Merhabaa! Aslında bugün bölüm yayınlamayacaktım ama doğum günü çocuğunu kıramadım. Mutlu yıllar @suemeyye274 ! Umarım harika bir doğum günü geçirirsin. Ve tabi ki diğer günlerini de... :)):)
FLASHBACK
"Beni deli ediyorsunuz!" Öfkeyle ayağa kalktığımda ikisi de gülüyordu.
"Kızma yenge ya."
"Bana yenge deme."
"Yengesi değil misin ama?"
Jorge'ye dönüp sahte bir gülücük gönderdim.
"Ben gidiyorum."
"Tamam, tamam. Buraya gel. Uslu duracağız."
"Evet, kesinlikle." Jorge Diego'yu onayladığında emin olamayarak da olsa Jorge'nin yanındaki yerime geri oturdum.
İki dakikalık tuhaf sessizliğin ardından Diego gülmesini bastırarak bana döndü. "Melek?"
"Ne var?"
"Senin dönemin ne zaman?"
"Ne?"
"Yani regl dönemin. Bu günlerde mi?"
Tanrım! Kesinlikle kıpkırmızı olmuştum. Jorge'nin gülmemek için yanaklarını ısırdığını biliyordum.
"Diego!"
"Kızma ya. Bizden utanmana da gerek yok ayrıca. Ben bilelim diye dedim. Hadi ben neyse de Jorge bilsin en azından. İşine yarar belki, tartışırsanız ileride falan alttan alır. Ben de öyle yapmaya çalışıyorum."
Kırmızılığım utancımdan olduğu kadar öfkemden de kaynaklanıyordu.
Hızla ayağa kalktım. Zaten en arkada oturduğumuz için sandalyemi geri iterek duvara çarpmam zor olmamıştı. Ve hiçbir şey demeden kapıya yöneldim.
"Cevap vermedin!"
Jorge gülmesine rağmen uyarıcı bir tonda "Diego." derken ben "Kes sesini!" diye bağırmıştım.
—
Karnımın ağrıdığı bir gerçekti. Erkek olmayı dilediğim anlar işte bu anlardı. Ama o zaman Jorge ile beraber olmazdık. Olsaydık, garip ve yine de kesinlikle gerçek aşk olurdu.
Diego ile bu sene de aynı sınıftaydık. Ve hala sıra arkadaşıydık. Bu iyi mi kötü mü bilemiyordum. Beyefendi bu derse girmemişti. Kaçmıştı yani. Bense tüm ders yatmıştım o ayrı mesele. Zaten ders İspanyolcaydı.
Sıkıcı.
Kollarımı sıraya koymuş, kollarımın üstünde yatıyordum. Biri kollarımın arasından tam burnumun önüne bir şey itelediğinde başımı kaldırdım. Ama ışık bir anda fazla gelmişti. Yüzümün şeklini tahmin edebilirsiniz.
Jorge gülerek burnumu öptüğünde suratımı daha da buruşturdum.
"Suratsız sevgilim."
Başımı sıraya geri koyduğumda elini saçlarımın arasına koyup yavaşça okşamaya başladı.
"İyi misin?"
Başımı olumlu anlamda salladım.
"Sanırım bu çikolata yeterli gelmedi. Üstelik en sevdiğindendi. Beyaz kısmı çoğunlukta."