''Sana çok ihtiyacım var inan. Buluşabilirsek şayet bu yüz yüze gelmemizden önceki son mektup demektir. Aylar sonra ilk defa gözlerim bir işe yarayacak seni görerek...''
Franz Kafka / Milena'ya Mektuplar
___________________________________________________________
Onu son zamanlarda devamlı rüyamda görüyor, ağlamış olarak uyanıyordum. Yine görmüştüm. Bu defa ağlamamıştım ama. Alışmıştım galiba. Yatağımdan kalkmadan düşünmeye başladım. Son zamanlarda en sık yaptığım şeydi. Olanları düşünüyordum. Bundan sonra ne yapacağımı düşünüyordum. Biraz da hayal kuruyordum.
Günlüğüme uzanıp sayfalara göz gezdirdim. Ardından boş sayfaya geçip yazmaya başladım. Yazmak düşünmemi kolaylaştırıyordu. Aklımı netleştiriyordu. Her şeyimi yazardım. Yazı aşkım edebiyat sevgimden geliyordu. Kitap okumayı çok severdim. Okulda da kompozisyonlar yazardım.
Günlüğümü tam geri koyarken şu ani gelen ilhamlardan biri gelmişti. Aklımda dönen sözleri hemen defterime yazdım. Üstünde çalışırsam güzel bir şarkı olabilirdi.
Si esta vida se enamora de nuestra pasión (Eğer hayat bizim tutkumuza aşık olursa)
Algún día nos podrá juntar (Bir gün kavuşabiliriz)
Günlüğümü kapatıp çekmeceme geri koyacağım sırada arasına sakladığım kolyem kucağıma düştü.
'J'
Bunu birisi görürse alacağını bildiğimden saklamıştım. Kolyeyi elimde döndürdüm. J'nin üzerindeki taşın üstünde gezdirdim parmağımı. Avucumda sıkarken kendimi yastığıma geri atmıştım. Uykum kaçmıştı. Telefonuma uzanıp saate baktım.
5.47
Kolyeyi her ne kadar takmak istesem de çekmeceme koydum. Onu çıkartmayacağımı söylemiştim. Şimdi takamıyordum bile. Bahçeye çıktım. Güneş doğmaya başlamıştı. Masanın üzerinde kitabımı görünce alıp okumaya devam ettim.
Milena'ya Mektuplar.
''Korkabilirsin diyorum çünkü senin tanıdığın o adam yok artık. Hiçbir zaman da olmadı zaten. Sadece ikiye ayrılmak üzere olan bir adam var. Bir gün birlikte yaşarsak Milena o Viyana'da gördüğün adam çıkıverebilir her an ortaya. Yine de çok derinlerde kendisini herkesten saklayan biri vardır. Benim bile doğru dürüst tanımadığım güçlü her zaman oydu aslında, elindeki iplerle beni oynatan. Neden hiç çıkarmaz ki kendini ortaya?''
Yaşadığımız her şey gözümün önüne gelmişti sanki.
Benim sevgilimin de derinlerinde herkesten sakladığı biri var. Ben görüyorum ama onu. Biliyorum nasıl biri olduğunu. Kendini uzaklaştırmaya çalışsa da olmayacak, onu kendisiyle bırakmayacağım.
Şu Milena ne şanslı kadındı. Kafka nasıl bir aşıktı öyle? O kadar güzel yazıyordu ki ister istemez kıskanıyordu insan.
Ama benim bana şiirler yazacak, aşkını dağa taşa kazıyacak birine ihtiyacım yoktu. Beni sevsin ve hissettirsin yeterdi. Bugün Peter'ın yaptığı gibi...
Tanrım! Ne demiştim ben? Peter ne alakaydı şimdi?
Ama doğruydu. Çok özel hissetmiştim. Gerçekten sevildiğimi hissetmiştim. Belki de ilk kez bunları hissetmiştim çünkü ilk kez duymuştum. Jorge'de asla bu kadar açık olmazdı. Onunki aşkta değildi. Zorunluluktan sevmişti beni. Sevmeye çalışmıştı. Alışmıştı en sonunda Aynı dediği gibi... O beni anlamak için bu kitabı okuyan kişiydi.