Ben Jorge'ye üçüncü şarkıda eşlik ederken sarhoş oldukları fazlasıyla belli olan üç tane çocuk bize doğru yaklaşıyordu. Yan tarafımızda durduklarında Jorge gerilmişti. Gözlerini dikmiş bana bakan çocuğu partiden hatırlıyordum. Orada da aynı şeyi yapmıştı çünkü. Ve bu biraz korkutucuydu.
Biz daha ne olduğunu anlayamadan birden yanımıza oturmuşlardı. Kendimi iyice Jorge'ye yaslamıştım. Koluna yapışmış bir haldeydim. O da beni sımsıkı tutuyordu zaten.
''Sorun mu var?'' Bunu diyen Samuel'di.
''Seni sevdim.'' dedi sapık arkadaş bana bakarak.
''Tavsiye etmem.'' dedi Jorge. Hayır. Karışma sen. Olay çıkacak.
''Hep sen kullanacak değilsin ya.'' dedi çocuk gülerek. Kelimeler değişik çıkıyordu ağzından. Ve inanılmaz derecede içki kokuyordu.
''Planım bu.'' dedi Jorge. Pardon? O kullanmak dememiş miydi? Kullanmak mı? Ne diyorsun Jorge?
Çocuk kahkaha attı.
''Benim olan benimdir. Basit kural.'' diye devam etti Jorge. Şimdi 'benim' demesine sevinsem mi üzülsem mi bilememiştim. Kendimi basit bir 'şey' gibi hissetmiştim.
Çocuk hala yamuk ağız gülerken konuşmaya çalıştı.
''Dikkat et de elinden uçup gitmesin.''
''Jorge gidelim.'' dedim. Diğer herkes susmuş ikisini izliyordu. Aslında Diego olsa iyi olurdu ama maalesef biraz önce kalkmışlardı.
''Nereye güzelim? Tanışma aşamasındayız, daha sohbet edecektik.''
''Hiç sanmıyorum.'' diyerek ayağa kalktım. Jorge'yi kaldırdığımda çocuk da kalkmaya çalıştı ama dengesini kaybedip yere düştü. Biz giderken diğer herkes kalkmıştı. Bense neredeyse ağlayacak bir vaziyette Jorge'nin elini tutuyordum.
Çocuk ''Karşılık vermen hoşuma gitti.'' diyince Jorge'nin çocuğa atlamasını son anda engelledim. Çocuk ise mal gibi gülmeye devam ediyordu. Sanırım bunların eğlencesi, eğlence bozmaktı.
''Ben Peter bebeğim. '' Jorge 'Peter'ın' üstüne yürümeye başladı. Jorge'nin ismini çığırıp koluna yapıştım.
''Lütfen Jorge. Gidelim.'' Yüzüme baktıktan sonra kolumu çekiştirerek yürümeye başladı. Adımlarına yetişmekte zorlanıyordum.
''Bitmediğini biliyorsun Blanco.'' diye arkamızdan bağırınca duraksadım. Jorge'yi tanıyor muydu?
''O kim?'' dedim.
''Hiç kimse.''
''Seni tanıyor.''
''Yürü Tini.''
''Kimlere bulaştın sen böyle Jorge?''
''Bir şeye bulaştığım yok. Yürür müsün?''
Bu defa sözünü dinledim ama sadece oradan bir an önce uzaklaşmak istediğim için. Ne olduğunu öğrenecektim.
JORGE
Bulaştığımız şey büyük bir belaydı. Tini gerçekten tehlikede olabilirdi ve ne yapacağımı bilmiyordum. Ama karşımıza çıkacağını nereden bilebilirdim ki? Lanet olsun! Tartışmaya girmeseydim hırs yapmazdı ama tutamadım işte kendimi. Şimdi sadece bana karşı olmak için bile Tini'yi isterdi. Gerçi cevap vermesem de ilişkide olduğumuzu anlamazdı. Cevap verdiğim için de bunu iddia gibi görecek devam edecekti. Ama izin vermeyecektim.
''Madem kim olduğunu söylemiyorsun, sormam gereken başka bir şey daha var.''
''Neymiş o?'' dedim Tini'ye.
