Governor's Illness ( BL ) Novel

Bölüm 119

Ani (Shana) İblis Kılıcı

.......

Ay ışığında, suikastçılar çılgınca dans eden iblisler ve canavarlar gibiydi ve merkezdeki en güçlü iblis uzun bir kan çizgisini sürükleyerek doğrudan Shen Jue'yi işaret ediyordu! Süvarilerin tüm savunmaları yenilmişti ve diğer suikastçılarla boğuşan süvariler geri çekilip onu kurtarmak için geri dönmek istedi ancak çıkış yolları daha da fazla suikastçı tarafından kapatıldı. Shen Jue ile Garuda arasında sadece yirmi adımdan biraz fazla bir mesafe kalmıştı ve yanında sadece Shen Wenxing, Mingyue ve kızı vardı, hepsi de çok zayıftı. Zaten yalnız ve çaresizdi!

" vaftiz baba!" Shen Wenxing'in sesi titredi ve Shen Jue'nun cübbesinin önünü sıkıca kavradı. Mingyue gözlerini kapatarak Yu-jie'er'i kollarının arasına aldı.

"Shen Wenxing, sen bir erkeksin, değil mi?" dedi Shen Jue.

Shen Wenxing şaşırdı ve kekeledi, "Baba... erkek olup olmadığımı bilmiyor musun?"

"Eğer erkeksen, o zaman yerdeki kılıcı al ve arkandaki kadınları koru." Shen Jue ona kayıtsızca baktı. "Ölmeden önce, bir kez olsun gerçek bir erkek olmalısın."

"Vaftiz baba..." Shen Wenxing boş bir şekilde Shen Jue'nun cübbesinin önünü bıraktı. Kulaklarına kavga sesleri geldi ve aniden kendine geldi. Yerden bir kaz tüyü kılıç alıp elinde tutarak titrek bir sesle kükredi, "Siktir et, bugün dövüşeceğim!"

"Çok iyi."

Shen Jue kılıcını kaldırdı ve ilerledi. Önlerinde Garuda kılıcını tutuyor ve hızla yaklaşıyordu. Siyah binici çizmeleri yere bastı ve sayısız kan damlası sıçradı. Gelgit benzeri öldürme sesleri arasında Shen Jue gözlerini kapadı ve uzun bir nefes verdi. Bu tür bir yüz yüze dövüşü deneyimlemeyeli uzun zaman olmuştu, yüksek bir mevkide olduğu için birini öldürmek istediğinde şahsen harekete geçmesi gerekmiyordu. Jingtie uzun zamandır kınından çıkmamıştı, bu yüzden elinde neredeyse tozla kaplıydı.

Xiahou Pei'nin o sırada ona neden Jingtie'yi verdiğini gerçekten bilmek istiyordu. Bir suikastçının hayatı boyunca Garan'ın kılıç fırınından yalnızca bir kılıç alabileceğini duymuştu ve Xiahou Pei ona Xiahou Lian'ın tek kılıcını hediye etmişti.

Buzlu kabzayı kavrarken, uzak anılar anında geri döndü. Jingtie'nin ağır ve ölçülü kalp atışlarını bir kez daha hissetti, tekrar ve tekrar, kendi kalp atışlarıyla bir oldu. Bir yanlış algılama gibi görünüyordu ama parmaklarındaki acı hafiflemiş ve eli anında Jingtie'yle birleşmiş gibiydi.

Bu kılıcın her zaman ona ait olduğu ortaya çıkmıştı!

Aniden gözlerini açtı; bu sırada Garuda'nın kılıcı çoktan elinin altındaydı! Bu son derece güçlü suikastçının kılıcının ivmesi bir yıldırım gibiydi, şimşek kadar hızlıydı ve ezici bir şekilde her şeyi yok etmek üzereydi. Böylesine hızlı bir kılıç karşısında kimse hayatta kalamazdı. Arabanın koltuğunun yanında, Shen Wenxing nefesini tuttu, kalbi atmayı unutmuştu.

Shen Jue aniden eğildi ve o anda uyuyan bir canavar gibiydi. Gümüşi parlak kılıç saçlarının yanından geçti ve uzun uçuşan saçlarının bir kısmı kesilerek gözlerinin önünde dalgalandı.

Kaçmayı başarmıştı!

Shen Wenxing neredeyse bağırmak istiyordu; Shen Jue Garuda'dan gelen öldürücü bir darbeyi gerçekten de savuşturmuştu. Shen Jue hızla arkasını döndü ve kılıcını savurdu. Jingtie'nin geçtiği yerde, sanki kar beyazı bir don oluşturuyormuş gibi delici bir soğuk rüzgâr vardı. Hızı gerçekten de Garuda'nınki kadar hızlı değildi ama Garuda'nın kılıcının momentumunu çoktan belirlemişti. Garuda kılıcını her savurduğunda, düşmanın hayati noktasına doğru savuruyordu. On beş süvariyi öldürmüş ve on tanesinin boğazını kesmişti. Shen Jue ve Garuda karşılaşmadan önce hazırlıklarını yapmıştı. Garuda'nın kılıcını göremiyordu ama karşılaştıkları anda Garuda kesinlikle kılıcını savuracaktı!