"

"Kendinizi yormayın baba!"

"Ona seni koruyacağıma söz verdim.
Korudum da.Ancak iyi bir baba ola-
madım.Beni affet!"

"Böyle söylemeyin,beni sevdiğinizi her zaman biliyordum baba!"

"Şimdi artık sıra sende Asahi.İyi ve adil bir kral ol!"

Sonrasında fenalaşarak kendinden ge-
çen Kral Ajura'nın son sözleriydi bun-
lar.Asahi kan kusan babasını,sabaha karşı kendi kollarında kaybettiğinde üstü başı kan içindeydi.Koşturarak içeri giren Hiroşi hemen orada bayıl-
dı.Babasını sanki uyanmasını bekler-
cesine dakikalarca kollarında tutan
Asahi,hiçkimsenin ona yaklaşmasına izin vermedi.

İşte Kaos dolu günler,bundan sonra başladı.Abel Gezegeni bir daha hiçbir
zaman eskisi gibi olmayacaktı.

Karanlık Prens Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin