Governor's Illness ( BL ) Novel

Bölüm 62

Gece Düşen Ayaz ve Çiy

.............

Yolun ortasında Shen Jue arabayı terk etti ve atına tekrar binerek son sürat başkente döndü. Xiahou Lian onun ten renginin çok daha iyi olduğunu gördü, bu yüzden arabada kalmaya devam etmesi için ısrar etmedi. Başkente döndüklerinde, Xiahou Lian ve Zhu Shunzi'yi geride bıraktılar ve nereye gittiklerini bilmiyorlardı. Elbette, onları izlemek için gizlice adam gönderip göndermedikleri konusunda da net değillerdi. Ayrılmadan önce Situ Jin, Xiahou Lian'a kapı ve pencerelere dikkat etmesini, kapıyı kapatmasını ve dışarı çıkmamasını söyledi.

Xiahou Lian başkentte kesinlikle bir şeyler olacağını biliyordu ama Yunxian Binası'na döndüğünde hastalandığı için Situ Jin'in sözlerini dikkatle düşünecek zamanı olmadı. Sırtındaki yara çok geç ve kabaca müdahale edildiği için iltihaplanmış ve irinlenmişti. A-Chu sırtına yapışmış giysileri ve sırtını kaplayan korkunç yara izlerini kesip açtığında o kadar korkmuştu ki makas düşüp neredeyse kalçasına saplanıyordu. Zhu Shunzi'yi bir doktor çağırması ve ilaç alması için göndermek için durmadan koşturdu ve ancak yedi sekiz gün boyunca oradan oraya savrulduktan sonra yavaş yavaş iyileşti.

A-Chu'nun küçük hizmetçisi dışarıda ilaç almaktan döndüğünde, mırıldandı ve dışarıda çok daha fazla İşlemeli Üniforma muhafız ve asker olduğunu, sert görünümlü ve gürültülü olduklarını ve onu ölümüne korkuttuklarını söyledi. Birkaç gün sonra demir yasağı getirildi ve sokağa çıkma yasağı bile başlatıldı. Yunxian Binası'nın işleri çok düştü, çünkü kapıya hiç müşteri gelmiyordu. Kapıdaki işçiler işten çıkarılmıştı ve genelev hizmetlilerinin başı ve kızlar avluda toplanmış çılgınca oynuyordu.

Xiahou Lian tüm bu süre boyunca iyileşme sürecindeydi, bu yüzden dışarıdan haber almak için sadece A-Chu ve küçük hizmetçilere güvenebiliyordu. Her şey söylendikten ve yapıldıktan sonra, tüm Doğu Bürosu astları, Nakışlı Üniforma Muhafızları ve Beş Şehir Müdürü Departmanı sokaklarda koşuşturuyordu ya da şehir kapılarından geçmek için kontroller çok daha sıkı hale gelmişti ve sadece seyahat izni istemiyorlardı, aynı zamanda üst araması da yapmak istiyorlardı. Shen Jue hakkında en ufak bir haber bile duymamıştı ve sanki yaşayan otuz ya da kırk kişi dünyada buharlaşmış gibiydi.

Sonbahar ekinoksundan sonraki ilk gün, gecenin perdesi henüz inmişken, dışarıdan bir dizi erkek bağırışı duyuldu. Ayrıca yere basan demir çizmelerin ve zırhlarının demir halkalarının birbirine çarpma sesleri de duyuluyordu. Başkentin her yerinde yangınlar çıkmış ve gökyüzünü siyah dumanlar kaplamıştı. Kızlar koridorların altında toplanmış, parmak uçlarında durarak alevlerin kızıla boyadığı gökyüzü kubbesine dehşet içinde bakıyorlardı. Fahişe, işçilere ve kasaplara kapıyı yakından izlemelerini emretti ve biri cesurca kapının aralığından dışarı baktı. Geri döndüklerinde askerlerin birçok kadın ve erkeği tutukladığını ve hatta sokaklarda kan lekeleri olduğunu söylediler.

"Sarayda bir şeyler olmuş olmalı." Kadın güzel bir yelpazeyi salladı ve eleştirdi, "Rejim değişikliği olacak, yanlış tarafta olanlar mahvolacak!"

"Tutuklananların hepsi yanlış tarafta olanlar mı? En büyük prensin halkı mı yoksa ikinci prensin halkı mı?" diye sordu bir kız kalbini kapatarak. "Lanet olası sevgilimin nasıl olduğunu merak ediyorum. Geçen ay sarhoş oldu ve bana bazı şeyler anlattı, Kral Fu'nun en umut verici kişi olduğunu ve kesinlikle tüm zorlukların üstesinden gelip tahtı devralabileceğini söyledi."