1. Bölüm

988 41 20
                                    

Selaam! İlk bölüm heyecanını yeniden yaşıyor gibiyim. :D Olaylar daha başlamadı gerçi. Bunları hazırlık olarak düşünebilirsiniz. Olanları öğreneceksiniz. Sadece birazcık daha sabır. Sizi seviyorum. :))

İyi okumalar. :)

Elim kapı zilindeydi ama bir türlü çalamıyordum. Mechilerde biraz uyumuş sonra da bir şeyler atıştırıp eve gelmiştim. Ailemi çok özlemiştim ama... Yeniden burada olmak istiyor muydum bilmiyordum. Aşamadığım şeyler vardı.

Derin bir nefes alıp zile bastım. Kısa bir süre sonra kapı açılmıştı. Gözleri büyümüş bana bakan Martha elindeki havluyu yere düşürmüştü.

''Kuzum!'' diye bağırmış ve sarılmıştı ardından. Bende gülerek ona sarılırken o beni daha da sıkıyordu.

''Kim gelmiş Martha?'' diyen annem de beni görünce donmuş sonra da koşarak yanıma gelmişti. Beni Martha'nın kollarından kurtardıktan sonra kendi sarılmıştı.

''Hoş geldin bebeğim! Tanrım seni çok özledim. Neden geleceğini haber vermedin? Alırdık seni. Hazırlık yapardık. Ama olsun. İyi ki geldin.''

Tepkileri beni güldürmüştü.

''Baban içeride. Gel hadi.'' diyerek cevap vermeme fırsat vermeden oturma odasına sürüklemeye başlamıştı beni annem. Sonra da durup tekrar sarıldı.

''Alejandro! Bak kim gelmiş?''

Babam arkasını dönünce diğerleri gibi şoka girmemiş hemen ayağa kalkıp yanıma gelmişti. Aynı rutinleri onunla da tekrarladıktan sonra oturmuştuk.

''Anlat bakalım, neler yaptın?'' dedi babam.

''Açsın değil mi? Acıkmışsındır tabi. Martha! Kahvaltı hazırlıyor musun?'' Annemse babamın sorusuna aldırmadan kendi sorusunu yöneltmişti.

''Küçük kuzumun en sevdiği şeyleri yapıyorum.'' diye bağırdı Martha. Açıkçası Martha'nın wafflelarını özlemiştim.

Martha'nın cevabından memnun olan annem tekrar bana döndü.

''Yine gitmeyeceksin değil mi?''

Gülümsedim. ''Şu an sanmıyorum, hayır. Bir süre buradayım.''

''Daha orada kalmak istediğini sanıyordum. Seattle'a gitmedin mi?'' Babam sormuştu bunu.

''Gittim ama...''

''Francisco'yla en son ne zaman görüştün? Bir haftadır konuşmuyoruz onunla da. Merak ediyorum oğlumu. Onu da çok özledim.'' Bu ise annemdi.

''Tanrı aşkına Mariana! Kızın konuşmasına izin ver. Ne Fran'ı? Tini burada.'' Babam kızmıştı.

''Özür dilerim bebeğim. Sadece çok heyecanlandım. Anlat hadi. Ama ben yaptığı her şeyi biliyorum zaten. Sen bilmiyorsan ne yapayım?'' Gülerek onların tartışmasını izledim.

''Seattle'a gittim. Birkaç yerle de görüştüm. İş için yani ama... Onu da biraz ertelemeye karar verdim.''

''Ne olursa olsun seni desteklerim kızım ama daha ne kadar ertelemeyi düşünüyorsun? Yavaş yavaş bazı kararlar vermen gerekiyor artık. Yirmi dört olacaksın neredeyse.''

''Biliyorum baba ama... Emin değilim. Sanırım hala istediğim şekilde yön veremedim hayatıma.''

''Bir buçuk senedir burada değilsin. İstediğin her şeyi yaptın Martina. Mantıklı mantıksız her istediğini. İstediğin her şeye izin verdim. Üniversiteyi yurt dışında okuyacağım dedin, gönderdim. Gezmek istediğini söyledin, iki senedir nerede olduğun belli değil. Seni sevdiğimizi ve burasının her zaman senin evin olduğunu bil. Ama artık bir düzeninin olması lazım. Buna son ver.''

Stay With MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin