12. Bölüm

710 39 24
                                    

Bayram sürprizi!

Jortini? ;)


''Sanki o güneşmiş gibi ona uzun süre bakmamak için bakışlarını aşağı çevirdi. Yine sanki güneşmiş gibi onu gördü, hem de ona bakmadan...''

    TOLSTOY

—-

FLASHBACK

Jorge gitarımı bıraktığında gülümseyerek ona baktım.

''Sesini seviyorum. Daha sık şarkı söylemelisin.''

''Şarkı söylemesi gereken sensin. Benim işim bu değil ki gereğinden fazla söyler oldum zaten.'' Güldükten sonra saçlarına elimi geçirdim.

''Şarkıcı bir basketbolcu. Troy Bolton gibi.'' O da güldüğünde içime mutluluk dolmuştu.

''Ama sorun yok bence. Ben Troy'u severim.''

Gitarımı tekrar eline aldığında gözüm 'Tini' yazısına takıldı. O an dank etmişti. Bunu unutmuştum nasıl oldu bilmiyordum ama gerçekten aklıma gelmez olmuştu.

''Sendin.'' dedim gözümü gitardan ayırmadan.

''Anlamadım?'' dedi Jorge.

''Sendin değil mi? Sen yaptın. Adımı yazdıran ve odama bırakan sendin.''

Jorge elindeki gitara baktı. Ama bir şey söylememişti.

''Elbette sendin. Zaten biliyordum ama senin fazla inatçı olduğunu savunan tarafım inanmamı engelliyordu, hayalkırıklığına uğramaktan korktum.''

Bir an düşündü.  ''Evet, bendim. Gelip sana kendim veremediğim için başka yollara başvurdum.''

''Diego aracılığıyla derdim ama gördüğünde şaşırmıştı. Hem... Bu senlik bir yol değil.''

Başını iki yana salladı. ''Hiç değil.''

''Yani gece odama tırmandın?''

''Belki...''

Uzanıp kollarımı boynuna doladım. ''Bu kolay giriş çıkışın odam hakkında beni endişelendiriyor.'' diyerek güldüm.

''Aynı endişe kaç kere beynimi kemirdi bir bilsen.''

'' Ama yine de... Aldığım en mükemmel hediyeydi. Gerçekten teşekkür ederim.''

Gülümseyerek yüzüme bakıp uçuşan iki üç tel saçımı gözümden çekti. ''Beğenmene sevindim.''

''Çok beğendim. Senden almayı isterdim ama... Gizemli olması da güzeldi.''

Başını arkaya atarak kahkaha attığında parıldayan yeşil gözlerine baktım. O da benimkilere odaklanmıştı.

Ne kadar öyle kalmıştık bilmiyorum. Saniyeler mi? Emin değildim. Bana saatler gibi gelmişti. Zaman durmuştu sanki. Sadece ikimiz vardık. Ve bana her böyle baktığında aynı şeyi yaşıyordum.

''Çok güzelsin.'' derken sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Gülümseyerek başımı eğdim. Ama elbette çenemden tutarak yeniden ona bakmamı sağlamıştı.

''Utandığında yanaklarının kızarmasını seviyorum.''

Beni daha da utandırdığını biliyor muydu acaba? Elbette biliyordu. Ve bu hoşuna gidiyordu.

Stay With MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin