Governor's Illness ( BL ) Novel

Bölüm 2

Kütüphaneyi Keşfetmek

.........

Xie Jinglan genç efendi unvanına sahip olmasına rağmen otorite sahibi değildi ve kibirli bir tavrı vardı. Ona göre, ana avludaki genç efendi er ya da geç ayağının altında ezilecekti; bu sadece bir zaman meselesiydi. Altın Liste 'ye girdiğinde ve bir atın üzerinde sokaklarda geçit töreni yapıldığında, Xie Malikanesi'ndeki bu insanlar atının önünde diz çöküp ağlayarak ondan af dileyeceklerdi.

(Ç/N: Altın Liste, imparatorluk sınavının son seviyesini geçen kişiler)

Ne zaman zorbalığa maruz kalsa, geleceği ve önünde uzanan görkemli manzarayı düşünürdü. Kanla karışık kırık dişlerini yutarken, öfkesi hala dağılmamıştı, dişler ve kan kalbinde delikler açıyordu. Mengzi'nin "insanları erdemle kazan" sözünü hatırlamıyordu ve sadece Sima Qian'ın "bir beyefendinin intikamı için on yıl geç değildir" sözünü hatırlıyordu.

Başarılı olmak ve öne çıkmak istiyorsa, tek yol imparatorluk sınavından geçiyordu. Xie klanı bilgindi ve nesiller boyu memur yetiştirmişti. Ne yazık ki, Xie Malikanesi'nin efendisi Xie Bingfeng'in şimdiki neslinde, erkeklerin sayısı azalıyordu ve Xie Bingfeng hayatı boyunca şöhret ve servet peşinde koşmuştu, ancak yine de Sansür'ün yalnızca altıncı sırasındaydı. Bununla birlikte, bilgili ve prestijli Dai Shengyan  tarafından kendisine rehberlik edilmişti ve bir memur olarak dürüstlük ve adalet duygusuna sahipti. Dahası, iyi okumuştu ve iyi bir üne sahipti.

İnsanları karakterlerine göre değerlendirmek yaygın bir uygulamaydı, bu nedenle lekesiz bir itibar masaya yiyecek koyabilirdi. Xie Bingfeng'in herhangi bir pratik yeteneği yoktu, ancak Çin'in tüm öğrencilerine rehberlik edebilirdi ve edebiyatçılar ve akademisyenlerin hepsi Xie klanının öğretilerini takip etmekten gurur duyuyordu. Aile soyunu miras aldığı için atalarının geleneklerini sürdürüyordu. Xie klanı çocuklarının eğitimine büyük önem veriyordu ve klan okulunu denetlemesi için en prestijli bilginlerini işe almıştı.

Hanımefendinin duvara yapışamayan bir ruh hali yığını gibi bir oğlu vardı ve Xie Jinglan'ın onu geçmesinden korkuyordu, bu yüzden Xie Jinglan'ın klan okuluna gitmesine izin vermedi, ona fırça, mürekkep, kağıt veya mürekkep taşı dağıtmadı. Böylece Xie Jinglan sadece Genç Efendi Xie Jingtao'nun eski kitaplarını depodan alıp duvarın arkasına saklanarak klan okulu öğretmeninin derslerine kulak misafiri olabiliyor ve yere yazı yazmak için bir çubuk kullanabiliyordu. Bu düzensiz çalışma yöntemiyle, aslında "Dört Kitap ve Beş Klasik "in çoğunu öğrenmişti ve okuldaki ciddi öğrenciler bile onunla kıyaslanamazdı.

Xie Jinglan, Xiahou Lian'ı görmezden gelerek masada tek başına oturdu ve yığından tuvalet kâğıdı parçaları seçerek kâğıt parçalarını tek tek yapıştırdı.

Bu kitaplar erdemli ya da bilgilendirici türden değildi ama onun için birer basamaktı. Ancak bu anlaşılmaz ilkelerin üzerine bastıktan sonra diğerlerinden üstün olabilirdi.

Xiahou Lian kâğıt yığınını gördüğünde, anında bunalmış hissetti. Rastgele birkaç parça aldı ve üzerlerindeki karakterleri tanımasına rağmen, karakterlerin onu tanımadığını gördü. Lan Teyze ondan yardım etmesini istemişti, bu yüzden sadece kenarda durup izleyebildi.

Güneş batıya doğru battı ve gecenin loş ışığı yavaş yavaş karardı. Odada kandil yoktu, sadece mumlar vardı. Xie Jinglan alevlerin kâğıtları yakmasından korkuyordu, bu yüzden mumları masanın üzerine koymayı reddetti. Böylece, loş ışık altında parçaları birbirine yapıştırmaya devam etti. Köhne odada iki gölge, solmuş iki hayalet gibi duvarlarda uzanıyordu.