Merhaba! Bu sadece bir geçiş bölümü. İpucu vermeyi sevmesem de işte bir spoiler: 20, 21 ;)
FLASHBACK
''Şu fotoğrafları da koyabilir misiniz?''
Gülümseyerek uzatılan fotoğrafı aldım. ''Elbette.''
Teşekkür edip uzaklaşan çocuğa baktım.
''Şunu da eklesene Lodo.'' diyerek önümdeki kâğıtları sağ tarafımdaki Lodovica'ya uzattım. İkimiz de yıllık komitesindeydik. Aslında sadece ikimiz vardık. Yani Natalia diye bir kız daha vardı fakat onu göndermiştik. Tam doğru kelime bu olmasa da öyle de denebilirdi. Pek bir işe yaramıyordu. Biz de ihtiyacımız olduğunda onu çağıracağımızı söylemiştik.
Yazıları düzenleme işi bana aitti. Lodo da sayfaları düzenliyordu. Önümdeki fotoğrafları gözden geçirdim.
''Ah, baksana ne kadar tatlı çıkmış!'' Lodo sandalyesini bana doğru kaydırıp elimdeki fotoğrafa baktı.
Kahkaha attıktan sonra ''Masum bakmış. Jorge ve masumluk?'' dedi.
Bir kez daha güldü. ''Bakışları bile durulmuş.''
Fotoğrafa bakıp devam ettim. ''Gamzeleri falan.''
''Bir de sırıtmamış, kibarca gülümsemiş.''
Bu defa gülen bendim. ''Jorge ve kibarlık?''
Bir anda göğsümde birleşen kollara baktım. ''Neye gülüyorsunuz bakalım?''
Kafamı kaldırıp Jorge'nin yeşil gözlerine baktım. O da burnumu öptü.
''Hiç.'' dedikten sonra yerine geçen Lodo'ya göz kırptım. Diego bana şüphe dolu bir bakış atıp önüne döndü.
''Her neyse. Ben de bana ait uzun bir sayfa istiyorum haberiniz olsun. Bana ait bir sayfa, yeteneklerime dair ikinci bir sayfa hatta bu güzel kızla olan ilişkimle ilgili üçüncü bir sayfa.'' dedikten sonra Lodo'yu öptü Diego.
Gülerek ona baktım. ''Elbette Diego. Yakışıklılığına ve tarzına dair dördüncü bir sayfaya ne dersin?''
Hızla bana döndü. ''Evet! Nasıl düşünemedim bunu? Haklısın melek. Mükemmel bir tarzım vardır. İyi düşündün.''
Hepimiz güldüğümüzde Diego kaşlarını çattı. ''Ne? Ben ciddiydim.''
''Ah, şuna bak. Ne kadar tatlı çıkmışsın.'' Jorge dosyadan aldığım çocukluk fotoğrafına baktıktan sonra kaşlarını çattı.
''Bunu nereden buldun?''
Gülümseyerek fotoğrafı masama koydum. ''Annenle aram oldukça iyi Blanco.''
''Bunu cidden koyacak mısın?''
''Elbette koyacağım.''
Jorge bir şey dememişti ama Diego gülmüştü. Bir süre sonra Jorge kollarını üzerimden çektiğinde ona döndüm.
''Unutmadan... Şunu da koysana.'' diyerek cebinden çıkarttığı fotoğrafı uzattı. Fotoğrafı aldım. Sarıldığımız bir fotoğraftı.
Gülümseyerek ona baktım. ''Ah...''
''Birileri bizi hatırlayacaksa birlikte hatırlasın.'' dedikten sonra dudaklarıma yöneldi. Gülümseyerek elimi ensesine koydum.
Ama Diego'nun öksürüğüyle ayrılmıştık.
''Toplu resmimizi koydunuz mu?''
