36. Bölüm

633 27 7
                                    

''Pekala. Ne yapacağınıza karar vermişsinizdir herhalde?''

Adam tek kaşını kaldırarak bize baktı.

''Ah, evet. Yani sayılır.''

''Evet, verdik.''

Jorge'yle aynı anda konuşunca birbirimize dönmüştük.

''Ben verdim ama o biraz kararsız.''

''Önce sizi alalım. Sonra küçük hanıma yardımcı oluruz.''

Kaşlarımı çattım. Küçük hanım mı demişti o?

''Aslında... Aklımda fikirlerim var tabi.''

Adam başını salladıktan sonra arkasındaki dolabı açtı. ''Siz yan odaya geçin, hemen geliyorum.''

---

''Lütfen görebilir miyim?''

''Hayır.''

''Neden ama?''

''Nasılsa göreceksin.''

Gözlerimi devirip sol bacağımı sağ bacağımın üzerine uzattım.

''Hala geç değil biliyorsun değil mi?''

''Biliyorum. Ve kararlıyım.''

''Bebeğim... Acıyacak.''

Yanıma yaklaşan dövmeciye baktım. Elindeki bezle bana yaklaşırken derin bir nefes aldım. ''Olsun. Yanımda kal yeter.''

Evet, buna ihtiyacım vardı. Sıra ondayken ben bakamayıp çıkmıştım. Yaptıracağı şeyi bana da söylememişti. Yani hala bilmiyordum. Şimdi ise dövme yaptırma sırası bendeydi. Her ne kadar midemi ağrıtacak kadar korksam da -kan aldırırken bayılırdım ben- vazgeçmeyecektim.

''Hey, hey! Ne oluyor?''

''Ne var Jorge?''

''Sevgilim bilmiyorum farkında mısın ama adam senin çamaş... Arkadaşım kol neresi bilmiyor musun? Bak Arlo seni severim bilirsin. Beni kızdırma.''

''Küçük hanımın yaptıracağı iki tane dövme varmış Blanco. İlki bu. Rahat ol.''

Jorge şaşkınlıkla bana baktığında gözlerimi yumup elini sıktım.

Hazırlıklar bittiğinde Arlo -sonunda ismini öğrenmiştim- elindeki makineyle bana yaklaşmaya başladı.

Derin bir nefes alıp şimdiden çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Kalbim gümbürdüyordu.

---

Arlo odadan çıktığında Jorge koltuğa oturarak dövmemi incelemeye başladı. Bir yandan da ellerimi tutuyordu. Sessizliği bozarak

''Biliyorsun, bunu yapmak zorunda değildin.'' diye mırıldandım.

''Biliyorum. Ama istediğim buydu."

---

Jorge pansumanımı değiştirmeden önce bir kez daha hemen karnımın sol alt köşesinde duran dövmeme baktı.

"esperanza"

Sonuçta bizi 'umut' birleştirmişti ve her zaman tutunacağım bir şeydi.

Hiçbir şey söylememişti. Pansumanı yaptıktan sonra karnıma küçük bir öpücük kondurarak kendini yanıma attı.

''Bu daha ağır bir yük değil mi? Hem de Gürcü harfleriyle.'' Tuhaf bir tercihti ama güzel alfabeydi.

''İsmini yazdırmam mı? Hayır. Sonsuza kadar benim olacağının bir kanıtı.''

Kollarımı beline doladım. ''Sonsuzluk uzun bir süre sevgilim.''

Stay With MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin