Av Başladı

77 12 3
                                    

Miyuki hemen arkasında tıslayan o-
kun sesiyle geriye dönüp baktığında
zehirli Anga yılanına isabet eden o-
kun,aslında bir uyarı olduğunun far-
kındaydı.Kral Peju'nun ürkekçe başını eğerek prense teşekkür etmesi,fakat o saatten sonra yol boyunca sessiz kala-
rak,başını bir defa bile çevirip Miyu-
ki'ye bakmaması,onun da gerekli me-
sajı aldığını gösteriyordu..

Prense baktı.Av kıyafetlerinin üzerine giydiği,sağlam ve hareket etmesini en-
gellemeyecek hafiflikteki gümüş zırhı-
na.Lacivert kraliyet pelerinini omuz-
larının gerisine atmış,bir eli belinde,a-
tının üzerinde dimdik oturuyordu.Ba-
şının arkasında ve tepesinde topladığı kalın siyah saçları,atının her bir hare-
ketiyle omuzlarına vuruyor,avını gör-
düğünde belki de üzerine atlamasını kolaylaştıracak siyah kanatları,şimdi- lik sıcak yuvalarında saklanıyordu..!
Başını hiç çevirmeden dümdüz önüne bakan prensin ne düşündüğünü bil- mek imkansızdı.Kral Ajura ile Kraliçe Yua'nın oğlu.Abel Gezegeni'nin genç prensi.Ona çok sevdiği Pulsarını hedi-
ye eden Abel kralı.Galiba onu seviyor-
du.Artık Abel Gezegeni'nde ondan da-
ha fazla kıskanabileceği ve de sevebi-
leceği başka bir adam yoktu.Ancak o değil miydi,sebepsiz yere kendisinden
uzaklaşan..!O değil miydi Akemili Ka-
sumi'ye gülücükler saçan!Bacakları-
nın zangır zangır titremesine yol açan o oku fırlatan!O değil miydi!

"Umarım bugün Terra kaplanına yem olurum da,benden kurtulursunuz!"di-
yerek hıçkırdı.

Beyaz yanaklarından yaşlar süzülüdü.
Onları silme gereği bile duymadı.Ar-
kasına bakmayan,kaygısızca atını sür-
meye devam eden prensin,onu duydu-
ğunu biliyordu.Yol boyunca sessiz ses-
siz ağlamaya devam etti.Oysa hala öf- keli olduğu için ona dönüp bakmayan prens,şüphe uyandırmamak için kızın
yanından ayrılıp bir süredir yanında
at süren Haru'ya,kızdan gözünü ayır- mamasını sıkı sıkı tembihlemişti bile..

Terra Ormanı'nın derinliklerinde bir saate yakın,Maskai kuşlarını dinleye-
rek sessizce ilerleyen grup,artık iyice yorulmuştu.Komşu gezegen kralları atlarının üzerinde iki büklüm olmuş,
sabahki heybetli görünüşlerinden e- ser yoktu.Asahi ise yolculuğun henüz başındaymış gibi atının üzerinde hala dimdik oturuyordu.Aniden atını dur-
durdu.Telaşlanmış gibiydi..!Arkasını dönüp kıza baktı.Kız ağlamaktan ve yorgunluktan olsa gerek atının boynu-
na sarılmış uyukluyordu.Bir süre öy-
lece bekledi.Etrafı dinlemeye devam etti.Gözlerini ormanın derinliklerine
dikti.Aniden,bütün dikkatini vermiş yanında at süren Haru'ya dönerek,

"Giiit!"dedi.

Haru atını kıza doğru sürmeye başla-
mıştı ki,gökyüzünden beklenen işaret geldi.Pulsar atının üzerinde bir Akemi muhafizının mızrağından çıkan ve ha-
vayı yararak ilerleyen beyaz şimşek,a-
vın nihayet görüldüğünün haberini  veriyordu.Aşağıda,saatlerdir bu işare-
ti bekleyerek ilerleyen grubu bir heye-
can ve telaş sardı.Ok,yay ve mızrakla-
rını hazırlayan grup,ikinci işareti bek-
lemeye başladı.

Gökyüzünde Pulsar atlarının üzerinde
Akemi muhafızlarının avın tam yerini
anlamaya çalışırken,sağa sola,öne ar-
kaya doğru uçmaları,aşağıdan onlara bakan grubun başını döndürüyordu.
Gözün takip edemeyeceği ve aklın id-
rak edemeyeceği görüntüler oluşturu-
yorlardı gökyüzünde.Asahi bir eli ha-
vada,grubun sessizliğini sağlayarak, dikkatlerini toplamaya çalışırken her-
kes,onlara avın kesin yönünü göstere-
cek ikinci ikinci işareti bekliyordu.Da
ğatlı muhafızların,nefes alırken solun-
gaçlarından çıkan o ince,tiz ses dışın-
da başka bir ses duyulmuyordu.Yuka-
rının karmaşasına,aşağının derin ses- sizliği eşlik ediyordu.

Sonunda yukarıdaki karmaşa bitti.Ka-
rar verilmişti.Mızraklar ateşlendi.Ake-
mi muhafızlarının,mızraklarından çı-
kan parlak beyaz şimşekler doğuyu i-
şaret ediyordu.Beklediği işareti alan Asahi hemen aynı anda

"HADİ MAORİ!"

"KOŞ"diye bağırdı.

Maori önce arka,sonra ön ayaklarıyla yere basarak şimşek hızıyla harekete geçti.Bu bir atın en hızlı koşma biçi-
miydi.Miyuki gözlerine inanamadı.A-
sahi gözden kaybolmuştu bile.

Dev bir yılan tıslamasını andıran,so- lungaçlarından çıkardıkları tiz sesler-
le harekete geçen Dağat muhafızları!
Mızraklarını tek elleriyle başlarının ü- zerinde atmaya hazır halde tutan,atla-
rının üzerinde"HU!"diye bağıran top-
rağın savaşçı kabilesi Terra muhafız-
ları ve komşu gezegen kralları!Grup,
aynı anda Asahi'nin arkasından,kor-
kunç bir gürültüyle harekete geçti.Ne-
fes nefese kalmış Maori'nin üzerinde oturan Asahi,bir eli havada atını sür-
meye devam ediyor,üç kola ayrılmış
grubu,avın etrafını saracak ve kaçma-
sını engelleyecek şekilde işaretlerle yönlendiriyordu..

Av başlamıştı..

Karanlık Prens Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin