Bilgelik Adalet Zeka

47 3 4
                                    

Gök şehrinde usta İkaha'yı ziyaret e- dip Akemi Sarayı'na döndükleri gece-
nin sabahında,Hiroşi'yi apar topar ya-
nına çağırttıran Asahi,kendi kabile li- derlerini seçmeleri için derhal kabile-
lere haber salınmasını emrettiğinde,
Hiroşi çok şaşırmıştı.Yüz elli yıllık ha-
yatında,Asahi'nin dedesi dahil birçok
krala hizmet etmiş yaşlı adam liderle-
rin sadece kral tarafından seçilebilin-
diğini biliyordu.O yüzden"Yanlış duy-
dum galiba!"diye düşünerek,prensin
karşısında bir süre hareketsiz kalan
yaşlı adam,prensin"Daha ne duruyor-
sun Hiroşi..?Sana derhal dedim değil mi?"diye gülerek ona çıkışmasıyla"TA-
MAM DERHAL!"diye bağırarak kendi-
ne gelmiş,Haru'yu da yanına alarak haberi kabilelere iletmişti.Haber kabi-
leler arasında en az Hiroşi'de yarattığı kadar şaşkınlık yaratmıştı..

İki hafta sonra liderler seçilmiş Asahi
bilgilendirilmişti.Liderler hakkında önce Hiroşi'den bilgi alan ve bunu Ha-
ru'ya da teyit ettiren Asahi,duydukla-
rından çok memnundu.Liderlerin he-
men hemen kendisiyle aynı yaşlarda genç,ama buna rağmen kabilelerinde son derece sevilen ve saygı gören,ayrı-
ca oldukça yetenekli ve meziyetli kişi-
ler olduğunu öğrenmişti.

Mesela Akemi lideri Anzar!Genç yaşı-
na rağmen,kabilenin yaşlı bilginleriy-
le her konuda rahatlıkla tartışabilecek olgunluk ve bilgi birikimine sahip,a-
limlerin bile birçok konuda danışıp fikrini aldığı biriydi.Gök şehrinde ile-
ri gelen ailelerin evlilik çağına gelmiş genç kızlarına öğretmenlik yapan An-
zar'ın sabırlı,inatçı ama yeri geldiği zaman lafını esirgemeyen soğukkanlı bir alim olduğu biliniyordu.Babaları-
nın mevki ve makamlarına bakmaksı-
zın,dersi dinlemeyen ya da ona ukala-
lık taslayan birçok Akemili genç kızı,
korkmadan ve hiç çekinmeden sınıf-
tan ağlatarak kovmuştu genç alim.Ay-
rıca babalarının,kızlarını sınıfa tekrar kabul etmesi konusundaki baskılarına da boyun eğmemişti Anzar.Hatta rüş-
vet ya da tehdit etmeye kadar giden zamanlarda bile,soğukkanlılığını kay-
betmeyen Anzar'ın,onları laflarıyla döverek,üstelik de suçluluk psikoloji-
siyle gönderdiğini duymuştu Asahi.En
sonunda onunla baş edemeyecekleri-
ni anladıklarında,genç alime yolladık-
ları kızlarını ona özür dilettiriyor,ina-
dı ancak o zaman kırılan Anzar,yine
ancak hatalarını iyice anladığından e- min olduğu kızları sınıfına geri kabul ediyordu."Anzar'ın bu dik başlılığı bi-
raz sorun yaratabilir!"diyen Hiroşi'ye
"Ancak işini iyi yaptığına inanan,ilke-
leri olan biri böyle davranır!"demişti
Asahi.

Dağat lideri Horas'a gelince..!Dev gibi,
iri yarı bedeninden,beklenmeyecek yumuşaklıkta bir kalbi vardı Horas'ın.
Yaşlı genç,herkesin yardımına koşan güçlü kuvvetli biriydi.Adaletli olması sebebiyle,kabile içinde yaşanılan an-
laşmazlıkların çözümünde,her zaman akla gelen ilk kişi Horas olurdu.Prob-
lemleri büyük bir ustalıkla çözer,ama
çabuk sinirlenirdi.Tarafların inat edip uzlaşmadığı,ya da damarına basıldığı zamanlarda,gözü hiçbir şey görmez, öfkesini bastırmak ve yine de kimseye
zarar vermemek için Kavçak madeni-
ne iner,güneş ışınlarının Dağat Okya-
nusu'nın derinliklerine ulaştığı sabah-
lara kadar odun keserdi.Bazen okya-
nusun derinliklerinde,günlerce süren bu odun kesme ritüeli beyinlerde yan-
kılana yankılana işkenceye döner,her-
kes sabırla Horas'ın sakinleşmesini beklerdi.Bu yönüyle suçluların üzeri-
ne kamçılar yağdırarak,adalet arayan yaşlı İkari ağacına benzetilirdi Horas.

İçlerinde en ilginç olanı Terra lideri Hanna'ydı.Terralılara özgü müthiş bir zekaya sahip Hanna,iyi bir stratejistti.
Hedef belirleme,hedefin zayıf ve güç-
lü yönlerini tespit etme,parçaları sa-
deleştirerek,kalanları da birleştirerek,
plan yapıp hedefin üzerine gitme,so-
nunda da pes ettirerek,alt etme yete-
neğine sahipti.Asahi kendisinden sa-
dce birkaç yaş büyük olan genç kadını Terra'da yapılan güreş turnuvaların-
dan tanıyordu.Beş yıl önce,babası he- nüz hayattayken yapılan bir güreş tur-
nuvasında,Hanna'nın kısacık boyuna rağmen,güçlü ve çevik yapısıyla,ama özellikle de zekasıyla,kendisinden kat kat iri,bol kaslı erkek rakiplerini alt e- dişine bizzat kendi gözleriyle tanık ol- muştu.O zamanlardan onunla ilgili iyi hatırladığı,asla unutamayacağı ve ha-
fızasına adeta çelik çivilerle çakılmış
bir sahne geldi aklına.Neredeyse ken-
disiyle aynı boyda,bir testi dolusu Sa-
ki sütünü,bir nefeste içmişti Hanna.
Sütü içerken o kısacık gövdesindeki minicik göbeği herkesin gözlerinin
önünde ağır ağır büyürken,birkaç ge- ğirmeden sonra,tutamadığı midesin-
deki sütü,aynı tazelikle etrafındakile-
rin üzerine bir şelale gibi boşaltmıştı.
Tabi onun bu kusmuk şelalesinin ar-
dından,üzerlerine kusmuk gelen gel- meyen,manzarayı gören herkes,kendi
şelalesini patlatınca,çok geçmeden or-
talık bir kusmuk gölüne dönmüştü..!
O ana kadar babası Kral Ajura'nın ya-
nında sessiz sakin oturan,ama kusma-
mak için gözlerini kapatıp tırnakları-
nı kanatırcasına oturduğu tahtın ke-
narlarına gömen Asahi,duyduğu bö-
ğürtülere daha fazla dayanamayarak
birden yanında oturduğu babasının üzerine  kusmuş,böylece kusmuk fes-
tivalinin finalini vererek son noktayı koymuştu.

Asahi o günün üzerinde bıraktığı etki-
yi,başını iki yana sallayarak dağıtma-
ya çalıştı.Seçimlerin üzerinden sadece iki ay geçmiş olmasına rağmen,kabile
liderleriyle girdiği sayısız toplantıla-
rından birindeydi.Toplantıya dikkati-
ni verse iyiydi.Yoksa kendini yeni bir kusmuk festivalinin içinde bulması iç-
ten bile değildi.

ANZAR
"Ne kadar barış içinde refah dolu bir
dönem yaşasak da,tedbirli olmaktan vazgeçemeyiz!"

"Gezegenimiz kendi içinde en büyük savaşını,üç krallık döneminde verdi zaten!"

"O zamanlar kabileler,kaynaklarını  diğer kabilelerle paylaşabilmiş olsay-
dı,gezegen derin acılara sürüklendiği
yüz yıllık bir savaşa girmeyecekti!"

HORAS
"Belki de yüz yıllık savaşın tek iyi ya-
nı,sonunda gezegene adalet ve barışı getiren asil Nartan'ın kral seçilmiş ol-
ması oldu.

ANZAR
"Evet şimdi barış dönemindeyiz!"

"Kabileler kaynaklarını aralarında paylaşıyor ve tek krallı bir yönetim  konusunda hala hemfikir!"

"Ancak aralarında sorun olmaması,ge-
lecekte sorunların olmayacağı anlamı-
na gelmez!"

"O zamanlar gezegeni yüz yıllık savaş- lara sürükleyen,dış gezegen krallıkla-
rının kışkırtıcı etkilerini de unutma-
yalım!"

HANNA
"Doğru..!Gezegenimiz üzerinde her zaman kötü emelleri vardı!"

"Yakın zamada Kral Ajura'yla yaşadık-
ları anlaşmazlıklardan dolayı,kabile liderlerimizi nasıl kışkırttıkları unut-
mayalım!"

"Üç kabile liderinin,Kral Ajura'nın ve-
fatında oynadıkları rolü henüz unut-
madık!"

ANZAR
"Unutmadık ama..!Bunda üç liderin şahsi hırslarının etkisi yok muydu?"

HORAS
"Gereksiz hırs birinin en büyük düş-
manı olabiliyor işte!"

"Kabile liderinin asılması herkeste bir
şok etkisi yaratsa da,verilen karar ke-
sinlikle adaletliydi!""

HANNA
"Düşmanı dışarıda ararken içimizde bulduk!"

"Bu da gösteriyor ki her daim tetikte olmalıyız!"

"Önce içimizdeki hainleri ayıklamalı!"

"Hedef olmadan,hedeflerimizi belir-
lemeliyiz!"

"Ordumuz uzun zamandır barış reha- beti içinde!"

"Orduyu güçlendirmeli,sıkı bir eğitim-
den geçirmeliyiz!"

"Gezegenimizde olası casusları unut-
mamalı,çalışmaları gizlilik içinde yü-
rütmeliyiz!"

Anzar'ın bilgeliği!
Horas'ın adaleti!
Hanna'nın stratejist zekası!

Abel Gezegeni'ni yönetirken ona yar-
dımcı olacak üç müthiş deha..!Usta İkaha'ya teşekkür etmeliydi!Liderleri kendi elleriyle seçseydi bile,herhalde
onlardan daha iyilerini seçemezdi.A-
yağa kalktı.

"SAVAŞLARIN KADERİ,KOMUTANLA-
RINA BAĞLIDIR!"

"ANCAK EN ÖNCE ASKERLERİNE!"

"DOĞRU ASKERLERLE YOLA ÇIKTIĞI-
MA ARTIK EMİNİM!"dedi.

Çoktan salonu terk edip merdivenlere
yönelmişti ki,arkasından üç liderin
hemfikir seslerini duydu.

"Biz de doğru komutanla yola çıktığı-
mıza eminiz!"

Asahi"İyi bakalım..!O zaman daha ya-
pacak çok işimiz var!"diye mırıldana-
rak merdivenleri çıkmaya başladı.

Karanlık Prens Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin