İKARİ GÖREVİN TAMAMLANDI

91 11 3
                                    

38...39...40...Yaşlı İkari Ağacı'nın he-
nüz yeni çıkmış taze dalları,bir kırbaç vazifesiyle Baş Muhafız Haru'nun Da-
ğatlılara özgü açık mavi bedenine ini-
yor,uzun boylu Dağatlı'yı titretiyordu.

41...42...43...Asahi,beyaz mermer ze-
minin tam ortasında,fırtınaya yaka-
lanmışcasına,dallarını deli gibi Haru-
ya savuran yaşlı ağaca baktı.Zeminin üstünde mavi bir kan göleti oluşmuş-
tu.

44...45...46...Zonklayan alnını ovuştur-
du.Burası Miyuki ile ilk defa göz göze geldiği yerdi.

47...48...49...50...Gözlerini mermer ze-
minin birleştiği Dağat Okyanusu'na  çevirdi.Dar geçitte nöbet tutan Dev taş  heykeller,sanki her an ellerindeki kı-
lıç ve kalkanlarını kaldırarak,Asahi-
nin verdiği cezaya itiraz edecek,ona
saldıracakmış gibi duruyordu.Yoksa
Dağat bu cezayı onaylamıyor muydu!!Doğrusu hiç umurunda değildi.

51...52...53...Gözlerini daha ileriye,laci-
vert Dağat Okyanusu ile Akemilerin
gökyüzünün birleştiği ufuk çizgisine
dikti.Aşağıda yaşanan trajediye inat,
ne kadar da güzel bir gündü!!

54...55...56...Ama trajediler güzel gün ayrımı yapmıyor,büyük trajediler en güzel günlerde yaşanabiliyordu.Tıpkı
bugün olduğu gibi.

57...58...59...Daha cezalandıracağı kişi-
leri ve sıradaki trajedileri düşündü.
Kral Peju,Peşi ve Dong Gezegenleri
kralları...

60...61...62...Miyuki?Onun da sırası ge- lecekti.Hatta belki Hikari..

63...64...65...Yüksek platformun üze-
rinde,eski Dağat Kralı'na ait olan otur-
duğu mermer tahtta sinirle kıpırdadı.
Bir türlü geçmeyen sinirini yatıştır-
maya çalışıyordu.

66...67...68...Av alanından ayrılıp sara-
ya geldiğinde,onu kan revan içinde  gören ve yaralandığını düşünen Dadı Ning,önce kendini yere atmış,aynı an-
da saçını başını yolarak herkesin içini
ürperten o meşhur Terra çığlıklarını
basmıştı.Dadı Ning'i görmemezliğe ge-
len Asahi ondan çokta aklı başında gö-
rünmeyen Hiroşi'ye Miyuki ile ilgilen-
mesini işaret etmişti.Kendini  Terra-
nın geniş banyo havuzuna atmış,Tayi Dağı'nın buz gibi kaynak suyuyla saat-
lerce yıkanmıştı.

69...70...71...Nihayet sakinleşip, Dağatlı bir hizmetlinin uzattığı ipek havluyla
kurulanıp dışarı çıktığında,Haru'yu
başında bir Akemi Muhafızı'yla birlik-
te,kapının önünde iki dizinin üzerin-
de bulmuştu.

72...73...74...Asahi,Akemi Muhafızı'nın belindeki kılıca uzanarak,kabzasın-
dan sıkıca kavradığı kılıcı Haru'nun boynuna dayamış,kılıcı kaldırıp boy
nunu uçuracak iken,son anda kendini
kontrol ederek öfkesne hakim olmuş-
tu.

75...76...77...Kılıcı hırsla karşı duvara
fırlatarak saplamış,onu Akemi Bölge-
si'ne,odasına çıkaracak geçit kapısına yönelerek,arkasına bakmadan

"Seninle sabah görüşeceğiz!"demişti.

Haru sabaha kadar orada dizlerinin üzerinde beklemişti.

78..79...80...Dağatlı çocukluk arkada-
şına baktı.İkari yaptığı işin hakkını veriyordu.

81...82...83...Gözlerini dizlerinin üze-
rine dayadığı ellerine dikti.Ağaç ve balık sembolleri kabarmıştı.Alnındaki alev rengi sembolde..

84...85...86...Ondan basit birşey iste-
mişti.Av esnasında ondan gözünü a-
yırmamak.

87...88...89...Bu kadarını yapamaya-
caksa Baş Muafız olmasının anlamı neydi!Bu cezayı haketmişti!.

90...91...92...İkari onu duymuşcasına
daha da sertleşmiş,dallarını daha bir
acımasızca savurur olmuştu Haru'ya.

93...94...95...Mavi Dağat kanının koku-
su etrafa yayıldı.

96...97...98...Asahi kokuyu içine çekti.
Derince,yavaşça.Sonra da bıraktı.

99...100...Oturduğu eski Dağat Tahtın-
dan yavaşça doğrularak ayağa kalktı.
Sakinleşmişti.

"İKARİ GÖREVİN TAMAMLANDI"diye
bağırdı.

İkari'de hemen sakinleşti.Az önce yap- tığı vahşi eylemi,kurbanına unuttur-
mak istercesine,dallarını Haru'nun parçalanmış vücudunun üzerinde do-
laştırarak,adeta okşayarak geri çekti.
Haru kendinde değildi.

Asahi,yüksek mermer platformdan aşağı doğru uzanan beyaz mermer merdivenleri bir çırpıda indi.Alanda
ilerleyerek Haru'nun yanına geldiğin-
de ,siyah çizmeleri mavi kana bulan-
dı.Eğilerek,parmaklarının ucuna aldı-
ğı Haru'nun kanını alnına sürdü.Bu  hareket,onun Haru'yu affettiği anla-
mına geliyordu.Baş muhafızlarını çok
seven ve ona saygı duyan Akemi,Terra
ve Dağat muhafızları rahatladı.Prens-
lerinin önünde eğilerek,ellerini yere
vurarak alınlarına götürdüler.Bu öle-
ne kadar prenslerine hizmet edecek-
lerini gösteren,teşekkür anlamına ge-
len selamlarıydı.

Asah'de elini göğsüne götürerek onla-
rı selamladı.Siyah kanatlarını vahşice açtı.Uçarak gözden kayboldu..

Karanlık Prens Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin