Governor's Illness ( BL ) Novel

Bölüm 72

Şiddetli Don Gibi Öldürme Niyeti

.......

"Ölümünü istiyorsun!"

"O Doğu Bürosu'ndan bir fino köpeği, doğrayın onu!"

Xiahou Lian konuşmadı. Kaz tüyü kılıcını geri aldı ve kılıcın altın ışığı kınına gömülürken yavaşça hareket etti. Yana doğru eğildi ve kılıcının kabzasını tutarak yavaşça çömeldi. Vücudundaki ivme aniden değişti, delip geçen soğuk bir sonbahar kadar şiddetli ve yıkıcıydı. Kaküllerinin altından belli belirsiz görünen gözleri yalnız bir kurdunki gibi acımasızca parladı.

Askerlerin arasındaki patron soğuk bir şekilde alay etti, "Ne, korkuyor musun?"

Üçgen Gözler güldü ve "O sadece bir fino köpeği değil, korkak bir köpek, sen meslektaşlarından çok daha kötüsün! Kahretsin, yeterince dinlendim, yine bir fino köpeğini doğrayacağım ve övgü almak için geri döneceğim!"

"Valimi mi yaraladın?" Xiahou Lian soğuk bir ifadeyle ona baktı.

"Elini kestim!" Üçgen Göz turmalin boncukları zırhının içine doldurdu ve zaferle gülümsedi.

"Kesildi mi?" Xiahou Lian'ın gözleri gülünç derecede karanlıktı ve gözlerindeki ifade gittikçe daha korkunç bir hal alıyordu.

Gözlerindeki ifade çok korkutucuydu ve Üçgen Gözler ürperdi. Baktığı şeyin bir insan değil, ceset dağlarına ve ateş denizlerine tırmanmış kötü bir ruh olduğunu hissetti. Ama dört kişi vardı ve bu kişi sadece bir kişiydi! Cesaretini topladı ve iğrenç bir şekilde sırıttı. "O lanet hadımın turmalini benim ellerimde, ne düşünüyorsun!"

Xiahou Lian acımasızca ve soğuk bir şekilde nefes aldı, gözlerinde korkunç bir öfke kabarıyordu.

Öldür onları. Bu insanların hepsi ölmeli!

Üçgen Gözler öne geçti ve herkes bağırarak ileri atıldı, Soğuk kılıç ışığı Xiahou LIan'ın yüzüne yansıdı, son derece parlak dikey bir çubuktu. Xiahou Lian hareket etmedi ve olduğu yerde durmuş gibi görünüyordu. Kılıcını tutma pozisyonunu korudu ve Üçgen Göz'ün elindeki kaz tüyü kılıca sıkıca baktı.

Üçgen Göz sonunda Xiahou Lian'ın önüne geldi, uzun kılıcı iki eliyle tuttu ve havayı yararak küstahça aşağıya indi. O anda, Xiahou Lian hareket etti! Kılıcının altın ışığı kınından dışarı sıçradı, sanki binlerce kırık altın parçası havaya saçıldı. Son derece hızlı bir çekişti, aşırı hızı karşı konulmaz bir güce sahip olmasını sağladı ve Üçgen Göz'ün kaz tüyü kılıcına doğru keserken uludu. Kılıçlar havada çarpıştı ve sadece son derece kulak tırmalayıcı bir çınlama duyuldu. Üçgen Göz'ün kılıcı karşılık olarak kırıldı.

Ancak, Xiahou Lian kılıcını ters bir tutuşla tekrar savurduğunda Üçgen Göz'ün şaşıracak vakti bile olmadı. Bıçak bir pırasayı keser gibi boynunu kesti ve kafası dışarı fırlayarak bir yay gibi fışkıran kan püskürtülerini ortaya çıkardı.

Üçgen Göz'ün arkasındaki yoldaşları bilinçsizce onun adımlarını durdurdu. Başsız ceset yere düştüğünde ortaya çıkan düzgünce kırılmış boynu ve kan püskürmesinin ardından adamın bir iblis kadar vahşi olan siyah gözlerini gördüler.

Xiahou Lian onların gitmesine izin vermedi. Onlara doğru adım atarken Üçgen Göz'ün cesedine bastı, elindeki kaz tüyü kılıç güneş ışığı altında dalgaların parıltılı ışığı gibi parlıyordu. Aynı kaz tüyü kılıçtı ama ellerindeki diğer kılıçlardan hiçbir farkı yoktu, yine de Xiahou Lian'ın elinde vahşi bir kaplanın dişleri gibiydi.