Governor's Illness ( BL ) Novel

Bölüm 102

Solmuş Çiçekler Uzaklara Sürükleniyor

......

Marquis Malikanesi'nin zindanı.

Duan Jiu merdivenlerden inerek koridordan çıktı. Zindandaki kişi başını kaldırdı ve saman gibi dağınık saçlarının arasından siyah bir pelerin giyen adamı gördü. Çok uzun boylu, iri yarı bir adamdı; yüzü zayıftı ve güneşten yanmış, hava kurumuş patates cipsi gibi sarı ve kabaydı. Aslında hiç de bir suikastçıya benzemiyordu, çünkü gözlerinde keskinlik ya da öldürme niyeti yoktu. Aksine, toprağı işleyen bir çiftçi gibiydi ve gülümsediğinde bile biraz basit ve dürüst bir havası vardı.

Bir suikastçı zindanın önüne bir tabure ve kısa bir masa getirdi ve Duan Jiu oturmadan önce cübbesini kaldırdı. Pelerininin altından bir pipo çıkardı ve suikastçı pipo kâsesini tütün yapraklarıyla doldurarak yakmak için bir alev çubuğu kullandı. Duan Jiu piponun ağızlığından soludu ve birkaç ağız dolusu duman üfledi. Duman yükselip yüzünü kapladı.

"Shiqi, burada yaşamaya alıştın mı?" diye sordu.

"Fena değil," dedi Tang Shiqi taş duvara yaslanıp gülerek, "gerçi zindan çok nemli ve biraz fazla fare var. Her gece gıcırdıyorlar ve ben uyuyamıyorum."

"Öyle mi?" Duan Jiu gülümsedi. "Shiqi, bize bilmek istediklerimizi anlattığın sürece, değil farelerden bahsetmek, karınca bile olsalar onları tamamen yok ederiz."

Tang Shiqi demir parmaklıkların yanına süründü ve yatıştırıcı bir şekilde gülümsedi. "Amca, beni bağışla. Xiahou Lian'ın nerede olduğunu gerçekten bilmiyorum. Bilseydim uzun zaman önce söylerdim, neden şimdiye kadar bekleyeyim ki?" Kollarını sıvadı ve Duan Jiu'ya gösterdi; kolları yara izleriyle kaplıydı. "Astlarının beni nasıl dövdüğünü gördün mü, tüm vücudumda tek bir iyi et parçası bile yok!"

Duan Jiu başını salladı ve hafifçe güldü. "Ne kadar yumuşak bir ağzın var, konuşmayacağını biliyorum. Shiqi, seni neden yakalayıp Garan'a götürdüğümü biliyor musun?"

"Lider Mekanizma İpeğini eritmek istemiyor musun?" Tang Shiqi ellerini ovuşturdu. "Bak, benden planları ustaya vermemi istedin ve ben hiçbirini geride bırakmadım, hepsini teslim ettim. Mekanik İpek için teknik kılavuzu istediniz, onu da yazdım ve size verdim. Garan'ımız için gerçekten elimden geleni yapıyorum amca, neden hala benden şüphe ediyorsun?"

"Yarı haklısın." Duan Jiu piposunu masaya vurmak için kullandı. "Shiqi, Xiao Lian'ın büyüdüğünü gördüm, onu anlıyorum. Bu çocuk dostluk bağlarına değer veriyor. Çocukluğunda Xie klanında sadece birkaç ay kaldı ama Garan'dan iltica etme cesaretini gösterdi ve o küçük genç efendiyi Garan'ın kuşatmasından kaçması için göndermek için elinden geleni yaptı. Daha sonra, küçük hayatını geri almak için annesine güvendi ve sonunda bir Garan suikastçısı oldu. Jingtie'yi kılıç fırınından özenle seçtim ve ona verdim ama dönüp o küçük genç efendiye vermesini beklemiyordum."

"Küçük genç efendi mi?" Tang Shiqi'nin kafası karışmıştı.

"Bu Shen Jue, onu daha önce görmüştün, değil mi? O zamanlar bunu deneyimsiz ve yeteneksiz olduğu için kazara Jingtie'yi kaybetmiş olarak değerlendirmiştim. Önceki gün Shen Jue'nin kılıcını görmemiş olsaydım, bu çocuğun Jingtie'yi ona verdiğinden haberim bile olmayacaktı." Duan Jiu'nun yüzü yavaşça kasvetli bir hal aldı. "Ne kadar saçma. Bir kılıç ve efendisi birdir, bir kılıç bir suikastçının hayatıdır, Jingtie'den bahsetmiyorum bile. Onu bu şekilde nasıl verebilir?"