Coşkulu Abel halkı,tören sonrasında
Asahi'nin onlar için hazırlattığı zen-
gin sofralarda,gezegenin bilinen en eski şarkılarını söyleyerek,sabaha ka-
dar sürecek kutlamalarına devam edi-
yordu.Bu gece evlerine,Abel kralının her biri için ayrı ayrı hazırlattığı hedi-
yelerini de alıp döneceklerdi.Hiroşi,A
sahi'nin hazırlattığı cömert hediyele-
re baktı.Onları tek tek,isim isim,sahip-
lerine dağıtmakla görevli saray muha-
fızlarına gerekli son talimatları ver-
dikten sonra,Asahi'nin komşu gezegen krallarına verdiği yemeğe katılmak ü-
zere oradan ayrıldı.Öyle ya!Asahi onu bir baba gibi yanında görmek istediği-
ni söylemişti.Terra saray bahçesi..
Dadı Ning,anneannesinin yanında,di-
ğer melezlerle birlikte keyifli bir soh-
petin içinde olduğu belli olan Miyuki'-
ye baktı.Haset gözlerini ondan sakın-
mayan Kasumi'ye..!Siyahla beyaz ka-
dar farklılardı birbirlerinden.Sadece
dış görünüş olarak değil!Karakter ve
davranış olarak da.Miyuki'nin ele a- vuca sığmayan dürüst,neşeli kişiliği- nin yanında,Kasumi sakin ve sinsiydi.
Geçirdiği evrim sonrası,beyaza dönüş-
müş soğukkanlı bir engerek yılanını andırıyordu.Nitekim hemen yanında, yine kendisi gibi Akemili olan Kazue ile sanki konuşuyormuş gibi yapıyor,
avının üzerine atlamaya hazır,gözleri-
ni Miyuki'nin kırmızı yakutlarla süslü boynundan bir an olsun ayırmıyordu.
İşin daha kötüsü,Miyuki bunun far-
kında bile değildi.Olacağı buydu işte!
KRALİÇENİN GERDANLIĞINI,KRALİÇE
ADAYLARINDAN BİRİNİN BOYNUNA
TAKARSAN,KRALİÇENİ KRALİÇE OL-
MADAN,DİĞER KRALİÇELERE YEM E- DERSİN!!diye düşündü.Beyninde,bir tekerleme gibi yankılanan kendi dü-
şüncelerine sesli güldü."Keşke her şey tekerlemem kadar ko-
mik olsaydı!"diye mırıldandı.Akemili Ai'ye,hiçbir şeyin farkında ol-
mayan Miyuki'yi işaret ederek,"Göz kulak olun!"diye fısıldadı.
Ayağa kalktı.Az önce yorgun olduğu-
nu söyleyen anneanneyi odasına götü-
recekti.Daha önce de anneannenin ö-
zel bir konuk olduğunu söyleyen Asa-
hi,tören bitiminde dadıya bunu tekrar hatırlatınca,istemeye istemeye bu o-
nunla ilgilenmek zorunda hissetmişti kendini.Yukarıya birlikte çıkmayı tek-
lif eden Miyuki'ye,anneannenin ceva-
bı olumsuz oldu.Ne olurdu yaşlı kadın
kızın teklifine olumlu baksaydı da,bu geceyi hiç değilse kızlar cephesinden
olaysız noktalasalardı!Zira bir de er-
kekler cephesi vardı..Yaşlarını almış iki Terralı olarak,belle-
rini tuta tuta,ahlaya vahlaya annean-
neyle birlikte yan yana yürürlerken,
havadan sudan konuşuyorlardı.Yolda karşılaştıkları ve nereye gittiğini bil-
diği Hiroşi'ye selam veren dadı,bu se-
fer de Akemi salonunda krallarla bir-
likte olan Asahi'yi düşünmeye koyul-
du.Eğer Asahi'yi az buçuk tanıyorsa,
yukarıda sivri dilini konuşturduğuna emindi.Miyuki'nin de ondan pek bir farkı yoktu zaten.Ne güzel işte!!Tence-
re kapak,birbirlerini bulmuşlardı!Yu-
karıda Asahi,aşağıda Miyuki..Umarım bu geceyi kazasız belasız atlatabiliriz!diye düşündü.Akemi Salonu..
Yaklaşık yirmi kişilik sofrada,dış geze-
gen kralları ile birlikte oturan Asahi, tebrikleri kabul ediyordu.Anzar,Han-
na ve Horas hemen yanında oturuyor,
Haru,salona az önce giren Hiroşi ile birlikte yanı başında ayakta bekliyor-
du.Dong gezegeni kralının,üç kabile li- derini küçümseyici bakışlarına aldır-
mayan Asahi,onları hemen yanı başı-
na oturtmuş,aynı küçümseyici bakış-
larla ona karşılık vermişti.Fav gezege-
ni kralı ihtiyar Şogar,elinde tuttuğu kristal kadehi havaya kaldırdı."TEBRİKLER KRAL ASAHİ!"
"EN AZ BABANIZ KADAR İYİ BİR KRAL
OLACAĞINIZI GÖSTERDİNİZ!"dedi.Buz gibi Saki Sütü'nü bir dikişte biti-
ren kralı,kadehlerini havaya kaldıran
diğer krallar izledi..!Asahi,eli kadehiy-
le birlikte havada dona kalan,onu du- dağına bile götüremeyen tilki suratlı
Peju'ya baktı..Peşi ve Dong gezegenle-
rinin kralları,yüzlerini ekşiterek,ama en azından içinden ufak bir yudum al-
dıkları kadehlerini masaya koydular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prens
FantasyPrens Asahi,uzun kirpiklerinin çevrelediği kapkara gözleriyle, Akemiler'in yaşadığı gökyüzüne baktı.Pencereyi açıp bulutlara elini uzatsa,elinin ıslanacağından emindi.Aşağıda Terra bölgesinde, hala ışıkları yanan evler vardı.Dağatların okyanusuna ya...