Governor's Illness ( BL ) Novel

Bölüm 5

Bilgelerin Sözleri

..........

"Tabii ki hayır!"

Köşkün dışından net ve parlak bir ses duyuldu ve herkes başını kaldırıp yırtık pırtık giysiler içindeki iki gencin içeri girdiğini gördü. Öndeki ne aşırı alçakgönüllü ne de kibirli görünüyordu ve zarif bir tavrı vardı. Arkasındaki ise zeki görünüyordu ve büyüleyici, etkileyici gözlere sahipti.

Sadece kıyafetleri gerçekten de perişandı ve oturan çocuklar birbirlerine fısıldayarak onlara doğru küçümseyen bakışlar fırlattılar.

 Xiahou Lian sadece "bu dilenciler de nereden çıktı, buraya gelip böyle çılgınca davranıyorlar" ya da "bunlar bizim Xie klanından mı? Neden onları daha önce görmedim?" gibi şeyleri duydu.

Xie Jinglan doğrudan öne bakarak yüksek sesle, "Ben Xie Jinglan. Selamlar, Bay Dai. Ağabeyimin az önce söyledikleri doğru değil, lütfen tekrar düşünün."

"Sana komplo kurduğumu mu söylemek istiyorsun? Xie Jinglan, açıkça hırsızlık yaptın ve seni izleyen bir sürü göz vardı. Neden onları buraya tanık olarak çağırmıyorum?" Xie Jingtao onu duyunca elini masasına vurdu ve ayağa kalktı, yüzü kıpkırmızıydı ve tartışırken kulaklarının ucu kızarmıştı.

Xie Jinglan hafifçe gülümseyerek kibarca  "Eşyalarını ne zaman çaldım? Sadece ağabeyimin depoya attığı kitapları aldım."

"Kitaplar nasıl benim eşyam olmaz? Ailemizin kitapları Xiuwen Salonu'nda basıldı ve her kitap birkaç bakır sikkeye mal oluyor. Ayrıca, onları depoda saklamıştım, çöpe atmamıştım. Sen sormadın ve onları kendin aldın, bu hırsızlıktır!"

"Abi, sabırsızlanma, tüm bunlar sadece bir yanlış anlaşılma. Zayıf bir fiziğim var ve hanımefendi yardımsever, bu yüzden okula gitmeme gerek olmadığını söyledi. Bununla birlikte, bilgelerin sözlerine uzun zamandır hayranlık duyuyorum, ancak fakirim ve burs almıyorum. Sadece depoya attığın kitapları almak için depoya gidebiliyorum. Bunu yapmak için depo görevlisinden uzun zaman önce izin almıştım, bu yüzden muhtemelen görevliye bunu hiç sormadın ve yanlışlıkla hırsızlık yaptığımı düşündün. Bugün bunu açıklığa kavuşturmak için doğru gün."

Bu açıklamadan sonra herkes çok net bir şekilde anladı. Belli ki bu evin hanımı gayrimeşru çocuğa kızmış ve okula gitmesine izin vermemişti. Ağabeyinin yırtık pırtık kitaplarını toplamaktan başka çaresi yoktu ve bu şekilde zar zor ders çalışabiliyordu. Sonuç olarak, bu ilk genç efendi meselenin peşini bırakmamakla kalmamış, onu hırsızlıkla suçlamıştı.

Xie Jingtao açıkça sıkışmıştı ve nasıl karşılık vereceğini bilemeden ağzını açtı.

Tam o sırada Xie Bingfeng konuştu. "Tao'er , ona sebepsiz yere iftira attığın için özür dilemeyecek misin?"

(Ç/N: "Er" eki gayriresmi bir hitap şeklidir)

Xie Jingtao sadece gülmeye zorlayarak boyun eğebildi. "Evet, evet, doğru düzgün sormadım ve sana haksızlık ettim."

İkisi de zoraki gülümsüyor ve samimi bir görünüm sergiliyordu. Bunu izlemek Xiahou Lian'ı çok rahatsız etti.

Xie Jinglan çaresizlikten Xie Jingtao'nun paçayı kurtarmasına izin vermişti. Şişkonun yüzünü tamamen kaybetmesine neden olamazdı, özellikle de Dai Shengyan'ın önünde. Ne de olsa, bugün Dai Shengyan'ın öğrencisi olmayı başaramazsa, buraya gelmek sadece kendini aptal durumuna düşürmeye yarayacaktı ve zamanı geldiğinde, o şişkonun onunla başa çıkması çok kolay olacaktı.