Governor's Illness ( BL ) Novel

Bölüm 117

Ulaşılamayacak Kadar Uzak

........

İki taraf karşı karşıya duruyordu, kılıçları soğuk ve ıssız ay ışığını yansıtan kar kadar parlaktı, derinlere kök salmış öldürme niyeti sessiz dağ yolunda akıyordu.

Ancak Shen Jue çok sakindi ve gözleri dalgasız soğuk bir havuz gibi durgun bir su kadar dingindi. Kendisini kolundan destekleyen Shen Wenxing'i itti ve Garuda'ya bakarak, "Garuda sen misin? Aslında deneyimli bir suikastçı olduğunu düşünmüştüm ama sesin çok genç geliyor. Bu yıl kaç yaşındasın, yirminin üzerinde misin?" Etrafına, sisin içindeki suikastçılara baktı. "Peki ya siz? Siz kaç yaşındasınız? Eşiniz ya da aileniz var mı? Bütün gün ölümle yaşam arasında gidip geliyorsunuz, hepiniz ölümden korkmuyor musunuz? Etrafım Doğu Bürosu'nun seçkinleriyle çevrili, aranızda kim buradan canlı çıkabileceğine güveniyor?"

Sessizlik.

Suikastçılar konuşmadı. Solgun adama bakarken kasvetli bakışları maskelerinin karanlık göz deliklerinden içeri giriyordu.

Shen Jue devam etti, "Hepinizin Mutluluk Meyvesi tarafından kontrol edildiğini biliyorum. Ne tesadüf, geçtiğimiz birkaç gün içinde çok sayıda Mutluluk Meyvesine el koydum ve hepsi Doğu Bürosu'nun deposunda saklanıyor. Hepinize uygun bir yol göstereceğim - Garan'dan ayrılın ve Doğu Bürosu'na sığının. Siz sığınmacılar Nakışlı Üniforma Muhafızları'nda yüzbaşı olacak, on bin altınla ödüllendirilecek ve yüz hizmetkâra sahip olacaksınız. Garuda, eğer teslim olursan, sana en yüksek beş mevkiden biri olan tabur komutanlığını vereceğim. O andan itibaren, güneş ışığı altında adil ve onurlu bir şekilde yürüyebilir, eşlerinle evlenebilir ve çocuk sahibi olabilir, resmi onur ve şöhret kazanabilir, torunlarına gölge sağlayabilir ve atalarına şan getirebilirsin!"

Kimse cevap vermedi. Shen Jue hafifçe gülerek, "En önemlisi, Garan size yılda sadece on Mutluluk Meyvesi veriyor, ama burada istediğiniz kadar yiyebileceksiniz," dedi.

Sisler arasındaki suikastçılar birbirlerine baktı, kılıçlarının ışıkları durmadan yanıp sönerek huzursuz kalplerini ortaya çıkardı.

Shen Wenxing uzun bir iç çekti ve Yu-jie'er'i taşıyan Mingyue ile bakıştı. Garan suikastçıları çok sertti ve ne de olsa ölüm diyarından kanla yıkanmış olarak çıkan Asuralar ve kötü ruhlar normal kılıçlılardan farklıydı. Uzaklara bakınca, dağ yolunda toplanmış yüz suikastçı ve casus olduğu söylenemese bile, en azından yetmiş ya da seksen kişi vardı. Garan bu sefer çok sıkı çalışmış, başkentteki ve çevredeki tüm askerlerini toplamıştı.

Ancak, herkes seksen asker arasında Shen Jue'nun hayatını gerçekten isteyen tek bir kılıç olduğunu anlamıştı: Garuda.

"Vali, çok etkili bir ağzınız var. Tek bir sözünüzle askerlerimizin moralini alt üst ettiniz." Arabanın arkasından soğuk bir ses duyuldu. "Ne yazık ki sözleriniz çok aceleci. İğrenç kan borçlarımız var, bu yüzden Doğu Bürosu'na hizmet etmemize izin verseniz bile, sivil ve askeri yetkililer bunu kabul edemez."

"Senin adın ne?" Shen Jue başını çevirdi.

"Garan, Mahoraga."

Shen Jue kısık bir kahkaha attı ve "Bu konuda endişelenmenize gerek yok, konuyu doğal olarak imparatora açıklayacağım ve hepinizin suçlarını affederek bir af çıkaracağım. Sizler özel durumlar değilsiniz. Sizden çok önce, sizin gibi Doğu Bürosu'na sığınan dövüş sanatçıları oldu. Yun Xiu, haksız mıyım?"