Selam. :) Sezon finaline geldik. Söylemek istediğim şeyler var. Yani bu hikayeyle ilgili. Bölümden sonra yayınlayacağım notu okursanız sevinirim.
Multimedyada şarkı var. 'The Fray - Never Say Never' Dinleyerek okuyabilirsiniz. :D
Umarım seversiniz. İyi okumalar. :)
---
"O, hiç eksik kalmasın istediğindir. Hiç eksik olmasın istediğin... O, 'Keşke olmasaydı.' diyemediğin, diyemeyeceğindir."
Oruç Aruoba
---
''Yani diyorsun ki tek hedefin buradan gitmek.''
''Gibi. Bu benim her zaman en büyük hayalim olmuştur. Yeni yerler görmek, yeni insanlarla tanışmak. Ben her sabah uyandığımda o gün neler olacak merak etmek istiyorum. Kimlerle tanışacağım, ertesi gün nerede uyanacağım... Rutinlik bana göre değil.''
Jorge'yle gelecek planlarımız hakkında konuşuyorduk. O benden daha mantıklıydı. Tüm bunların yanında bir işi olması gerektiğini biliyordu. Bense sadece bir çantayla gezmek isteyen delilerdendim.
''Peki, bu rutin olmayan hayatını yalnız mı yaşamak istiyorsun?'' diye sordu. Arkamda oturuyordu. Elleri belimde sarılıydı. Ona dönüp gülerek burnuna küçük bir öpücük bıraktım.
''Benimle gelmek istersen elbette hayır.'' O da boynumu öptü.
''Seni yalnız göndereceğimi düşünmedin herhalde?''
''Emin olamadım sadece.'' diyerek tekrar güldüm. Tabi ki tahmin edeceğiniz üzere Jorge'yle mekanımıza gelmiş, arabanın üstünde oturuyorduk.
''O zaman şu bir senenin çabuk bitmesi için dua edelim. Böylece özgür olabiliriz.''
''Gerçekten geliyorsun yani?'' diye sordum.
''Seni tek başına bir yerlere göndermeyeceğim Tini. Elbette nereye istiyorsan birlikte gideceğiz.''
Kahkaha atmıştım bu defa.
''Sadece bunu duymak istemiştim.''
''Kafamıza göre takılırız, karışan yok.''
''Eve geç kalmam da problem olmaz.'' dedim. Her sabaha onunla uyanmak nasıl olurdu diye düşünmeden edemedim.
''Sarılarak uyuyabiliriz.'' derken kafasını boynuma gömmüştü. Ne düşündüğünü tahmin edebiliyordum.
Herhalde yani.
Ama onu saymazsak fazla masum ve güzel değil miydi?
Öksürmem karşısında o güldü, ben sesini dinledim ve sessizliğe geçtik.
JORGE
Onu kendime çekip iyice sardım. Başını öptükten sonra kafamı tekrar boynuna gömdüm. Kokusunu seviyordum.
Kıkırdaması beni gülümsetmişti. Utandığını da biliyordum. Hatta muhtemelen aklımdan bir şeyler geçtiğini düşünüyordu.
Ve öksürmüştü. Evet, muhtemelen tahmin ettiği şeyi düşündüğümü düşünüyordu.
Ama hayır.
Düşündüğü şeyi onunla yaşayacaksam bile öylesine olmayacaktı. Bunu ona yapmazdım. Çok özel olmalıydı. Doğru zaman geldiğinde... Düşünürdüm bunu.
Şimdi biraz onu mutlu edebilirdim değil mi? Kapalı kutu olmaktan vazgeçmiştim sonuçta. Hadi bakalım Jorge. Bir ilki daha Tini için gerçekleştir.
