Evliliklerinin ikinci yılında,saray dok-
torunun Yua'nın hamile olduğu müj-
desini vermesiyle çocuklar gibi sevi-
nen Kral Ajura,onu her şeyden ve her- kesten sakınmış,bir an olsun yalnız bı-
rakmamıştı.Yua'nın gözlerinin içine işleyen derin karanlığı bile yok olmuş-
tu artık.Üstelik başlangıçta üç kabile tarafın-
dan kabul edilmeyen kraliçenin sakin,
sevecen mizacı,olayları ve sorunları
zekice ele alıp,çözümünde krala yar-
dımcı olması,zamanla onu halkı tara-
fından çok sevilen ve saygı duyulan bir kraliçe yapmıştı.O yüzden halkın
da sevinçle karşıladığı kraliçenin ha-
mile olduğu haberleri,Abel Sarayı'nın,
kabilelerin hediyelerine boğulmasına sebep olmuştu.Gezegende herkes için
çok daha mutlu ve güzel günler başla-
mış,kış ortası olmasına rağmen saray-
da bahar rüzgarları eser olmuştu.Ancak Yua'nın hamileliği ilerleyip,do-
ğum yaklaştıkça,Kral Ajura onun de-
rin düşüncelere dalarak kederlendiği-
ni,gün geçtikçe zayıflayarak solmaya
başladığını gördü.Üstelik sık sık odası-
na kapanarak ,halsiz ve gereğinden fazla uyur olmuştu.Böyle zamanlarda onu yalnız bırakmayan Ajura,kraliçe-
yi solduran ve onu böyle derin kapan-
mışlıkların içine iten sebebin ne oldu-
ğunu anlamaya çalışıyor,yine de Yua'-
nın gün geçtikçe kendinden uzaklaş-
masını hüzünle izliyordu.Sonunda iki ay sonra kraliçenin erken
doğum sancıları tutup doğum başladı-
ğında,sarayın Terra Bölgesi'nde topla-
nan kabileler,kraliçeleri için dualar e-
derek Abel'in doğacak yeni veliahtını beklemeye başladı.Ancak zaman geçip
de doğumun zor geçtiği,kraliçenin iyi olmadığı haberleri yayıldıkça,artık
dualarla birlikte,kraliçeleri için sessiz
gözyaşları dökmeye başladılar..Gün ortası veliahtın sessizliği bölen çığlığı sarayın geniş ve yüksek duvar-
larında yankılandığında,Abel Gezege-
ni'ni birkaç dakika sürecek kopkoyu bir karanlık kapladı.Asahi'nin ısrarlı
çığlıkları olmasa gezegende zaman durdu denilebilirdi.Doğum odasının dışında daha fazla bekleyemeyerek,görmeyen gözlerle o-
daya dalan Kral Ajura,hemen Yua'nın yanına koşarak ellerini tutmuştu.Etraf aydınlanıp da gezegen kaybettiği ışığı-
na hızla kavuştuğunda,çok sevdiği eşi-
nin karanlık gözlerini arayan Ajura,
nihayet onunla göz göze gelmiş,kenar-
da durmadan ağlayarak çığlık atan prense dönüp bakmamıştı bile.Doğumu yaptıran Terralı ebe,beyaz i- pek bir battaniyeye sardığı prensi,kra-
liçenin bitkin kollarına usulca bıraktı-
ğında,ağlaması kesilen prens yine de
doğru yerde olup olmadığını görmek istercesine,tıpkı annesi gibi karanlık
olan siyah gözlerini sonuna kadar a- çarak,uzun uzun annesine bakmıştı.
Annesi de oğluna.Kral Ajura ,o gün dudakları kıpırda-
madan,birbirlerinin gözlerinin içine bakarak konuşan Yua ile oğlunu hatır-
dı.Yua'nın yanaklarından süzülen ses-
siz gözyaşları,Asahi'nin alnına düştü- ğünde yeniden ağlamaya başlaması..!
Hepsi dün gibi aklındaydı!Daha ilk anlarında birbirlerinin gözlerinin içi-
ne bakarak konuşan anne oğul,o an da yine birlikte ağlamıştı.Gezegen ileride günlerce devam ede-
cek,Asahi'nin durmak bilmez çığlıkla-
rına tanık olacaktı.O günleri sezmişce-
sine yattığı yerde son bir gayretle Aju- ra'nın ellerini yakalayan Yua,rengi kaçmış yüzüyle ona bakarak"Lütfen ona iyi bak!"diye sessizce fısıl-
dayarak gözlerini kapatmıştı.Yua son nefesini verdiğinde,Kral Aju-
ra'nın bir parçası da onunla birlikte ölmüştü.Hizmetlilere bağırarak,dur-
maksızın,avazı çıktığı kadar ağlamaya devam eden prensi,derhal odadan çı-
karmalarını ve gözünün önünden u- zaklaştırmalarını emreden Kral Ajura,
o gün Yua'nın elini bırakmadan,saba- ha kadar sarsıla sarsıla ağlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prens
FantasyPrens Asahi,uzun kirpiklerinin çevrelediği kapkara gözleriyle, Akemiler'in yaşadığı gökyüzüne baktı.Pencereyi açıp bulutlara elini uzatsa,elinin ıslanacağından emindi.Aşağıda Terra bölgesinde, hala ışıkları yanan evler vardı.Dağatların okyanusuna ya...