Selaam! Flashback yazıyordum. Planım bu değildi ama birkaç cümleden sonra aklıma şarkı sözleri geldi. Bende uyarlayım dedim. Bence çok tatlı oldu. :D Umarım sizde seversiniz.
Bu arada bölümde geçen şarkı She's Kinda Hot.
Bölüm şarkısı Ed Sheeran- Photograph. JorTinistaLara, teşekkürler tatlım :):)
FLASHBACK
''Artık biraz kalkmaya ne dersin? Sıkıldım.''
Jorge cevap vermediğinde gözlerimi devirdim.
''Pekala.'' diyerek dışarı çıktım kapıyı çarpmayı da ihmal etmemiştim tabi. Sanki ben demiştim gece Xbox'ın başından kalkmayın, içkilerinizi içmeyi unutmayın diye.
''Diego kalkmıyor.''
''Jorge de öyle.''
''Ruggero kalktı.''
''Hı hı. Kalktım.'' Mercedes Ruggero'nun elinden tutmuş sürüklüyordu. Elbette uyanamamış, mecbur kalmıştı. Sonuçta Mechi ne derse oydu. Belki biz de biraz öyle olmalıydık.
Ruggero... Yazık, hala uyukluyordu.
''Gözlerini aç Ruggero!''
Ruggero irkilerek yerinde sıçradı. Ardından Mercedes'in yanağını öperek yerdeki yastığı da alıp koltuğa yattı.
---
''Hey! Hile yapıyorsun! Tin, şu kızıla bir şey söyler misin lütfen?''
''Mikey hile yapmaz.'' Michael'a göz kırptım.
''Ha ha! İşte benim kızım.''
''O benim kızım Clifford.''
Jorge yatak odasından bize bağırdığında gözlerimi devirsem de gülmüştüm.
''Bir kere de benim yanımda dursan olmuyor değil mi?''
''Ah, sevgili Lukey... Olmaz elbette. Bir kendine bak bir bana. Ne kadar mükemmelim değil mi?''
Calum Michael'in kafasına vurduğunda tekrar güldüm.
Michael ise Luke'a laf yetiştirmesi bittiğinde Calum'a dönmüştü. ''Seni koruduğu zamanı da unutmadım.''
''Ne zaman korumuş beni?''
''Vazoyu kırdığım zaman.'' Michael omuz silktiğinde hepimiz ona döndük.
''Sen olduğunu biliyorduk!''
''Kendin itiraf ettin işte!''
Lodo parmağını ona doğru salladı. Michael'sa en adi yüz ifadesiyle bize döndü.
''Kırmadım demiştim. Mikey yalan söylemez.'' Hiç bozuntuya vermemişti. Sanki az önce 'kırdığım vazo' diyen o değildi.
Sesini taklit edip mutfağa girdim.
''Tini!''
''Ne bağırıyorsun ya?''
''Bunu sen mi yazdın?''
Koşarak yanıma gelen Ashton'a döndüm. Elindeki kağıtları bana uzattığında kaşlarım çatılmıştı.
''Sen günlüğümü mü karıştırdın?''
