20. Bölüm

697 38 27
                                    

Merhaba! Uzun bir bölüm, fazlasıyla olaylı bir bölüm. Umarım beğenirsiniz. Çünkü beklediğiniz gün geldi. :D

"Tini!"

Arkamı döndüğümde bana doğru koşan Jorge'yi gördüm.

"Hayır. Konuşmak istemiyorum."

"Sadece dinle o zaman."

"Hayır. Ne seni dinlemek istiyorum ne de seninle konuşmak istiyorum."

"Hadi ama! Neden bu kadar öfkelisin?"

Aynı anda konuşuyor daha doğrusu bağrışıyorduk.

"Öfkeli falan değilim."

"Neden böylesin o zaman? Beni onunla görmeye dayanamıyor musun yoksa?"

Tüm bu konuşma boyunca zaten koşturarak ilerliyorduk. Şimdi de önüme geçip beni durdurmuştu. Beni delirtmeye çalışıyordu ve başarmıştı.

Gözlerimi kısıp ona baktım.

"Ne diyorsun sen? Öfkeli falan değilim tamam mı? Ayrıca onunla ne yaptığın umurumda bile değil. İkimizinde hayatında birileri var ve mutluyuz. En azından ben. Bana tüm yaptıklarından sonra kıskanıyorsun diyemezsin. Neden beni rahat bırakmıyorsun artık?"

"Evet seni onunla görmeye katlanamıyorum, tamam mı? Bunu zaten söylüyorum!"

Bağırışına karşılık kalbim deli gibi atmaya başlamıştı.

"Derdin ne bilmiyorum ama yapma." Az önceki kızgınlığıma rağmen fazla sakin söylemiştim bunu.

"Dinle beni." Gözlerimi devirip kollarımı göğsünde birleştirdim.

"Tamam."

Şaşırmış görünse de çabuk toparlamıştı.

"O benim nişanlım..."

"Bunu biliyorum zaten!"

"Lafımı kesmeden devamını dinle."

"İyi. Tamam dinliyorum. Çabuk olsan iyi edersin. Burada Anila'yla olan ilişkini dinlemek için durmuyorum."

Derin bir nefes aldı.

"Bak, hayatlarımızın değiştiğinin farkındayım. Sen Peter'la birliktesin. Bende..."

"Anila ile evet. Bunu az önce ikimiz de söyledik." Dediğime aldırmadan devam etti.

"Gerçekten aramızdakilerin bittiğini düşünüyor musun?"

Bir adım daha yaklaşıp iyice gözlerime odaklandı.

"Tini... İyi biliyorsun bunu. Birbirimize karşı hala bir şeyler hissediyoruz, aramızdaki hiçbir şey geçmedi. Her geçen gün de artmaya devam ediyor. Bana karşı hissettiklerini biliyorum. Ve önümüzde hala bir fırsat var."

"Ah, öyle mi? Ne hissediyor muşum?"

Dudaklarını hafifçe yalayıp ellerimi tuttu.

"Belki bir şansımız daha vardır."

"Hayır, hayır. Lütfen bunun bir şaka olduğun..."

"Şaka falan değil Tini. Çok ciddiyim."

Bir süre yüzüne baktım.

"Onu öperken de bunları düşünüyor muydun?"

"Tini hayır ben... Onu öpmedim. O beni öptü."

"Her neyse Jorge. Vaktim yok."

---

Jorge'nin dedikleri kafamı karıştırmıştı elbette. Hem de çok. Onu terslemek yaptığım en zor şeydi. Özellikle o bana gelmişken. Depresyondan yeni çıkmış birinin başına gelebilecek en kötü şeydi bu kesinlikle. Yataktan çıkmamam için bir nedenim daha vardı artık.

Stay With MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin