Gökyüzünde,Akemi muhafızlarının a- teşlediği şimşekleri takip eden grup,A-
sahi'nin de yönlendirmesiyle doğu yö-
nünde ilerliyordu.Atlarını nefes nefe-
se,dört nala koşturan avcılar,okyanus-
tan çıkıp Terra Ormanı'na dağılan,Da-
ğat çekirgeleri gibiydi.Aniden şimşeklerin yönü değişti.Artık kuzeyi işaret ediyorlardı.Asahi ani bir kararla işaretini verdi.Herkesin bekle-
diğinin aksine,kuzeye yönelmek yeri-
ne,grubu kuzeydoğuya yönlendirdi.Ne yapmaya çalıştığını anlayan,toprağın
savaşçı kabilesi Terra muhafızları,bü-
yük bir coşku ile prenslerini takip etti.
Prens,sağ elinin üzerinde taşıdığı Ter-
ranın ağaç sembolünü,sonuna kadar hak ediyordu..Kaplanın önünü kesmeye çalışan Asa-
hi,tüm gücüyle atını sürüyordu.Bir ta-
raftan da gözünü bir an olsun ondan ayırmayan Terra muhafızlarını,yine onların anlayabileceği birkaç el işare-
ti ile yönlendirerek,grubun dağılma-
dan,yarım daire düzeni ile avı takibe devam etmesini sağlıyordu.Kral Peju'-
ya gelince..!İri,beyaz atının üzerinde ne kadar çabalasa da Asahi'ye yetişe-
miyor,böylece iyice çileden çıkarak,a-
tını acımasızca kırbaçlıyordu.Zavallı hayvan neredeyse son nefesini ver- mek üzereydi.Öte yandan,grubun oldukça gerisinde,
gruptan iyice kopmuş olarak at süren
Miyuki'yi takip ederek at süren Haru,
gözünü ondan ayırmıyordu.Ancak il-
ginçti ki sürekli konuşmasına alışkın
olduğu kızda bir gariplik vardı.Haru'-
nun varlığından rahatsız olmuş gibiy-
di.Zaten kızın kahraman bir avcı gibi, gruba yetişmeye çalışarak at sürmesi-
ni beklemiyor ve hatta istemiyordu a- ma,sürekli atının yularını çekiştirme-
sini ve özellikle atını yavaşlatmaya ça- lışması da ilginçti.Oysa az ileride,iki Akemi muhafızının takip ettiği Kasu-
mi,güven içinde ve kasıla kasıla atını
sürerken,karakterini iyi bildiği kızın en azından onunla yarışması gerek-
mez miydi!Hadi bakalım hayırlısı..!di-
ye düşündü.Grup,Asahi'ye güveniyordu.Onun çal-
dığı ıslıklar,verdiği işaretlerle ava ar-
tık iyice yaklaştıklarını anlayan avcı-
lar,Asahi'nin yönlendirmesiyle yan-
lardan daralarak avı bir çember içeri-
sine almaya çalışıyordu.Av alanı Asa-
hi'nin kontrolündeydi.Zaman geçtik-
çe,grubun avla arasındaki mesafe ka- pandı.Asahi,kaplanın kaçarken önüne
çıkan dalları acımasızca kırışını ve
yorgun nefesini iyice duyabiliyordu artık."HADİ MAORİ!"
"AZ KALDI KIZIM!"diye bağırdı.
Maori kişneyerek,hızlandı!Asahi niha-
yet birkaç metre ileride,uzun beyaz kuyruğunu,avcısını şaşırtmak isterce-
sine sağa sola sallayarak koşan,muh-
teşem irilikteki kaplanı gördüğünde,
Maori'nin yularını bırakarak,sırtında-
ki ok ve yaya uzandı.Atının üzerinde hiç zorlanmadan,müthiş bir dengeyle oturuyordu.Oku yaya takarak nişan aldı.Ancak atışını hemen yapmadı.He-
nüz sırası değildi.Bu şekilde atacağı ok,kaplanı ancak yaralar ve daha teh- likeli yapardı.Ayrıca Asahi kaplanın son hamlesini yapacağından emindi.
Sahibinin komutunu alan Maori iyice hızlandı.Kaplanla aralarındaki mesafe gittikçe kapanıyordu.Beş metre..!Dört metre..!Üç metre..!iki metre.Beklediği hamle geldi.Kaplan büyük,beyaz kafa- sını çevirerek aniden döndü..!Arka a- yaklarının üzerinde onlardan güç ala-
rak,Asahi'ye doğru bir ok gibi zıpladı.
Vücudu havada asılı iyice gerilmiş,be- yaz bir yay gibiydi..Bunu bekliyordu
Asahi.Aynı anda elindeki yaya takılı oku,kaplanın kafasına nişan almış bir halde,siyah kanatlarını vahşi bir kar-
tal gibi açarak karşı tarafa,ona doğru havalandı.Avcının üzerine büyük bir iştahla zıplayan kaplan,onun kafasına
nişan aldığı okla,üzerine şimşek gibi
gelmesini beklemiyordu.Av avcıya,av-
cı ava doğru sıçramış,vücutları birbi-
rinin yanından geçerek havada yer değiştirirken,ikisi için de zaman dur-
muş gibiydi.Kaplan yanından geçip gi- derken göz göze geldiği avcıya,iri be-
yaz pençesini savurarak son bir ham-
le yapmak istedi.Ancak avcı kendi et-
rafında dönerek,onun bu hamlesini de ustalıkla geçiştirdi.Artık avın yapa-
bileceği hiçbir şey yoktu.Avcı,avına sabitlediği oku serbest bı- raktı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prens
FantasyPrens Asahi,uzun kirpiklerinin çevrelediği kapkara gözleriyle, Akemiler'in yaşadığı gökyüzüne baktı.Pencereyi açıp bulutlara elini uzatsa,elinin ıslanacağından emindi.Aşağıda Terra bölgesinde, hala ışıkları yanan evler vardı.Dağatların okyanusuna ya...