9. Bölüm

1.6K 55 10
                                    

Bu bölüm tamamen Jortini. Romantik oldu birazcık :) Umarım beğenirsiniz.

Müzik odasına biraz erken inmeye karar vermiştim. İçeriden müzik sesi geliyordu. Tanıdık bir melodiydi. Hatta fazla tanıdıktı.

Kapıyı açtığımda Jorge'yi piyano başında gördüm. Beni gördüğünde gülümseyerek şarkı söylemeye başladı.

Los sentimos los dos (İkimiz de hissediyoruz)
El corazón nos habló (Kalp bizimle konuştu)
Y al oído suave nos susurró (Ve kulaklarımıza yavaşça fısıldadı)

Quiero mirarte, quiero soñarte (Sana bakmak istiyorum, hayalini kurmak istiyorum )
Vivir contigo cada instante (Her anı seninle yaşamak)
Quiero abrazarte, quiero besarte (Sana sarılmakisityorum, seni öpmek istiyorum)
Quiero tenerte junto a mí (Yanımda olmanı istiyorum)
Tú eres lo que necesito (İhtiyacım olan sensin)
Pues lo que siento es amor (Bu yüzden aşkı hissediyorum)

Ona eşlik etmiştim. Bu benim şarkımdı. Şarkı bittiğinde aynı gülümsemeyle bakmaya devam etti. Şarkımı bestelemişti!

''Yardımcı olmak istedim. Sen başlamıştın, ben bitirdim.''

''Çok... Çok teşekkür ederim. Bu mükemmel.'' diyerek sarıldım ona.

''Şarkın hazır artık.'' dediğinde yüzüne baktım.

''Şarkımız.''

Bu inanılmaz bir şeydi. Bu yaptığı inanılmazdı. Şarkı da öyleydi. İşte şimdi gerçekten anlam kazanmıştı ve bu yoğun bir aşk şarkısıydı. Güçlü duygular hissettiriyordu. Ve benim hislerimi yansıtıyordu.

Provadan sonra Jorge çıkışta onu beklememi söyledi. Bir şeyler yapacakmışız. Zil çaldıktan sonra bekletmemek için hemen sınıftan çıktım. Geçen sene aynı sınıftaydık ama maalesef bu sene ayrıydı sınıflarımız. Hoşuma gitmese de yapacak bir şey yoktu. Merdivenlerden inip hızla çıkışa yönelmiştim. Dışarı çıktığımda kapının önündeydi.

''Nereye gidiyoruz?'' diyerek yanına gittim. Yanımızdan geçen herkes ona bakıyordu. Özellikle alt sınıflar. Kalanların çoğu da ya eski sevgilisiydi ya da bir süre konuştuğu kızlar. Bu çok sinir bozucuydu. Herkes ondan hoşlanmak zorunda değildi. Ama belli ki herkes öyle olmak istiyordu. Her alanda yetenekli hatta mükemmel olabilir ki bu onu fazlasıyla ideal bir erkek yapıyordu ama benimdi o. İçimden hepsine önünüze dönün demek geliyordu. Ama onu yerine ağırlığım korudum. Zafer kazanmış bir edayla gülümseyerek ki bence zaten büyük bir zaferdi, koluna girdim. O da yaptığımı anlamış olmalı ki güldü.

''Aç mısın?''

''Evet, sayılır. Biraz.''

''O zaman önce yemek yiyelim.'' diyerek beni arabasına götürdü. Evi oldukça yakındı aslında ama okula arabayla gelmek daha rahat geliyordu ona.

Kendisi önden arabaya binip bana bakmaya başladı.

''Binecek misin?''

Gözlerimi devirip arabaya bindim. Kapımı açar belki diye beklemiştim ama yok.

Sonunda bir şeyler yemiş yeniden arabaya binmiştik.

''Saçlarım mahvoldu!'' derken bir yandan rüzgarın dağıttığı saçlarımı düzeltmeye çalışıyordum ama arabanın üstü hala açıktı. Yani boşuna bir çabaydı. Kendi kendime mücadele ediyordum. Jorge ise önce ne yapmaya çalıştığıma bakmış sonra da gülmüştü.

Stay With MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin