Governor's Illness ( BL ) Novel

Bölüm 76-77

İnce İpek Perdelerde Karşılıklı Sevgi

Çevirmenin Notu: Raw'larda 76. Bölüm yoktur (sanırım sansürlü kelimeler nedeniyle kaldırıldığı için), ancak yazar bunu 77. Bölüm olarak yeniden yayınlamıştır.

........

Shen Jue uyandığında bir battaniyeye sarılmış olduğunu fark etti. Zırhı kenara çekilmişti ve üzerinde hâlâ askeri bir üniforma vardı. Çok terlemişti, bu yüzden tüm vücudu yapış yapış ve rahatsızdı, ayrıca kokuyordu. Kendi derisinin bir katmanını soyabilmeyi diledi ama bunun da bir yolu yoktu, bu yüzden sadece tahammül edebilirdi.

Kendini yukarı kaldırdı ve alnına dokundu; artık ateşi yoktu. Vücudu çok daha tazelenmişti, kafası berraktı, elleri ve ayakları güçlenmişti.

İki sandığın üzerinde yatıyordu ve başının üzerinde siyah tavan ve kirişler vardı. Yan tarafına baktığında, birçok yatak seriliydi ve yaralı askerler üzerlerinde uyuyordu. Ortada bir Buda heykeli, tütsü kabının içinde bir tütsü ve hatta masanın altında yatan, yüzü yatağına gömülmüş yaralı bir asker vardı.

Buranın Guangling Tapınağı'nın dağ kapısının dışında bulunan Anle Salonu  olduğunu fark etti. Görünüşe göre burası imparatorluk muhafızları tarafından yaralı askerleri yerleştirmek için kullanılıyordu. Ayağa kalktı ve Xiahou Lian'ı bulmak isterken, sağlık görevlisine benzeyen biri yanına geldi. İki tarafı kıvrık bir bıyığı vardı ve gülümseyerek sordu: "Uyandın mı? Kendini nasıl hissediyorsun? Daha iyi misin?"

Shen Jue başını salladı ve "Beni buraya gönderen kişi nerede?" diye sordu.

"Xia Lao'er'den mi bahsediyorsun?" Sağlık memuru ağzıyla kapının dışını işaret etti. "Dışarıda kardeşlerimizle sohbet ediyor, onu sizin için çağıracağım."

Sağlık görevlisi biraz sonra Xiahou Lian'ı geri getirdi. Xiahou Lian'ın yüzü siyaha boyanmıştı ve uyandığını görünce sırıtarak bir ağız dolusu beyaz dişini gösterdi. Xiahou Lian yanaştı ve ateşini ölçmek için alnını kullandı. Ancak artık ateşi olmadığını doğruladığında rahatladı.

Sağlık memuru yan taraftan alaycı bir şekilde güldü. "Xie Laosan, bu kardeşinin sana karşı ne kadar iyi olduğunu bilmiyorsun. Seni dikkatle bekledi, battaniye aradı ve senin için ilaç kaynatmak üzere hanımeli istemek için tapınağa gitti. Bu adam hangi yöntemi kullandı bilmiyorum ama bir kase pirinç lapası bile aldı. Ah, kışlada herkes yoldaş, nasıl olur da bu nimet bizde olmaz!"

Etraflarındaki yaralı askerler kahkahalarla güldü ve bağırmak için yarıştı, "Evet, evet! Neden bizim için bir kase getirmediniz?"

Xiahou Lian onlara ters ters baktı ve "Ne saçmalıyorsunuz siz!" dedi.

Shen Jue dalgın dalgın biraz hatırladı; ateşten kafası karıştığında Xiahou Lian ona ilaç ve lapa vermişti. Xie Laosan da neyin nesiydi? Shen Jue bundan biraz hoşlanmamıştı. Xiahou Lian'ın isim bulma yeteneği çok kötüydü. Xia Lao'er ve Xie Laosan  tam olarak bir köşede dilenen iki serseri gibiydi.

Xiahou Lian'ın sağlık subayı ve askerlere çok aşina olduğunu gördü ve bunun nadir bir durum olduğunu hissetti. Xiahou Lian yetenekli bir insandı. O kadar uzun süre uyumuş olmasına rağmen bu adam şimdiden bu insan grubuna kardeşlerim diye hitap ediyordu. Düşündüğünde, bu garip değildi. İmparatorluk Muhafızları'nda çok sayıda asker vardı ve dağa birlikler halinde girmişlerdi. Xiahou Lian ve dağda saklanan Doğu Bürosu astları tarafından öldürüldükleri için yaralı askerler birbirine karışmıştı ve hiçbiri birbirini tanımıyordu. Xiahou Lian'ın kabadayı benzeri bir aurası vardı ve aynı zamanda daha önce askeri kışlalarda bulunmuş biriydi, bu yüzden İmparatorluk Muhafızlarının bu hırsız inine karışmak neredeyse sudaki bir balık gibiydi.